Ne zaman haksız kazancın kölesi olmuş. Ne zaman insani ahlaki değerlerin sözlük anlamını unutmuş ve ‘ar damarı’ geçerliliğini yitirmiş ne kadar insan kılığında insan varsa, yoluna çıkanların karşısına geçip: “Biz de insan değilmiyiz. Bizim de yaşamaya hakkımız yok mu?” savunmasını yaparlar.

Oysa bilmezler ki bu ülke, oldum olası insan olmayanlara yaşam hakkı tanıyan bir ülke konumunda zaten
Alt tabakadan tutun da, öğrenim görmüş dünyayı iğnenin deliğinden geçirmiş bilgi batağında meşk etmiş ne kadar kendini çok şey sanan varsa toplamı aynı orkestranın elemanları.

Biri kaçak yaptığı evin damına çıkar bir elinde benzin bidonu diğer eli herşeyden habersiz küçücük kızının başını kavramış:
“Evi yıkarsanız çocuğu yakarım!” der.
Biri kalkar kaçak binasının penceresinden bakar. Deniz manzarasını engelliyor
gerekçesiyle asırlık ağaçları hatta koruyu bile yok eder!
İşine geldiğinde vatansever çevreci hayvan dostu postuna bürünür. Hesabına gelmediğinde benden sonra tufan! Der.

2. sandık maratonu kapıda.
Sandıktan kimler neler çıkacak tahmin etmek zor olmasa da toplumun canının çıkacağı kesin!
Oyunuzu kullanırken duble yolları hava alanlarını metro metrobüs yapay çiçeklerin süslediği beton duvarları ve en önemlisi bedavadan tatlı hayatı size bahşedenleri hatırlayın!
Bense eski tip kasetçalarıma Erkin Koray’ın bayıldığım şarkısının da yer aldığı
şeritli kaseti takar dinlerim bir güzel…

Arkası gelmez dertlerimin bıktım illallah
Biri biterken öbürü de başlar vermesin Allah
Böyle gelmiş böyle gidecek korkarım Vallah
Yok mu çaresi dostlar fesupanallah

Alemin keyfi yerinde yine maşallah
Bize de bir gün kader güler güler inşallah
Böyle gelmiş böyle gidecek korkarım Vallah
Yok mu çaresi dostlar fesupanallah


ESENLİKLER..