Bilindiği üzere son zamanlarda şiirlerde görülen uğur böceklerinin türü tükenme durumuna gelmişliğinden, koruma altına alındıklarını sanıyorduk.

Kulağımıza gelen son bilgilere göre, böceklerin bir bölümünün çalındığı ve bu olaydan faydalanan birkaç editörün de bir kısmını zimmetine geçirdiği konusunda ciddi şüpheler nedeniyle açığa alındığı...

Duyduğumuz bu haberler nedeniyle hemen site yönetimiyle bir araya gelip işin aslını öğrenmeye çabaladık. Fakat yapılan açıklamalar birbirinden çelişkili geldi bize.

En üst düzey yöneticimizin verdiği bilgiye göre, böcek stoklarımızın yeterli olduğu ve önümüzdeki on yıl yetecek kadar bol bol bulunduğu, endişelenecek bir durumun olmadığı ve site sakinlerinin böcek hak etmek için daha kaliteli şiirler yazmaları gerektiği ve, ve, ve diye bağlama çekmeyi çok iyi becerdiğinden biz de he, he, he diye cevaplayarak geçiştirdik.

İstediğimiz bilgileri alamayınca bir başka yöneticinin kapısını çaldık ve duyduklarımız bizi hayrete düşürdü. Her hangi bir hırsızlık olayı ve zimmet olayı olmadığını fakat aşırı kar yağışı nedeniyle böcek bulmakta zorlandıklarını ve buldukları böceklerin ise site standartlarına uymadığı için geri salındığını anlattı. Bu nedenle Antalya, İzmir, Aydın gibi karsız yörelerdeki yazarlarımızdan yardım istendiğini ve dağa, bayıra, ormana böcek aramaya çıkan 55 yazarımızın kaybolduğu ve bir daha haber alınamadığı konusunda kulağına bazı bilgiler ulaştığını bizimle paylaştı.

Flaş flaş kimdi kaybolan yazarlarımız? Bulundular mı?

Bu yöneticinin de verdiği çelişkili cevaplar nedeniyle bir başka söz sahibi yöneticimizin kapısını çalmaya karar verdik. Hoşbeş sohbetten ve yanımızda getirdiğimiz Tekirdağ rakısıyla dilini çözmeyi başarıp olayın gerçek yüzünün vahametini duyunca kulaklarımıza inanamadık.


Edebiyatdefteri böcek yetiştirme tesisinde ciddi bir sorunla karşılaştıklarını ve yeni böcekler yetiştiremediklerini, olanları da idareli kullandıklarını ve bu olayın açığa çıkmaması için internet mitleri olusturup saldıklarını, sorunu çözemezler ise çinden, avrupadan ve hatta gerekir ise marstan getirteceklerini "kimse duymasın aman ha!" diyerek bize çaktırmadan anlattı.

Bunun üzerine böcek yetiştirme tesisine gidip olayı yerinde incelemek istedik fakat, bir türlü içeri almadılar bizi.

Tam ümitlerimiz kesilmişken tesis çalışanlarından birisinin bizi arka kapıdan gizlice içeri alması ile böcek kardeşlerle röportaj yapma şansına sahip olduk.

Meğer dişi böcekler toplu halde erkek böcekleri protesto ediyorlarmış. 14 şubat günü kendilerine hiçbir hediye almadıkları için. Hadi hediye alamadınız çiçekte mi alamadınız diye bir çok şikayetleri vardı.

Erkek böcekler ise çok yoğun çalıştırıldıklarını ve dışarı çıkmalarına izin verilmediğini ve bu kahrolası yerde ne çiçekçi, ne de tektaşçı var diye sitem etmekteler. Fakat dişi böcekler " Kerem dağları delmişti" diye karşılık verirlerken yakalanma korkusu ile tesisten çıkıp, hızlıca uzaklaştık.

Yazı yayına verilmeden önce editörümüz ile düzenleme yaparken aklımıza bu defa da; erkek yazarların dişi, bayan yazarların ise erkek böcek alması dinen uygun mudur? Sorusu takıldı.


Acaba kim hangi cins böcek alıyor?

Bir sonraki haberimizde görüşmek dileğimizle. Böcekli kalın.