Aynı fikre ancak birbirimize karşı savaş çıkartmakta varabileceğimiz Moskof’un, sabır deneyi yapayım derken bu sefer yere çakıldığını büyük bir memnuniyetle gördük. Bu akıllarınca yaptıkları deney ilk değil ayrıca; çok yakın bir geçmişte iki kez yine böyle bir saçmalık yapmışlardı.

Bir şeylerin cevabını bulmaya çalışıyorlar. İhlalin Moskova’nın talimatıyla yapıldığını söylemek yanlış olmaz. TSK "5 dakika içinde 10 defa uyardık" diye bir açıklama yaptı. Profesyonel bir pilotun bu kadar uyarıyı fark edememek gibi bir özrü olamaz. Bu kadar uyarı alıpta ısrarla hatanın peşinden koşmayı da bir pilot kesinlikle Moskova’dan habersiz yapamaz. Açık bir sınır ihlali ve sonrasında angajman kuralları gereği uçağı vurma emri. Sınırlarımızı korumak bizim en doğal hakkımız. Bu mesele, doğalgaz kaygısında olanların anlayamayacağı türden bir şey olsa gerek ki, hemen Moskof seviciliğine başlayıp, ardından da olmazsa olmazları olan eziklik havasına bürünmeye başladılar.

Bizim askeri gücümüz yetersizmiş, bir savaş çıksa pişmanlıkla bitmesi uzun sürmezmiş vs... Öncelikle birilerinin bunlara sadece sınırımızı koruduğumuzu anlatması lazım. "Bize erkeklik taslayacağına git sınırını bin defa aşan Rusya’yı vur!" diyenler ise sessizliğe gömülmüş durumda. Tabii bunların kafasında olan vatandaşlarımız ise (sadece kağıt üzerinde Türkiye vatandaşları, yoksa ruh olarak Rusya’da onlar) bizim askeri gücümüzün Rusya’ya nispeten yetersizliğinden dem vurmaktalar. Savaşı kişi sayısı etkileyecek olsa bile yine yenilen taraf biz olurmuşuz. İlk olarak askeri gücün yeterliliğine göre savaşa girilmesi gerekiyorsa, atalarımız Çanakkale Savaşı’na boş bir umutla gitmişler; sonucu da olumlu ama, yine de askeri güç yetersizdi!..

Başka bir ahmaklıkta, kişi sayısı etkileyecek olsa bile yeniliriz mantığıdır. O zaman "Bu kadar Çinliyi nereye gömeceğimi düşünüyorum" diyen Mete Han’ın da boş bir hayal içinde olduğunu söyleyelim. Onunda sonucu bizim zaferimizle bitmişti değil mi ? Neyse!.. Bir mesaj verilmesi gerekiyordu, gecikmelide olsa verildi. Asıl verilecek olan mesajın Türkmen kandaşlarımızla ilgili olması gerekir. Bu çaba içerisinde olduğumuz belli, diplomatik olarak bunu ifade ediyoruz. Fakat bu çağrı, gözü kör, kulağı sağır devletlerce pek umursanmıyor. Yaptığımız, fakat daha fazla yapmamız gereken, silah desteği vermektir. Orada savaşan Türkmen kardeşlerimiz videolarda silah desteğinin olduğunu, lakin bu kadarının yetersiz kaldığını söylüyorlar. MİT’in, yapılması gerekenler listesinin başında bu desteğinde olduğu kesin, inşallah gereken destek sağlanacak.

Kızıldağı’nın geri alınması ile yere çakılan Moskof’un, bir de uçağının yere çakılması kendisinin ve bölgedeki hayallerininde yere çakıldığı anlamına gelir. Tabii bu durum bugünlük sonuçlar, bu sonuçların devamını sağlamakta en az bu sonuçlar kadar önemli ve zor.