Gülay Göktürk Kimdir
1969.Almanyanın Düsseldorf Ratingene bağlı küçük şirin
Eggerscheidt kasabasında doğmuş
ilk orta eğitimini Almanyada,
daha sonra Türkiyede devam etmiştir


1983/84 senelerinde ,
üstad ’Necip Fazıl Kısakürek ’ sayesinde ;İstanbul dergilerinde
ilk şiirleri ve makaleleri yayınlanmıştır


Danışman halkla ilişkiler alanında
Eğitmen Almanca /Arapça
ve sporla uğraşmıştır



Lakin beni benden sormayın
ne yaşar ne yaşamaz hayat denizinden sorun
o bir eş , o bir anne , o bir kayınvalide
o bir eğitmen, o bir sporcu
o o o yüreğine dünyayı dolduracak kadar sevgi insanı


ha birazda kalem-i mürekkebi
karanlık bir mağara önünde tutuşmuş
parlamayı bekleyen bir meşale


ve ustad ( Necip Fazıl Kısakürek )
verilen sözlerin Ahde Vefası


Onun gayesi meta dünyasında meşhur olmak da değil
kurtlar kapanı dünyasında erkekçe ben de varım demek de değil

tam tersine kadın kaleminden bir hanımefendi nezaketinde
evlerimizin en baş köşesine gül kokulu gül akıtmak


..ve bunu da yaparken illaki
sevgiliden gilli sevgi dilinden
sabun köpüğü kokusunda sevgi sunmaktır


ve dahi Edebiyat dünyasında
bütün vuslat nöbetlerini geçip
en denisinden enlerine uzlarına talip olmak
saygınlığıyla yer etmektir



çünkü bilir yılların bilgi birikimleri
ve yazılımları yeni bir oluşum değil


çünkü bilir ustada verilen sözün vefası
ona Ahde Vefa olarak dönecek
hak ettiği yere getirecektir



’’ Ben artik ne şairim, ne fıkra muharriri
Sadece beyni zonklayanlardan biri
Bakmayın tozduğuma meşhur Babıalide
Bulmuşum rahatımı ben bir tesellide ’’
( N.F.K . )


Üstad misali öz aklımdan öz benliğimi
yazılmışlığım kadar yazılmamış benliğime kusuyor
sadece şiir dilinden kelimeleri öpmek istiyorum



oysa ! ne fizikçiyim ne bir matematikçi
ne filozofcuyum ne de bir Edebiyat çıkışlı


yazarım !
sadece yazarım !
yılların verdiği birikmiş
birikimlenmiş bilgi birikimleriyle
içimden gelen coşmalarımla
Ahde Vefa’ya verilmiş söz misali
yazılımlarımla yazmalarımla yazarım



Demişti üstad !
yazmak !
yazmalarda bitmek bir ayrıcalıktır
şiir ise bir bütündür her şeyiyle
duygusallığın yoğunluluğu
yazmalarda devamlılıktır


içten gelen duygusallığın
sevgi dilinde birleşmesidir bitmesidir


yazılım konusunda
Edebi anlamda sözcüklerin
bir asker edasında söz dinlemesi
kelimelerin disipline girmesidir


yoksa her kalbimizden geçenleri
aklımızla yoğurup dilimizden çıkartıp
kağıda dökmek değildir


... ve sen yazmalısın !
bende sen yaşlarda başladım
sende akıcılık var
söz vermelisin bana yazmalısın
belki bir gün sende Kaldırımlar’ı yazarsın


Söz üstadım !
işte buradayım
verdiğin eman gibi
verilen ferman gibi Kaldırımları yazdım ve...
evlerimizin en baş köşesine güller akıtmaya geldim


Yeter ki sen cennete gir
ben üç beş inanmış içinde
bastığın toprağın olurum
mekanın cennet toprağın bol olsun


... ve şaire yazar !
her dilden hazdan nazdan
doğadan yardan yazdan

kelebek kanatlı rüyalardan
çocuksu düşlerden kışdan

dahası hiçliğin hiçliğinden
kaybolmuşluğun bulmuşluğu
uçurumların aydınlığından

bunu da yaparken illaki kaleminden
insanlığa ve dünyaya bilgi sunmalı
mürekkebinden akan her damlasını sevgi bilmeli der


öyle ya !
her şair biraz delicek dillidir
her şair biraz çoklu çocuktur
her şair biraz tasavvuf ruhu taşır
her şairin mürekkeb-i damlası biraz aşka batıkdır
ve... her şiir biraz şairin yürek göz yaşsısıdır

sadece şiirdi sevdamız
bu sevda ile kanarken ayaklarımız
geçitlerinden geçtiğimiz dikenli yollarımız
Vatandı Bayraktı Topraktı Anaydı yardı
belki de biz bize olduğumuz yarınlarımızdı


’’ Fikrin ne fahişesi oldum, ne zamparası
Bir vicdanın, bilemem, kaçtır hava parası?
Evet, kafam çatlıyor, güya ulvi hastalık;
Bendedir, duymadığı dertlerle kalabalık ’’
( N.F. K. )

şimdi !
Ruhumu dinliyorum
Ruhum ruhuma tutulmuş
Ruhum ruhuma ıslanmış da belenmiş
Ruhum ruhumu öpmeyi unutmuş kendi makamına


son söz şiir diliyle ...

Hoş geldiniz Ahde Vefa getiren dostlar
yüreğim yüreğinize hiç akmaz mı !
... şiirce sevgiyle kalın

Gülay GÖKTÜRK