Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
boşa yaşamışım
boşa yaşamışım

BU NASIL SEVGİ

Yorum

BU NASIL SEVGİ

0

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

820

Okunma

BU NASIL SEVGİ

BU NASIL SEVGİ

Dünya sevgi üzerine kurulmuştur. Bu sevgi öncelikle, yaratıcının yarattığı yaratılmışlara verdiği en büyük duygudur.
Sevginin olmadığı dünyada bir an olsun yaşayamayız. Böyle bir dünyada yaratılmışların tamamı ya kendilerini ya da diğer yaratılmışları yok etmeye çalışır.
Yaratan yarattığı yaratılmışları kendi sevgisiyle donatarak onların dünyada güzel bir hayat geçirmelerini istemiştir.
Gel gör ki biz bu kadar güzel bir duyguyu bile kendimize göre yorumlayıp bitirmişiz. Belki bitirmişiz sözünden sonra itirazlar gelebilir.
Hiç itiraz etmeyin arkadaşlar!
Bugün dışarıda gördünüz kişilere sevgi ile ilgili yaptığınız bütün konuşmaların samimiyeti sorgulanır duruma gelmiş. Bu herkes için geçerlidir. Bir sevgi sözcüğümüzün ardından neler akla gelmez ki?
Menfaat, makam, riyakârlık, yalancılık gibi birçok özellik akla geliyorsa ve bu insanın aklı başında olmadığına kadar gidiyorsa sevgi değil ama insanlığın sorgulanması gerekmektedir.
İşte sevgisiz kalan dünyada bazı sevgi dernekleri, grupları ve inançları ortaya çıkmıştır. Kişilerin sevgisini güvenmediğiniz bir ortamda, kişilerin oluşturduğu sevgi gruplarını nasıl güveneceksiniz acaba?
İnsanların kurduğu toplulukların isimlerindeki sevgi, karşılıksız sevgiyi unutmak üzere olan toplum için inandırıcı olması mümkün müdür?
Günümüzde insanlar kişisel olarak beceremedikleri sevgiyi dernekler ve gruplarla becerebileceklerini zannediyorlar. Unutmamak gerek ki kendi evinin önünü temizlemeyen insandan temiz bir toplum oluşmaz. Temiz bir toplum, evinin önü pis olan bir insanı barındırmaz. Biz kendimizi kurtarmadığımız müddetçe toplumu kurtaramayız. Evindeki ailesine aile reisliği yapamayan insandan yönetici veya başkan olmaz.
Günümüzde dernek ve yardımlaşma adı altındaki bütün topluluklar kendini toplumda yer bulmaya çalışan insanlarla doludur. Bunların o tabelada yazan konular üzerinde geliştirebilecekleri hiçbir düşünceleri yoktur.
İslam dininde branşlaşma yoktur.
İslam dini bütün sevgileri içinde barındıran, bütün insanları kucaklayan, dert ve sıkıntılarına derman olan ilahi bir dindir. Dinimizde ruhbanlık yoktur. Yani her şeyi bırakıp Allah’a yönelmek ve bütün hayatınızı ibadetlere adamak da yoktur. Din her şeyi yeterince sevmeyi emrediyor. Yani dünya ve ahireti dengede tutabildiğiniz müddetçe gerçek Müslümansınız.
Yoksa kedi, köpek, kanarya, doğa, kadın, erkek, çevre, sağlık ve din kelimelerinin sonuna sever ekleyerek kurulan hiçbir derneğin gerçek anlamda çalıştığını inanmıyorum. Dernekler araştırma ve geliştirme maksatlı kurulmalıdır. Sevme adına kurulan bütün dernekler kendini toplumda yer bulmaya çalışan insanların istilasına uğramıştır.
Bütün sevgi ve merhametin kaynağı İslam dini olmasına rağmen buralarda İslam dininin emir ve yasaklarından hiç bahsedilmez. Hiç kimse Müslümandan daha çok kediyi, köpeği, doğayı, çevreyi, kadını veya erkeği sevemez. Sevdiğini iddia edenler de yalan söylüyordur.
Bu derneklerin çıkış sebebi İslamiyet’i bilmememizdendir. Yoksa gecesini gündüzüne katarak burada çalışanların inanç olmadan başarıya ulaşmaları mümkün değildir. O kadar derneğe rağmen istenilen düzeye gelebiliyor muyuz?
İslam dini tek konu üzerinde çalışmayı yasaklamıştır. Her şeyi yeterince ve kararınca seveceksin.
Hayvanlar ve doğa insanoğlunun emrine verilmiştir. Yaratılmışları yaratandan daha çok sevmek yaratılışın kanununa aykırıdır.
Muhabbetle!
09.12.2015
Osman GİRGİN
Eğitimci-Yazar
[email protected]
osmanlıhaber.com

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bu nasıl sevgi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bu nasıl sevgi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BU NASIL SEVGİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL