Yüreğini kalemiyle konuşturan çok kıymetli Üstadımız, Kıymetli büyüğüm, Vatan Şair’imiz;

Sizi hep hayalimde resmettim. Tarih kitaplarının silinmez hatırası ve muazzam eseriniz Safahat’ın gölgesinde soluklandığım an belki de hiç okuyamayacağınızbu mektubu genç bir yüreğin özlem dolu satırlarıyla kaleme almaya karar verdim. Kim bilir belki dualarımı hissedersiniz, bir yerlerde duyarsınız yürek sesimi...
Öncelikle Rabbimin selamı, rahmeti, bereketi, feyzi ve selameti üzerinize olsun. Sizi tükenmez bir mürekkebin deryalarında çağlayan yüreğiniz ve kaleminizle tanıdım. Tefekküre adanmış asil bir ruhun mısraları dokundu ruhumuza.. Her satırında derin nasihatler gizemliydi ve anladım ki siz bir toplumun diliydiniz
Hayatını Hakka adamış bir gönül eri , bir mütefekkir, bir hafız ve sizi gönüllerimize nakşeden ûnvanınız vatan şairi..
Siz ki ; milli mücadelenin , halkı kalemiyle aydınlatan ışık saçan öncülerindendiniz. 1913’ün şubatında Fatih Camii’nin kürsüsünden yükselen hitabınızla , vatan aşkını nakış nakış işleyen bir nakkaş edasıyla dokundunuz her kelama..
Ve yıl 1916, Necid çöllerinden Medine’ye isimli deryanızla ve coşkuyla çağladığınız Çanakkale destanınızla bir tarihin silinmez hatırasına kazındınız..
" Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âgûşunu açmış,duruyor Peygamber."
Anadolu’muzun toprakları işgale uğramış ve bir garip sızı gibi yüreğinizde taşıdığınız Kurtuluş savaşı yıllarında, Türk halkımızın direnişine karşı 6 Şubat 1920 günü Zağnos Paşa Camii’nde coşturduğunuz hutbe ile gönüllere taht kurdunuz

Siz ki üstadım ,
Milli mücadelenin İslam Şairi , hatibi , seyyahı. Gazetecisi , siyasetçisi... Direniş ufkunun fecre uyanan kanatları oldunuz.
Ve işte ruhuma ziyadesiyle dokunan o mânâ denizindeki şiiri, kaleme aldığınız yıl 1921..

"Korkma ! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak,
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak,
O benimdir, o benim milletimindir ancak.. "

Tevazulu bir duruşun, maneviyat dolu sesiydi bu şiir. Üstelik ödülünden tek kuruş almadan yazdığınız.. Yıllarca nesilden nesile nağmelerle dile getirdiğimiz eşsiz marşımız.. Gururla , onurla bayrağımızın simgesi.. Asımın nesli ,sizin feyzinizin ziyasıyla ufuklarda doğmakta. Her yeni doğan gün yeni bir İstiklal !

Üstadım ;
Demem o ki sizden örnek alabileceğimiz nice cevherler gizli..
Ve hüzünle yâd ettiğimiz bir gönüllü sürgünlüğün neticesinde yakalandığınız o müzmin hastalık, solgun ve bitaplığınız içimin en derin hücrelerinde yaprak dökmüş kırgın dallar misali hicranı ağırlamakta..
Üstadım ; lügatimde kıymetinize paha biçilemez biliyorum. Her sözümü inciden dizmek isterdim yüreğinizin ipliğine . Size hitap ederken hissettiğim o derin sevgi ve saygının hûdûdû yok inanın.
Baki aleme yürüyüşünüzün 78. Yılı. İdeal insanların ölümleri, doğumları demekmiş. Sizi anlamak sizi yaşamaktan geçermiş. Yüreğinizle çizdiğiniz aydınlık dolu yollarda her daim yüreğiyle , ruhuyla sizi rehber edinen gönüller var bilesiniz..
Acizane satırlarıma burada son verirken , yokluğunuzun hüznüyle nemleniyor kirpiklerim.. Mısralarınızın derinliğindd kaybolan umut dolu dualarımda sizinle cennet bahçelerinden bir bahçe inşaa etsin inşaAllah..

Ruhunuz şad olsun kıymetli üstadım.. Duaların en güzeli ile..