6
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1759
Okunma

sen kimsin ?
ellerimi şakaklarıma önce dayadığımı sonrada başımın içinde adeta beynimi kazıyan ağrıya vurmaya başladığımı hatırlıyorum öyle sert vuruyordum ki elerimin tenime her dokunuşunda sanki bir yerlerim acıya dayanma oyunu oynuyor gibiydi
sonra bir fısıltı duydum o acının arasında bana seslenen
sen kimsin diyordu sen kimsin?
sanki bir acının çarkına takılmış dışlilerin arasında eziliyordum
vardan yok edilme gibi bişeydi bu
dişleriniz sökülüyordu ve siz ağzınızı oynatamıyordunuz
içinizde biriken çığlıkların gideceği bir yer yoktu çünkü
kim duyacaktı ki sizi
çığlıklar duvarlarla konuşmaz
ben konuşsun istiyordum
biraz sonra ellerim soğuk duvarlara dokundu parmaklarım avuçlarıma gömülmüştü buna yumruk mu diyorlardı yoksa kendini ruhuna hapsetmek mi
çıkış arıyordum
kendi beynimden uzaklaşmak...
o ses hala var gücüyle kulağıma üflüyordu
sen kimsin?
sen kimsin?
sana söyleyeceğim bekle dedim
bekle...
ağzım bi açılsın o çığlık bir dökülsün, acım azalsın
sana anlatacağım kim olduğumu
yemin ederim anlatacağım
sahi yemin ne idi
boşver
es keza hayattayız işte
tutunduğumuz bir gökyüzümüz var,mavisi bol bulutu bol yağmuru bol
yağmur yağınca toprağı öyle mis gibi kokmuyor çiçekleri de sahte tablollar gibi rengi bol kokusu eksik...
fark etmiyor aslında
hadi sesinden öyküler dinlet bana,bir masal falan anlat
kalbimde bol ağrı var
paylaşalım mı...
--
Yildiz Parlak