Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy

GİDENLERİN ARDINDAN...

Yorum

GİDENLERİN ARDINDAN...

4

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

1069

Okunma

GİDENLERİN ARDINDAN...

GİDENLERİN ARDINDAN...


Ketum sessizliğimin ibresi yine değiştirdi seyrini. Bir öyleyim bir böyle.

Sefil ve irdenesi kimliğimin ayracındayım bu akşam suçlarken kendimi her bağnaz ayrıntıda. Gidenlerin arkasından verirken son selamımı ve nasiplenirken hayat denen iksirden.

Yalınlığın ve yalıtılmışlığın ıssızlığı mı bu denli sitemkâr yapan yoksa ses bildiğim duygu deviniminin sıra dışı yankısı mı…

Mağlup kılınırken galip sanmak ya da ömrün ara durağında soluklanmak üstelik neyin neye tekabül ettiğini dahi bilmezken.

İmgelerini çaldırdım yüreğin.

Bulutları pembeye boyadığımdan beri koyulmuyor artık ortalık. Gecenin kör vaktinde bile ışığımı muhafaza ediyorum. Ne zaman sığınmak istesem karanlığa çekiyorum perdeleri boydan boya ve yastığımın ruhani telaşı olmaksızın sızdırıyorum hicap ettiğim kelimeleri teker teker üstelik duymazken bir Allah’ın kulu.

Çok oldu gidenlerin ardından gözyaşı akıtmadığım. İstiflediğim acılardan kule yaptım ve uzattım saçlarımı pencereden olur da gelip çıkmak istersen diye Kaf dağına. Sanma ki Kaf dağının tepesinde olan benim. Tesadüf eseri düştü yolum buraya senin bıraktığın yerde ve aynı boyuttayım. Gerçi zaman zaman yeknesak yolculuklarım olmuyor değil hani. Süzgün düşlerim yetim düştüğünden beri biniyorum süpürgeme, yolların tozunu atıp yeniden ışınlanıyorum o göreceli boyutuma.

Şaşkın gözlerle seyrindeyim âlemin ve ahvalimin. Bir de kendimde odaklanmışken mercek…

Yana yana kül tuttum, ağlaya ağlaya köreldi yaşlarım. Susmaktansa yol bildim kelimeleri dökerken satır satır yüreğimden o istem dışı şaşkınlığımla.

Şüphe duymuyor da değilim hani ara sıra. Aynaya her baktığımda başka dünyaların göreceli misafirlerine tanıklık ediyorum. Tuhaf kıldığım mı tuhaf kılındığım mı… Altı üstü mütereddit bir ruhun eşlik ettiği üç beş enstantane peşi sıra koştuğum içinde yer aldığıma hala kani olmadığım bir oyun kadar hile dolu belki de.

Payidar düşlerimin buz tutan yüreklerdeki tortusu mu yoksa seyrettiğim aynı kare mi bana dair tek bir repliğin dahi yer almadığı?

Öyle ya neye müdahale edebildim ki şu ahir ömrümde. Senaryo hepten kayıtlı tutanaklarda ben hepten arka sırada yer bulmaya çalışan bir çocuk kadar aceleci ve yol bilmez iken bunca kalabalığın içerisinde sadece üç beş silik gölgeyi takip etme telaşı ile savunuyorum yalnızlığımı ve kimsesizliğimi.

Saçlarım hala uzun ama burnum henüz uzamadı.

Hala endişelerim diz boyu ve hala umutlarım saklı cebimde gerçi biraz zaman geçti aradan ama ben hala aynı benim senin haz etmediğin ne varsa hala bana dair. Benim muhalif ve akıl almaz oyunlara dayanma gücüm kalmadığından olsa gerek kapalı hala perdelerim yine de gözüme henüz perde inmedi sanırım bu yüzden tüm üzünç kaynaklarım. Ürkünç bildiğim her ne ise çok ama çok uzağındayım en başta da senin. Olması gerekenin bu olduğuna ilk günden beri kani olsam da çok zor oldu kabullenmem.

Suç emsal eden bir dürtü iken sevmek hele ki baştan çıkaran o tutarsızlığını da dahil ettik mi…

Sahi ne zaman büyüdüm ben? Yine de kalan yarımın çocuk kalabilmesi akla zarar. Ne şizofrenik bir sanrı ne de gerçek dışı. Bilakis ne varsa bana dair ve yine beni benden eden.

Sorularımı istifledim o günden beri ve cevapsız kalma ihtimalini göz ardı etmeden eklentili cümlelerle ardı ardına diziyorum titrek ellerimle ve muğlâk yarınlarımla. Eksiltili ne çok şey var anlamsızlığın delalet olduğu. Gaflet mi sence… Ne fark eder ki… Sonuç itibariyle denklem çözmek asli görevim ve en zor bilinmez ile başım dertte.

Ne düzlemi gerçek şu varlığımın ne de boyutum imkân dâhilinde bir seçenek. Ne de olsa severim yolculukları beni bana tanıtan bu yüzden insanlığa çok şey borçluyum beni benden etseler de zira her geçen gün kayıp parçaları tek tek bulup koyuyorum o koca yap-bozun boşluklarına. Boş kaldığım her saniyede de düşünüyorum arda kalan izleklerin bende yarattığı tahribatı ve her geçen gün daha da yaklaşıyorum o muğlâk sona.

Tümlerken her bir duyguyu ve yordarken her bir tümceyi inancım katlanarak büyümekte. Yoktan var eden İlahi Gücün nezdinde iyi bir kul olmayı çok dilerdim her ne kadar kendime pek iyi davranmamış olsam da.

Yaşarken ve yaşatılırken acı hep nükseden o sefil varlığımız değil mi çaresizliğe namzet ve yolumuz düşmüşken bilinmeze ve aşka…

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Gidenlerin ardından... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Gidenlerin ardından... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GİDENLERİN ARDINDAN... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
nitemtran
nitemtran, @nitemtran
24.7.2015 22:28:51
Gidenlerin ardından...Neler geldi, kimler geldi aklıma...Ve gariptir, gidenler sözcüğü ne derin bir karmaşa yaratıyor içimde, tarifsiz.
Bir yanı, bu dünyadan gidenler, bir yanı, beni bırakıp gidenler, bir yanı, benim bırakıp gitmelerim...İşte böyle bir karmaşaya bürünüyor hem kafam, hem de gönlüm. Kırgınlık ise saklandığı köşesinde sabırsız sırasını bekliyor.

Gönlümün bir köşesinde ise, hüzünlü şarkılar peş peşe, sıranın önüne geçmiş, saygılı ama hüzünlüler. İlk tıkla kulağımdan gönlüme, gönlümden gözlerimdeki yaşlara uzanacaklar, biliyorum.

Kaleminize sağlık yazar.

Sağlıcakla,
Bir tutam hayat
Bir tutam hayat, @birtutamhayat
23.7.2015 22:13:54
Felsefeye mi kayıyor nedir yazıları yazarımızın?
İki kez okumak zorunda kaldım.
İlginçti.
esesligizem
esesligizem, @esesligizem
23.7.2015 18:10:33
Tebrik ediyorum
Selam ve saygılarımla
Semiray Sezgin
Semiray Sezgin, @semiray-sezgin
23.7.2015 14:22:17
Tümlerken her bir duyguyu ve yordarken her bir tümceyi inancım katlanarak büyümekte. Yoktan var eden İlahi Gücün nezdinde iyi bir kul olmayı çok dilerdim her ne kadar kendime pek iyi davranmamış olsam da.

Yaşarken ve yaşatılırken acı hep nükseden o sefil varlığımız değil mi çaresizliğe namzet ve yolumuz düşmüşken bilinmeze ve aşka…
Kul istenilen açıdan istenilen pencereden bakmaya başlayınca hayat bir okadar rahat bir o kadar da kendine güven içinde geçmiyor mu ,işte buna bayılıyorum.Çok güzel bir iç döküştü...Kutladım can kardeşim.Sevgiler...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL