7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
787
Okunma
Maçlarla hiç ilgim olmadı, bugüne kadar hiç maç izlemedim.
Milli maçlarda kazandığımız zaman sevinirim.
Seven taraf tutanlara saygılıyım.
Fakat beni rahatsız etmelerine hele sevindim diyerek silahın çıkarıp nereye gider balkonda duran kıza mı yolda yürüyen vatandaşa mı bilmeyen şehir eşkiyaları ve magandalara da şiddetle karşıyım...
Mücadelemizi ve birlikteliğimizi sadece maçlarda mı hatırlıyoruz?
Sınırlarımızı korumak için başlatılan harekatı -yabancı- el kaldırıp durdurunca ,
her konuda nerdeyse nefes alışımıza kadar ülkemize girip üsler kurup babasının malı gibi kullanırken bizim yanına bile yaklaşmamız yasaklanınca ses çıkarmıyorsak..
Sadece belli kesimden vatandaşın çocukları şehit olurken ...
Çocukları yurt dışında gösterip askerlik dahi yaptırmıyanlara...
(Başbakan, Balıkesir’de ’Şehit cenazesi istemiyoruz’ tepkisine ’Askerlik yan gelip yatma yeri değil’) dediğinde...
N e d e n bu kadar heyecanlanıp nara atıp silah sıkmıyor, arabalara gece yarısı binip korna çalmıyor (hasta, çocuk, yatan var mı demeden) kıyameti koparmıyorsunuz diye sorarlar....
Futbol; zengin-fakir, kültürlü-kültürsüz, genç-yaşlı demeden bütün dünyayı peşinden koşturan bir kültür haline gelmiştir.
Bu kültür tarihsel birikim, siyasal olaylar, etnik ayrım, ulusal karakter ve moral gibi unsurlardan oluşmaktadır.
Futbol, uluslar açısından neredeyse bayrak, milli marş gibi önem kazanmış, uluslararası alanda kazanılan bir futbol müsabakası milli bir zafer olarak bütün ülkede kutlanır olmuştur.
Günümüz toplumlarında ekonomik kaygıların herşeyin önüne geçtiği düşünülürse, futbolun da yine bu sektörden para kazanan insanların ekonomik menfaatlerini artırmak için desteklendiği gerçeği de gözardı edilmemelidir.
Futbolun, herşeye rağmen bir spor dalı olduğu unutulmamalıdır. İnsanların futbolu uluslararası alanda bir temsil aracı olarak görmeleri güzeldir
Ancak, futbolun bazen ölümle bile sonuçlanabilen olaylara neden olmaması gerekir. Bu, sporun ruhuna aykırıdır.
Türkiye’de bir çok sıkıntının yaşandığı günümüzde, insanların milli birlik ve beraberlik duygularını sadece futbol maçlarından sonra mı gösterecekler?
Ekonomik, sosyal ve siyasal alanlarda (her gün askerlerimizin şehit olması,
Tuzla tersanelerindeki ölümlerin daha birkaç gün öncesine kadar görmezden gelinmesi, Eğitimin özelleştirilmesi ve devlet okullarının kalitesinin düşürülmesi,
Sosyal güvenlik haklarının teker teker elimizden alınması,
1 Mayıs’ta taksime çıkmak istedikleri için emekçilerin devlet güçleri tarafından engelenirken şiddete maruz kalmaları kabul edemeyiz.
Her konuda özgürce sevincini ve şikayetlerini miting ve yürüyüşler gibi medeni ülkelerde doğal olarak icra edilen faaliyetlerin şiddete maruz kalmadan yapılmasınıa olanak sağlanması dileğimiz.
Her maç sonrası kaç vatandaşımız maganda kurşunuyla ölecek veya her mitin sonrası kaç vatandaşımız devlet terörüne feda olacak sakat kalacak korkusu yaşamamamız dileğiyle.