(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kanım dondu, tüylerim diken diken oldu... Adaletin, hukukun olmadığı yerde GÜÇ varsa, boyun eğmek de ÇİÇEK'lere düşer maalesef... ve o çiçek ki, açmadan solar...
Ne söylenebilir ki... Çiçek ne ilk ne de son, adalet dediğimiz kavramın içi boşalmış. Bu sorunların çözümü için bakan koltuğuna oturtulup altına kırmızı plakalı mercedes ve devletin tüm imkanları verilmiş ablamıza kadına şiddet sorusu yöneltildiğinde; "Yapanın elleri kırılsın" şeklinde, komşu Ayşe teyzenin tarzında cevap veriyorsa nasıl düzelteceksiniz ki. Arap kültürünün etkisi altında, kadının erkeklere hediye olarak verilmiş olduğuna inanılan bir toplumda, kadın erkek eşitliğini nasıl anlatabilirsiniz ki. Kadını yücelten, onlara medeni avrupa ülkelerinden çok önce seçme, seçilme kanunlar önünde eşitlik haklarını veren, milli bayramları çocuklara ve gençlere armağan eden Atatürk'e hakaretler yağdıran zihniyetlerle neyi nasıl çözebilirsiniz ki... Bu tip haberleri okuduğumda erkek olmaktan utanıyorum. Yinede inadına bayramımız kutlu olsun.
Saygıdeğer yazarım, değerli yorumunuz için teşekkür ederim... Bu olayı okuduğumda bu 23 nisan kutlamalarında içim çok burkuldu, üzüntümü paylaşmak için yazdım... Kurguyu birebir yaşanmış bir olaydan aldım Hatta, sanık isimlerini de aynen aldım. Sadece köyün adını vermedim tüm köyü lekelememek adına ve tabii olarak kızımızın adını değiştirdim. Dü şüncelerinize ve temennilerinize aynen katılıyorum... SAYGIYLA
Sabah sabah, aldı götürdü az buçuk olan moralimizi hikaye. Hayatımızın acı gerçeği bu. Hoşlanmasak da, üzülsek de, acısak da... Nice böyle olaylar vuku buluyor çevremizde. Nice çiçekler, baharını yaşayamadan kara kışın soğuğuna esir oluyor. Mahkemeler, çözüm olamıyor, vicdanları rahatlatamıyor maalesef bu konuda. İnsanımız da, adaleti kendi sağlama yolunu seçiyor. Ölümler, mahpus damları, kan davaları... Diliyorum, çiçekler zamansız solmasın. Kuzular, çiçeksiz kalmasın.
Merhaba sayın yazarım... başımıza tebelleş olan bir hastalıkla uğraşmaktan yazamaz, okuyamaz olduk maalesef. Değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Öykü maalesef yaşanmış bir olay ve yazmaktaki maksadım bu 23 nisanda çocuklarımızın maruz kaldıkları cinsel istismarları lanetletmekti... Saygılar...
İlahi Adalet ve sessizce Tanrı'ya sesleniş...Giderek artan ses tonu ve sözler....
sen toprağa karışırken kirli ve kibirli düşlerinle bildiğim bütün dinler ve ayinler sustu ben sustum yılanların ve çıyanların şehvetiydi tenin bir sonbahardı ve ben bir sonbahardım kimsecikler görmedi usulca eylülümü kustum allahlı küfürlerimdi karanlıkta karanlığını çıldırtan sen hep bir müslüman ben külliyen bir pagandım ama ben hep bir sonbahardım yani senden daha eski yani senden daha çok yalandım bak ikimizi de çağırdı ölüm yalnızlığımıza oh olsun sus pus oldu aşk denen salak aha leyla orospu aha mecnun pezevenk sen toprağa karışırken ben de karıştım
bbm
Şimdi tekrar seslenme sırası bende...Bütün suç ve günahlar dolusu 'her şey' Adem ile Havva'nın mı?
Tekrar şiir ve yine şiir.....Tanrının bir yanı da bu....
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.