Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Labarnas
Labarnas

Yaz'ın Bilançosu

Yorum

Yaz'ın Bilançosu

6

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

1265

Okunma

Okuduğunuz yazı 28.8.2015 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Yaz'ın Bilançosu

Yaz'ın Bilançosu

Yazın Bilânçosu

Eylül ayına adım adım yaklaşırken geriye dönüp düşünmeye başlama zamanı. Düşünmek zamanı geldi, çünkü belki daha fazla insan için, daha fazla dersler çıkarılan bir dönemden geçtik. Tabii anlamayana davul zurna az demişler, onları bu genellemenin dışında tutmak yerinde olacaktır. Neler öğrendik, neler atlattık ya da atlatamadık da atlatmaya çalışıyoruz?

Bireysel gözle düşünecek olursam, asla basit dertlere takılan, basit hırs ve kıskançlıklar güden birisi olmadım hayatta. Olduysam da bir on sene öncede bırakmışımdır. Bu yüzden çok uzun zamandır üzüldüğüm meseleler sağlam bir filtreden geçmekteydi zaten. Etrafımdaki insanların düşünce ve duygularına fazla kulak vermeye devam etmek oldu kabahâtim, daha az umursamam gereken hatta şimdi dönüp bakınca, hiç umursamasaymışım daha iyi olurmuş dediğim kişilerin evhamlarından nasibimi aldım. Yaza az buçuk kala, az buçuk bir zaman diliminde küçük kederler deryasına kendimi atmaya hazırdım tabi ki! Hâlbuki erken yaşta bunları aşacak kadar sınandığımı bile bile. İşte kalan bu açığıma güncelleme yaptığıma dair bir madde ekliyorum şimdi 2015 yılının yaz mevsiminin bilânçosuna. Heybeme koydurdukları için evrene pek teşekkür edemeyeceğim, en azından henüz etmek gelmiyor içimden.

İnandığım her şeyi sorguya çektim bir güzel. Kendimi bildim bileli kolay bir hayatım olmadı; zaten hayat kolay değildir. Bana yansıtılanlara çok çabuk inandım sadece. Pembe perdeler indi benim hayatımın üzerine, diyenlere. Beyan edilen doğruyu kabul ederim, karşımdaki ne diyorsa odur. Kendi içimde inanırım, inanmam; o ayrı bir mesele ancak kişilerin kendi özgürlükleri dahilinde bulundukları hamleler kendilerini bağlar sadece. Maske takmam, sessiz kalır ve geriye çekilirim. “Çok mutluyum baksanıza” şovları uymuyor bu bedene, ruha ve kalbe. Ben kelâmı ve kalemi seçtim, benim kale’m onlar oldu içten içe.

Birinci tekil şahsın bilânçosundan dışarıya çıkmak gerekirse, çoğul şahıslar bilânçosuna neleri aldık?
Fikirlerinden ters dönmüş hamamböcekleriymişcesine uzaklaşanlara baktı çoğul şahıslar, uzaktaki fikirlere doğru çıkar rüzgârları esince kireçlenmiş bacakların yoz beyinlerle triatlet gibi koştuklarını gördüler. Vefâ
sadece semt adıymış meğer sözü tırmaladı kulakları. Kimisi daha az bencil olmak zorunda kaldı, kimisi daha çok bencil olmayı öğrendi. Kimi bir kez daha sınandı sevdiği her şeyle, kimi küçük sorunlarına yenisini ekledi.

Daha çok acı duyduk, ızdıraplara gark olan ruhların haykırışları daha çok çarptı evlerin camlarına. Daha çok bağırdık, daha çok sustuk, daha çok karıştı kafamız, yenisi eklendi üzerine yaşanmışlıkların ama iyi ama kötü.

Bilânçoya eklendi hepsi tek tek. Kayıtlar tutuldu kalplerde ve beyinlerde. Ama fark ettik, ama etmedik. Bir şeyler eskisi gibi değil. Hiçbir şey eskisi gibi olmaz ama bir şeyler artık “gerçekten” eskisi gibi değil.
Mesele şu ki anladığımızı zannettiğimiz her şey bizimle ne kadar kalacak? Tecrübeler önemli rotaların rehberi olur her zaman, peki nereye kadar? Bir kez yettiyse tali yollara sapmamanıza eğer, kendinizi şanslı sayabilirsiniz.

Kendi bilânçomda gördüm ki bir kez yetmemiş. Şimdi tecrübelerimi hayat otobüsünde yan koltuğuma ebediyete dek oturttum. Yanlış durakta inip giderlerse eğer, o da hayatın değil benim ayıbım olsun
.


Ece İslamoğlu / 2015

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yaz'ın bilançosu Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yaz'ın bilançosu yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yaz'ın Bilançosu yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Emrullah Bedir
Emrullah Bedir, @emrullahbedir1
29.8.2015 16:29:37
Çok ama çok güzel bir yazıydı. Keyifle okudum ve düşündüm. Tebrik ediyorum sizi... Saygılarımla...
Dilek USTA
Dilek USTA, @dilek-usta
29.8.2015 09:56:47
Kişilerin kendi özgürlükleri dahilinde bulundukları hamleler kendilerini bağlar sadece. Maske takmam, sessiz kalır ve geriye çekilirim. “Çok mutluyum baksanıza” şovları uymuyor bu bedene, ruha ve kalbe. Ben kelâmı ve kalemi seçtim, benim kale’m onlar oldu içten içe...... Bir yılın blançosu ancak bu kadar içten anlatılabilirdi .
Kutlarım sevgili Ece güne düşen yazınızı. Sevgilerimle .
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
29.8.2015 06:59:56
Yazının başlığını okuyunca içimden herhalde artık sıklıkla karşılaştığımız siyasi içerikli yazılara bir yenisi daha eklendi diye geçirdim. Yazının tamamını okuyunca yanıldığımı anladım.

Aslında güzel noktalara değinmişsiniz. Fakat sadece giriş yapmış gerisini getirmemişsiniz. Daha çok sesli düşünmüş gibisiniz. Hayatın doğal döngüsündeki devinimler olağan bir şey zaten. Sanırım sizin bu yaz keşfettiğinizi düşündüğünüz şey yaşamınızda birinci plana kendinizi koymanız gerektiği. Fakat bunu yazınızdan değil, yorumlara verdiğiniz cevaplardan anladım. Yazıdaki belirsizliği bir kenara bırakıyorum. Bu üstesinden gelinemeyecek bir sorun değil. Güzel cümleler kuruyorsunuz. Aceleye getirmeden daha açık bir şekilde yazacağınız nice yazılar var.

Evet; o bilmem kaçıncı Elizabet sizsiniz! Böyle düşünmelisiniz. Görüyorsunuz ki etrafımız Kral Riçırt ve sayısızıncı Elizabetlerle dolu. Hal böyle iken bir Elizabetliği kendinize çok görmemelisiniz. İnsanın kendini önemsemesi bencillik değildir. Kendini önemserken diğerlerini görmezden gelmesi bencillik olabilir. Bu konuda içiniz rahat olmalı. "Önce can" mevzusu insanın tabiatında var.

Naçizane tavsiyem "asla" kelimesini kullanmayın. Asla diye bir şey hiç olmamıştır. Kelime olarak katı bir kesinliği ifade eder, kesinlik içerir. Yazının başında "...asla basit dertlere takılan, basit hırs ve kıskançlıklar güden birisi olmadım hayatta." demiş, hemen akabine "Olduysam da bir on sene öncede bırakmışımdır." cümlesini eklemişsiniz. Böylelikle birinci cümlenizi sıfırlamış oldunuz.

Gelecek yıllarda gönlünüze göre yazlar, baharlar geçirmeniz dileğiyle Ece Hanım.

Sevgilerimle.

Minos
Minos, @minos
29.8.2015 02:07:06
Bazen tekil şahıs bazen çoğulcu bir anlatımdı okuduğum yazı
Neler yaşadığınız anlstılmadığı gibi yaşananlardan nasıl bir ders çıkardığınız da mü anlatılmamış yeterince
Yaşanan acılar ve sizi üzen şeyler de pek açık değil
Kişisel mi ulusalmı anlayamadım.
Hayatta hepimizin yanıldığı aldatıldığı olaylar vardır ya kişisel ilişkilerde
Yada ortak sorunlarımızda,
Ama konuyu açık bir dille anlatmanız lazım ki Okur'da ne cevap vereceğini tayin etsin
Hoşça kalın saygılar.

Minos tarafından 8/29/2015 2:09:02 AM zamanında düzenlenmiştir.
!.sean.!
!.sean.!, @sean
29.8.2015 01:35:48
Çok güzel anlatmışsınız her satırını anlayabiliyorum..
ve artık herşeyi daha iyi anlıyor olmanızada.. Acılar insanı güçlü yapar.
Küçük bir tavsiye.Hayatı sessize alın.
Sevgilerimle..

Serhat BİNGÖL
Serhat BİNGÖL, @serhatbingol
29.8.2015 00:54:09
Sevgili Ece (Labarnas)

Yazınızın günün seçkisi olarak değerlendirilmiş olmasından dolayı sizi kutlarım.
Ancak yazınızdan ‘’yaz’ın bilançosu’’ olarak nasıl bir sonuç çıkarmamız gerektiğini yani bilançonun sonunda ne kazandık ne kaybettik bencillik mi? umursamazlık mı? durumunu tam olarak anlayamadım. Sanki biraz daha açıklık getirse miydiniz?

Neyse defterin yetkin kalemlerinin yapacağı yorumlardan belki bende bir şey anlayabilirim.

Kalemine ve duygularına sağlık

Saygı selamlarımla
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL