II.BÖLÜM


Orion’un küçük oğlu henüz okula yeni başlamış ve gücün ne olduğunu bilmeyen ve kendisine hep abisini karakterini benimsiyen okulda ilgi çeken konuşkan neşeli ve aynı zamanda tatlı bir karizması olan Silvannur’dur.okul olmadığı zaman abisi ile geçire bildiği kadar çok zaman geçirmeye çalışan ve ona baktığında kendini huzurlu ve güvende hisseden zaman zaman arkadaşlarıyla dolaşan ve babasının onu çok sıkmadığı ve istediği çoğu şeyi yaptığından dolayı seven ama annesinin ölmüş olması hatta ölme sebebi kendi doğumu olduğu için kendini suçlayan ve “Anne” sözünün hasretini duyan bir çocuktur ...



Silvannur savaş zamanında doğmuştur savaş sürdüğü için annesine tıbbı yardımda bulunma konusunda sıkıntı yaşanmış ve ölmüştür.Silvannur doğduktan 1 hafta sonra savaş bitmiş kraliyet zorlu süregelen bir savaştan cıkmış ve birçok yer yıkılmış bir çok kişi ölmüş yıkık dökük evler hastahanelerin yetersizliğinden dolayı saray bahçesinde yatan hastalarla dolu sanki ülke değil bir mabet bir mezarlığa dönmüş sokaklarda eşini dostunu arayan kişilerin ağlaması feryatlarıyla inlerken Silvannur daha beşiğinde hiç bişeyden habersiz bakıcıları tarafından doyurulan abisinin yanından hiç ayrılmadığı bir bebektir.Orion yeni doğan olunun sevincini yaşayamadan koyulduğu işi bu caos dan ülkeyi çıkartmaktı çünkü o kraldı.Savaştan 1,5-2 yıl sonra artık tamamen yepyeni bir krallık yaratmıştı Orion , o eski şeyleri hatırlatmayacak mükkemmel bir impratorluk... Orion durmadan çalışıp tahtın varisi büyük oğlu Eraylına çok iyi bir ülke bırakmak istiyordur ve tabiki halkınada.Eğitimin tekrar başlamasıyla ve yıkılan herşeyin yerine daha sağlam ve sağlıklı yapılar yapıldıktan sonra hayat yavaş yavaş normale dönmüştü.Orionun bu çabası belkide Silvannur’un çok daha iyi bir ülkede büyümesini içindi.yada her ikiside…
*