Son otuz yılda zeka alanında çok önemli çalışma/araştırmalar yapılmakta,ortaya çıkan bilgi,bulgu ve sonuçlar da eğitimde uygulama alanı bulmaktadır.
Bu alanda ilk aklıma gelen isimlerin de Howard Gardner, Daniel Goleman ve Stephen R.Covey olduğunu belirtmeliyim.
İlk çoklu zeka kuramını H.Gardner 1985’lerde ortaya atmış;her insanda en az sekiz (8) tür zekanın bulunduğunu ( Dilsel,mantıksal,görsel,bedensel,ritmik,sosyal,çsel ve doğa/doğacı) ve belirli dönemlerde zekanın bir ya da birden çok boyutunun öne çıktığını anlatmıştı/anlatıyordu.
D.Goleman ise "Duygusal Zeka "adlı kitabında duygusal zekaya özel bir önem yüklemekte,duygusal zekanın zihinsel (bilişsel) zekadan en az iki kat daha baskın ve belirleyici olduğunu belirtmektedir.
S.Covey de zekayı esas olarak zihinsel,bedensel,duygusal ve ruhsal olarak dört boyutta ele almakta;ruhsal zekanın yani vicdan gelişiminin insanın pusulası olduğunu söylemektedir.(Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı ve 8’inci Alışkanlık adlı kitaplarında.)
Son yapılan araştırmalarda ise,milletlerin/ulusların zihinsel zekaları (IQ) ile zenginlikleri arasında bağa dikkat çekilmektedir.
Bireysel olarak ya da fert fert duygusal zekadan daha alt düzeyde kalan zihinsel zekanın,ulusal ölçekte önemi ele alınmakta,IQ’ları yüksek çıkan ulusların/milletlerin daha zengin oldukları da netlik kazanmaktadır.
İşte ilk onda yer alan ülkeler ve sıralaması:
1-Hong Kong,
2-G.Kore,
3-Japonya,
4-Tayvan,
5-Singapur,
6-Hollanda,
7-İtalya,
8-Almanya,
9-Avusturya,
10-İsveç ve İsviçre.
Ortaya çıkan bu yeni duruma da bu işin uzmanları yeni bir kavramla açıklamaktadırlar:
-IQ Paradoksu.
Bu kavramı çok dikkate değer bulduğum için paylaşmak da istedim!