Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy

İSMİ YOKTU KADININ...

Yorum

İSMİ YOKTU KADININ...

5

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

984

Okunma

İSMİ YOKTU KADININ...

İSMİ YOKTU KADININ...

Üstünkörü gözükse de oldukça temkinli ve yadsımaz bir tavırla diyeceğini demiş ve çekilmişti köşesine.

Sıradan bir hayatın sıra dışı bir bireyiydi olsa olsa. Sıra dışı imgelerin sıradan bir bileşkesiydi belki de.

Ve farklı mizacıyla farkındalığını henüz yitirmemiş gençten bir adam…

Ellerini ovuşturdu usulca. El üstünde tuttuğu kadının o muhteşem gözleri geldi gözünün önüne. İlk gördüğü an itibariyle çarpıldığı o güzelliğin izdüşümü yankılandı bedeninde.

Varlığını asla küçümsemeyen tek insan. İçinde biriken hatıratına sahip çıkan tek canlı.

Emsalsiz ve hiçbir vasfa sığdıramadığı azize.

Topu topu iki kez görüşmüşlerdi üstelik kısıtlı bir zaman diliminde ama yılları sığdırmışlardı dakikalara. Masumane bir terk ediş ise onların birlikteliğini ters bir ivmeyle tetiklemişti.

Farklı ruhların farklı aidiyetlerinin minvalinde seyreden ayrımcılık dolu tuhaf bir mizansen belki de yönlerini kıbleye çeviren.

Neyle iştigal ettiği önemsizdi adamın.

Nereye ve kime ait olduğu akıl dışıydı kadının.

Ve ortak bir yola çıkmaları asla mümkün değildi.

Adama kalsa çoktan sırra kadem basmışlardı. Ama kadının kararı kesindi: Bu kötülüğü asla yapamazdı ona.

Rehavet içerisinde devşirdi düşüncelerini adam. İlkelerine sahip çıkması gerekmiyordu ilk kez. Lakin ilkesizliğin doruğunda ilk kez bir ilkeye imza atmış olmaya meyletmişti bir kez Bahar.

Gerçek adını bilmese de biliyordu ki Bahar’ın ne ilk ne de son birlikteliği olacaktı. Aradaki süreçler, kadının mola verdiği duraklar hiç mi hiç önem arz etmiyordu adamın gözünde. Merak etmiyordu da ne deşmekti ona düşen ne de eleştirmek.

Ansızın kesişmişti yolları bu iki yabancını. Yabancıdan ziyade yoldaş olmalarına şunun şurasında ne kalmıştı ki…

İlk kez dudakları mühürlenmişti bir kadın karşısında ve ilk kez sessizliğe yenik düşmüştü Bahar, ses bildiği onca imgeye inat.

Bir hastane koridorunda rast geldikleri o günden beri tek bir soru dahi yöneltmemişlerdi birbirlerine geçmişe dair. Mademki ortak bir geçmişleri yoktu söz hakkı da tanımamışlardı birbirlerine deşmemek adına maziyi.

Geleceğe odaklı bir yaşam yine tescilli birlikteliklerini etekleyebilirdi. Evet, tescilliydi birliktelikleri zira ikisi de ortak bir kadere tekabül etmişlerdi.

Kaderin yordanası hangi özelliğini göz ardı edebilirlerdi ki ya da kadere mi atıfta bulunacaklardı ruhlarına pelesenk olmuş iken hüzün kıvılcımları.

Ne bir sanrıydı kadın ne de gerçek boyutu vardı varlığının.

Ne bir süreçti bu yaşanan ne de boyutsuz bir yolculuk.

Var mıydılar?

Yoksa yokluk muydu ruhlarını besleyen?

Yaşlara asla tahammül besleyememişti adam ne de yas tutmaktı derdi ya da iştigal ettiği o hayatın uzantısı her ne ise.

Tahammülsüzlük yine tasvip etmediği bir özellikti ve tahakkümperver insanlardan hiç mi hiç haz etmezdi.

Yoksunluğun derdinde yoksul bir yürekle yok saysa da kendini biliyordu ki yokluğunu tetikleyen tek unsurdu kadının yok saydığı o denklem ve yoktan var eden Tanrı’nın insanlara seçim hakkı tanımaması.

Üçünci buluşmasına geç gelmişti bu sefer çünkü biliyordu Bahar’ın randevusuna sadık kalacağını.

İkinci buluşmalarını hatırlamak dahi istemiyordu.

Ama sonuncusu ve üçüncüsü en koşulsuz acı ile tümlenmişti.

Uzaktan seyrettiği mizansen ne göze hoş geliyordu ne de duydukları kulağa hoş…

Boş bir dünyanın iki yüküydü aslında onlar. Birbirlerine asla yük olmayan tekil kimlikler hiçliğe uzanan o yolda kanıksanası bile asla eremeyecek ama düştükleri yerden de asla kalkamayacak.

Bir yandan kalabalığı seyrediyordu bir yandan metrelerce uzağındaki o küçük kızın hıçkırıklarına tanık oluyordu.

Boğazında düğümlenen ne varsa haykırmak istiyordu bu isimsiz kadını çağırmak için.

Geç olduğunu bilmesiydi içini dağlayan.

Geç kalmışlıktı aslında bu varoluşluluğun o aykırı saplantısı. Normal tanımına hiç mi hiç yatkın değildi tüm o gelişler ve gidişler.

Sıfatsız düşünmüştü bir insanı ilk kez hayatında.

Soyutlamıştı evreni somut bildiği duygularından.

Tanımlayamadığı o külfeti terk edemiyordu ki.

Koca bir ağaç gövdesinin ardında boş gözlerle baktı küçük kıza annesinin ardından koca bir boşluğa düşmüş.

Tanımadığı insanlar adamın, belli ki kadını yakınlarıydı.

Yavaş yavaş dağılan kalabalığa göz gezdirdi. Sanmıştı ki insanlar avaz avaz haykırıp Bahar’ı geri çağıracak.

Görevlerini ifa etmenin verdiği rahatlıkla çözülen komine bakıp iç geçirdi.

İri yarı bir adam çekiştirdi küçük kızı:

‘’Haydi, gidelim artık. Yarın okulun var.’’

İnanmaz gözlerle babasına baktı küçük kız. Kim bilir aklından neler geçiyordu?

Hala hayatın devam ettiği…

Girmesi gereken sınavlar olduğu…

Ve annesini bir daha göremeyeceği

Küçük kız ve babası yanlarından geçerken bir an göz göze geldiler. Ne bir etkileşim ne de bir iletişim söz konusuydu. Fakat tek gerçek vardı yollarının kesiştiği: Aynı kadının ardından gözyaşı döküyorlardı farklı duygularla yoğrulmuş olsalar da ve serzenişte bulunuyorlardı kadere serzenişleri ne barındırsa barındırsın.

Belki bir yokluk.

Belki hiçliğin uzantısı.

Belki bir mecburiyetin terk edilişi.

Belki de bir alışkanlık.

Ama gerçek olan bir şey vardı ki:’’Iskalamıştı aşk yine kim bilir kaçıncı kez irdelese de irdelemese de onaylasa da onaylamasa da.’’

Ve geç kalınmışlığın coğrafyasında vücut bulmuştu aşk bir kez daha kavuşmama gerçeğini teğet geçemezken...


Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İsmi yoktu kadının... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İsmi yoktu kadının... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İSMİ YOKTU KADININ... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
levent taner
levent taner, @leventtaner
30.6.2015 23:03:55
Yine yoğun duygular şiirsel modda akıp gitmiş

Satırlar, cümleler vasıta olmuş yalnızca

Gönül sayfanız hiç solmasın dilerim

Tıpkı bir gül misali açsın her daim yüreklerde

Saygı ve selamlarımla...


glenay
glenay, @glenay
30.6.2015 15:57:12
Bazen zorunludur ayrılıklar.

Çocuklar etkileniyor ne yazık ki.
Ama birliktelik olsa daha da etkilenecekleri kesin.

tebrikler,

değişik bir öyküleme.

sevgiyle..
hüzün şairi
hüzün şairi, @huzunsairi7
30.6.2015 14:39:56


İnsanın en insanca soyut ve somutudur aşk.

Ne vazgeçmek tereddüt içerir ne de kazanmak... Amaç edinilen bir mutluluk ilkesi doğurmaz mı tüm ilkesizlikleri?

Ya da ne biliyim ilkesizliğin taa kendisi değil midir aşk?

Göz bebeğim dediğiniz şiirleri feda ettirecek kadar. (Bu kendimden örnekti.)

Değip değmemesinden ziyade içine düşülen bir gayya gibi çıkmazlardır insanı yoran.

Yine ayrıcalıklı idi yürek sesin.

Her daim tebrik ve sevgimle can.

mehmetmacit
mehmetmacit, @mehmetmacit
30.6.2015 13:34:57
insanı etkileyen bir öykü.
mecburi zorunluluklarına rağmen sevmeyi başaran gönüllerin duyguları çok güzel yansımış şiire.
ama sonuçsuzdu bu aşk, aşk olmalıydı adı.
kaleminize sağlık
Ozan İhlasi (Bekir Akbulu
Ozan İhlasi (Bekir Akbulu, @ozan-ihlasi-bekir-akbulut
30.6.2015 12:41:18
Güzel bir yazı okudum kaleminize sağlık kutluyorum selamlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL