Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
glenay
glenay

AYTEN

Yorum

AYTEN

7

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

759

Okunma

AYTEN

AYTEN








O ağlamayı bilmiyordu. Gözyaşları içine akıyordu belki de. Kendisi bunun ayrımında değildi. Az
önce babasına ihtiyaçlarını sıralarken ağlıyordu aslında. Babası da görmedi gözlerinden yaşlar
süzüldüğünü. Gözyaşları görünmez, duyulmaz acı biçimindeydi. Daha sonra amcası geldi ona da
söyledi isteklerini. O da duymazdan geldi. Sadece " Ne yemek yaptın? Bari işe dokunur bir şey
olsa dedi. Yemek yapmak istemiyorum dedi ilk kez. Amcası kulaklarına inanamadı. Peki babana
ne yedirmeyi düşünüyorsun dedi. Ayten iri gözlerini sabit bir noktaya dikti. Oraya bakıp kaldı.
Babası söze karıştı oturduğu sakat arabasından:

-Bugün bu hanım hep böyle. Tutturmuş, pantolon, bot, üstüme giyecek bir şeyler al diye."

Amcası:

- Kızım senin giyeceğin yok mu da babanı üzüyorsun?

Ayten:

-Açın bakın dolabı. Hepsi eski. Ayağıma giyecek ayakkabım, pantolonum yok.

Amcasının kolundan tuttu:

- İnanmazsan gel bak istersen.

Ayten’in annesi geçen yıl ölmüştü. Uzun yatakta geçen, bakım gerektiren bir hastalıktan sonra.
O hasta halinde bile Ayten’i üzer, yetişkin bir insan olmasına aldırmadan ona vururdu. Ayten’in
ömrü anne baba dayağıyla geçmişti. Kırk beş yaşındaydı. Belkide başına aldığı darbeler sonucu
algılama, ileriyi düşünme gücü azalmıştı. Bir çocuk gibi kandırılabilirdi. Bu evi babası alıp da
taşındıklarından beri bir arkadaşı vardı. Lise son sınıfta olan Jülide. Yazın onunla parka çarşıya
pazara gitmiş onun konuşmalarından hoşlanmıştı. Ayten tane tane yavaş konuşurdu. Jülide ise
tersine son derece hızlı ve kıvraktı. Jülide onun bu haline acıyor büyük bir merhamet duyguyla
yaşı küçük olmasına rağmen Ayten’e adeta ablalık yapıyordu. Ona saçını örttürmüş, namaz
kılmayı bile öğretmişti. Oysa Ayten’in ailesinin inancı farklıydı. Ayten’in babası da buna hiç ses
çıkarmamıştı. Jülide ailesinden gördüğü gibi büyükler başını örter, namaz kılar diye öğretti..


Ayten öyle sıkıntıdaydı ki şu an hiç bir isteği olmuyordu. Yemek yapmayacaktı. Ben odama
gidiyorum bile demeden kendisini odasına kapattı. Amcası çağırdığında ise hiçbir istediğimi
yapmıyorsunuz diyordu sadece. Herkesin telefonu var. Amcası:

- N’apacaksın telefonu, sevgilinle mi konuşacaksın diye onunla alay ediyordu. O ise sessizliğe
gömülmüş, içine içine akıtıyordu gözyaşlarını.

Akşam olmuş hâlâ odasından çıkmıyordu. Babasının aklına Jülide geldi. Kardeşini Jülidenin
evine gönderdi onu çağırması için. Ayten’in gönlünü ancak Jülide yapardı. Jülide okuldan gelmiş
uyuyordu.

Jülide Ayten’in yanına geldiğinde Ayten gözleri yaşlı karşıladı onu. Jülide hızla babasının yanına
gitti. Hızlı hızlı:

- Siz bu kıza neler yapıyorsunuz. Bir ayakkabı, pantolonda mı alınmaz. Benim annem bana her
istediğimi alır. Bu kızı esir almışsınız sanki. Her dediğini yapıyor ama istediği bir şey alınmıyor.
İyi kötü bir telefon alsanız ne olacak sanki. Zavallının haline bakın nasıl üzülüyor.

Baba ve amca Jülide’ye karşı bir söz söylemezdi. İkisi de boyun eğdiler. "Tamam. Sen ne istersen
gidin alın yarın." diye söz verdiler.

Ertesi gün Jülide’nin yardımıyla alındı Ayten’in istekleri. Ayten ağlamayı beceremediği gibi gülmeyi
de bilmezdi pek. O geniş beyaz yüzünde biraz ışıltı belirdi sadece. Jülide’ye:

Teşekkür ederim Jülide. Sen olmasan bunların hiç biri alınmazdı. dedi. Ama telefonla arayacağı bir
Jülide vardı. O akşam Jülide’yi aradı:

- Hadi gel beraber kahve içelim.

Az sonra Aytenlerin üst katında oturan Jülide. Koşarak merdivenleri iniyordu..



11. 01. 2016 / Nazik Gülünay





yor.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ayten Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ayten yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AYTEN yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Turgut Öztürk
Turgut Öztürk, @turgutozturk
13.1.2016 13:48:58
tebrik ederim.
sami biberoğulları
sami biberoğulları, @samibiberogullari
12.1.2016 20:13:11
Önce '' keşke her Ayten'in bir Jülide'si olsa'' dedim ama düşününce daha da iyisi ''Keşke Her Ayten'in Jülide'ye ihtiyaç duyurmayan bir babası ve amcası olsa22 DİYE DÜŞÜNDÜM.

OLDUKÇA DUYGU YÜKLÜ BİR YAZIYDI.

KUTLARIM.

SELAM VE SEVGİLERİMLE.
sareyaprak
sareyaprak, @sareyaprak
12.1.2016 13:41:48
Geçen gece bir filim izledim filmin adı; Tamam mıyız ? Çağan Irmak ' ın, filimi izlerken çok duygulandım, filim bittiğinde de oturup uzun uzun filmin hikayesini düşündüm.Ben bu konuda ne yaparım ya da yapa bilirim diye kendime sordum... izlemeni tavsiye ederim..
Konu senin yazının gibiydi..
Orada Temmuz ve İlyas ve kötü bir baba,
Burada Jülide ve Ayşe vardı..
Birbirimizin yaralarını sarmaya çalıştığımız kadar insanız..Öyle duyarlı insanlar o kadar az ki;
Elini taşın altına koyanlar elbette var, mesela Ayşe gibi, filimdeki temmuz gibi..
Zor yaşamlar bunlar..ne mutlu ışık olup meleklik yapabilenlere..
Kutlarım..selamlar sevgiler...


Minos
Minos, @minos
11.1.2016 21:56:47
Baba annem şöyle derdi
Anası olmayanın babası olmaz
Ana varken bir gözü kötüdür ana ölünceye iki gözü derdi
Allah kimseyi Anasız bırakmasın sevgili Nazik
Hoşça kal
mehmetmacit
mehmetmacit, @mehmetmacit
11.1.2016 20:12:29
ezilmiş bir insanın hayatından kısa fakat anlamlı kesitler.
bu durumda yaşamaya çalışan çok insanımız vardır...
ilgiyle okuduğum farklı bir konuydu saygılarımla
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
11.1.2016 18:57:36
Sıcacık yurek burkan bir öykü

Aytenlerden öyle çok ki ülkemizde hangisine yansak bilmem

Üstelik çoğunun Julide gibi bir arkadaşlari da yok

Tebrik ederim Nazik, selam ve sevgimle
İbrahim Çelikli.
İbrahim Çelikli., @ibrahimcelikli-
11.1.2016 18:36:22
insan olmak için başkalarının da olması şart mı..

dünyaya insan, Allahın kulu olarak yetmiyor mu

birileri neden görmezler ki..

onur ker şeyimiz..

Şükür
teşekkürler
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL