+


Her yıl on üç milyondan fazla erkek ve üç
milyondan fazla kız çocuğu sünnet
edilmektedir. İstatistik verilere göre bunların
bir bölümü Yahudi, bir bölümü Hıristiyan ve
kimi kabile devletlerinin vatandaşlarıdır.

Bölge bölge yahut dini inancı gereği bir çok dini ritüeli olan bu kesim işlemi birbirinden çok farklı şekillerde yapılmaktadır.

Hatta dünyada annesinden habersiz babası çocuğunu sünnet ettirdi diye açılan davalar ve de bu davaların sonucunda uzuv kaybı nedeni ile hapis cezaları, boşanma nedenleri, para cezaları gibi kararlar bile çıkmıştır mahkemelerden.

Bilim sünnetin gerekliliği konusunda çalışmalar yapmaya uğraşsada bir bölüm bilim insanı bunun tamamen haz alma duygularını köreltmeye ve sex ihtiyacını minumum düzeyde tutmaya yaramaktan başka bir şeye yaramadığını savunmaktadır.

Bu gün biz bu sünnet konusunu çok daha farklı bir düzlemden inceleyeceğiz sevgili okurlarım.

Şimdi geçtiğimiz yıllarda TSE(Türk standartları enstitüsü) helal kesim adı altında bir sertifika vermeye başladı uluslar arası bir standartta.

İş böyle olunca malum halkımızın büyük çoğunluğu sünnetli olduğundan;

1- daha once sünnet olanların kişisel olarak başvuruda bulunarak helal kesim sertifikası alması gerekli midir?

2- bundan sonra yapılan kesim işlemlerinde helal kesim görevlisi gözlemciliğinde yapılması ve sertifika alınması şart mıdır?

3- daha önce başka bir dine mensup bireyin sünneti Müslüman olduğunda yeniden helal kesim standartlarına uygun yapılmalı mıdır?

4- erkek babaları kız isteme merasiminde bizim oğlan helal kesim sertifıkalıdır diye belirtmeli ve belgesini göstertmeli midir?

Bu soruların yanı sıra hastahanelerde hangi dine mensup olup olmadığını bilmediğimiz doktorlara çocuğumu sünnet ettirmeli miyiz? gibi bir çok soru aklımıza takılsa da ne Diyanetten ne de TSE’den henüz bir açıklama hala yapılmamıştır.

Araştırmacı bir yazar olarak bu açıklamanın hala yapılmamasının nedenini sizler için araştırıp öğrendim.

Evet efendim, toplumsal huzuru bozmamak niyetiyle ve de çoğunun helal kesim standartlarına uymadığı ve yeniden kesecek helal kesimcinin yeterli sayıda bulunmadığı gerekçesiyle günahı, vebali bizim diyerekten toplumsal bir kaos yaratmamak amacıyla susma haklarını kullanıyorlarmış.

Peki, haram yemek dinden çıkartmaz değil mi hocam kadını?



+