Havaların ısınması ve yaz sıcaklarının kendini iyiden iyiye hissetirmeye başlamasıyla, saçlarımı kestirmenin esenlik sağlayacağını düşündüm. Dün 3 numara asker traşı oldum. Keza zaman zaman sıcaklar ve kemoterapi ilaçlarının da etkisiyle sıkıntı basıyor ve terliyorum. Kolay değil her gün 500 mg.lık Kseltabin adlı tableti sabah akşam 2 şer adet olmak üzere alıyorum. Bunlar kanserli hücreleri öldüren akıllı tablet sınıfına giren ilaçlar. Normalde bu ilaç 14 gün süreyle alınıp bir hafta ara veriliyor. Fakat bana onkoloğum kesintisiz verdi. Buna karşın damardan uygulanan diğer kemoterapi ilacını ise 21 gün ara ile uygulamayı uygun buldu. Hal böyle olunca her gün her gün ilaç aldıkça giderek vücutta yoğunlaşan bir ilaç birikimi ve muhtemel kanserli hücrelere karşı giderek kızışan bir savaş olduğunu da söylemek mümkün. Bu savaş sırasında iyi hücreler de öldüğü için, vucut direncinin düşmemesi için son derece dikkatli davranmak, beslenmeyi özellikle aksatmamak gerekli.

Esasen operasyon ile alınan tümör nedeniyle kanserli hücreler yüksek oranda (%95) bedenimden temizlenmiş durumda. Kendisini çoğaltma riski bulunan varlığı muhtemel hücrelere karşı savaşım son hızıyla sürüyor.

Dıştan bakışla kolay farkedilemeyen bir halsizlik, el ve ayaklarda güçsüzlük, adalelerde gevşeme ve uyuşukluk, ilaç kullanan açısından bakıldığında ciddi bir sıkıntı aslında. Keza mide operasyonu ile midesi küçülmüş olmak da bu sıkıntının bir parçası. Fakat yine de büyük ölçüde bu sıkıntıların üstesinden geliyorum. Yürüyüş yapmayı ihmal etmiyorum. Kilomda artış bu aşamada beklenmemesi gereken bir durum, yerinde saymak büyük başarı.

Mevsim yaz, sahilde yürürken denize girenlere baktıkça suların serinliğini tenimde duyuyorum, fakat kemoterapi nedeniye enfeksiyon riski çok ciddi bir önem arzettiği için, tabiri caiz ise bütün heveslerim bu yaz kursağımda kalacak. Bulunduğum beldede ( GÜNDOĞDU- MANAVGAT) turistler cıvıl cıvıl. yaşlısı genci çoluğu çocuğu, çok çeşitli milletlerden aileler bedelini ödeyip, tatil yapıyorlar. Bütün sahil boyunca her turist kendisi için uygun bir şezlong, plaj yatağı ayırtıp gün boyu güneşliyor, denize giriyor, yürüyüş yapıyor, koşuyor, spor yapıyor, kitap okuyor ve kendisini yenileme ve dinlenme sürecine sokuyor.

Kendi ülkemizde güneşten ve denizden turistler kadar yararlanamadığımız da bir gerçek. Ne onlar gibi bir tatil yapma alışkanlığı var çoğumuzun, ne de çıkıp seyahat etme alışkanlığımız var. Bulunduğu köyden , kasabadan ömrü boyunca hiç çıkmayan insanlarımız bile var.

Sevgili dostlar, hayat bazen neşe bazen keder yüklüdür. Bir sinüs eğrisinin iniş ve çıkışlarını damarlarımızda her saniye hissederiz. İniş ve çıkışlar doğamızda var.

Bu duygular ile sizlere selam ve sevgilerimi sunuyorum. Güzel günlerde mutlu haberler ile görüşmek dileğiyle hepiniz sağlıcakla esen kalınız.

Şaban AKTAŞ
18.06.2015