Yazmak, fedakârlık isteyen büyük bir uğraştır aslında. Hiçbir eser kolay çıkmaz, kelimeleri ilmik ilmik dokumak, sabırla örmek gerekir.
İnsan, okuduklarını, yaşadıklarını, iç dünyasında kopan fırtınaları, içinde yeşeren duygu ve düşünceleri, damıtıp bir süzgeçten geçirir, yazıya dökerek okuyucuların beğenisine sunar.
Boş bir bardak içi su ile dolmadan taşmaz. Önce içini suyla doldurmak gerekir. Bardak öyle bir noktaya gelir ki, son bir damla bardağı taşırır. Okumadan yazmak olmaz. Kişi kelime hazinesini devamlı geliştirmeli, bunun için de sürekli kitap okumalıdır. Okuma alışkanlığı bir yazar için bir yaşam biçimi haline dönüşmelidir. Kişinin duygu ve düşüncelerini ifade edebilmesi için zengin bir kelime haznesine sahip olması gerekmektedir. Yazar işe önce okumayı severek başlamalıdır.
Bir romanda bulunması gereken ana unsurlardan bazıları şunlardır;
1.Yer, yani mekân, olayların geçtiği mekânlardan bahsetmek. Olayların geçtiği yerleri tasvir ederek okuyucunun hayalinde canlandırmak, okuyucunun ilgisini çekmek gerekir.
2. Zaman yani olayların anlatıldığı zaman. Olayların tarih sırasına göre kurgusunu yapmak. Romana konu olan yıllarda, eğer önemli sayılacak tarihi olaylar varsa onlardan da bahsederek okuyucunun ilgisini çekmek gerekir.
3.Kişi veya kişiler. Ana ve yardımcı karakterler romanı zenginleştirir. Romanda bir ana karakter ve bir den çok da yardımcı karakter bulunur. Olaylar bu kişi ve kişilerin etrafında gelişir. Kahramanları tanımamız için karakterlerini, iç dünyalarını, tasvir etmek kahramanları tanımamıza yardımcı olur.
4. Roman yazarken yazarın okudukları yeterli gelmez. Etrafı ile ilgili gözlemler yapmalı, olayın geçtiği mekânları izlemeli, mekânlar ile ilgili bilgiler toplamalıdır. Romancı doğadan beslenir. Tabiatı seyretmeli, etrafı gözlemlemeli, kırlarda dolaşmalı, nazlı nazlı salınan kırmızı bir gelincik tarlası, çimenlerde gördüğü bir çiçeği, papatyayı bize farklı anlata bilmelidir.
5. Romanını yazarken bir tarzı, bir üslubu olmalıdır. Sade bir anlatımla da olsa bize romanını farklı bir lezzette sunabilmelidir.
6. Romancı eserini oluştururken, varacağı limanı, gideceği rotası bellidir. Sabırla romanının içini ilmik ilmik dokuyarak eserini oluşturmalıdır.
Roman ve şiir edebiyatın bir dalıdır. Edebiyat da duygu ve düşünceleri ifade etme sanatı olduğuna göre, edebiyatın özellikleri romana da şiire de yansır.
Yazabildiğimiz kadar çok eser yazarak, kubbede hoş bir seda bırakalım. Okumayı, yazmayı hem sevelim hem de gençlere sevdirelim.
Sevgilerimle.
12.01.2016 Doğan KAN