Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
glenay
glenay

Mektuplarda ne yazıyordu?

Yorum

Mektuplarda ne yazıyordu?

7

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

796

Okunma

Mektuplarda ne yazıyordu?




Onu iki katlı ahşap evlerinin alt katındaki oturma odası olarak kullandıkları küçük odada küçük bir masa önündeki aynanın karşısında canlandırıyordum o durmadan kendisini hayatının her döneminde
onu rahatsız eden sapıkları anlatırken.

Güzel bir kadındı.Sanıyorum onun kendini boş vermiş gibi görünen dış görünümü çekiyordu sapıkları.
Ayna karşısında kendine bakarken, kendini beğeniyor ve kendini seyretmek hoşuna gidiyordu. Hani süt gibi beyazdı teni,göğüsleri büyük,gözleri maviydi. Siyah kirpikleri gözlerini gölgeliyor, kalkık burnu
ona bir artist havası veriyordu. Onun daha sonra genç kız fotoğraflarını gördüğümde Fatma Girik’e benzediğini sezmiştim.

Benim sürekli uzun olan saçımı kesen ilklerden biriydi.Evlerinin bir yol ötesindeki küçük bahçelerinde
kesmişti saçımı. Başım hafiflemişti. Sanıyorum on, on bir yaşındaydım. Onun kardeşi benim hem okul, hem mahalle arkadaşımdı. Şimdiki çocukların deyişiyle kankaydık. Bağ bahçe çay suda, her zaman
birlikte idik. Nuran arkadaşımın ablasıydı. O zaman ne bilirdim arkasında bir çok sapık var.

Belkide hepsi sapık değildi. Bunu ona da söyledim dün.Delikanlılık, gençlik işte! kimbilir belkide o seni evinizin kapısına kadar rahatsız eden, hatta ebenden bile çekinmeyen oğlan sapık değildi dedim.
Büyük bir kararlılıkla:

"Yoo! Basbaya bir sapıktı. Nereye gitsem burnumda biterdi. Kör olasıca! Eskiden evlerde su mu vardı? Su getirmeye sokak çeşmelerine giderdik,su getirmeye.Hiç çekinmezdi.Ağzımın içine girerdi nerdeyse Bak herkes görüyo, git başımdan dedikçe yılışır, görsünleer derdi. Kız anam, bütün sapıkları ben mi çekiyom acaba? Bir keresinde Ankara’ya gittik annem ben ve Halime. İkisini bırakıp sapık benim kalçama elinde bir tahta parçası vardı onunla vurdu.En sonunda annem gördü :Sen n’apıyorsun dürzü
senin annen, bacı yok mu diye kovaladı."

Onu seven birinden de sapık diye söz etti ama anladığım kadar bu oğlan sapık değildi. Şimdi çoluk çocuk sahibi olan bir komşumuzdu. Gece gündüz onu takip ettiğinden ona mektup yolladığından söz
etti. Sahi kız, eskiden bir de mektup vardı.Bana gelen mektuplardan birini okumak kısmet olmadı. Ya
gözlerinin önünde yırtıp attım,ya da konu komşu kimin eline geçtiyse yırttılar.Acaba ne yazarlardı ki!
Şimdi çok merak ediyorum. Merakını gidermek için araya giriyorum:

" Ne yazacaklar. Seni çok seviyorum. Falan yere gel. Seni bekliyorum."

Nuran bir kahkaha patlatıyor. Mavi gözlerini kocaman açarak:

"Sahi m.? Öyle mi yazıyorlardı acaba? Niye birini açıp okumadım."

Nuran çocukluk arkadaşımın ablası. Arkadaşım öleli bir kaç yıl oluyor. Nuran’la arkadaşız artık.
Sahi bütün sapıklar neden Nuran’ı buluyordu.
Belkide bu sapıkların hepsi sapık değildi.
Nuran güzel bir kızdı.
Arkasında dolaşan, onu beğenen de çok oluyordu.

Keşke okusaydı. O mektuplarda ne yazıyordu..






08. 02. 2015 / Nazik Gülünay







Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Mektuplarda ne yazıyordu? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Mektuplarda ne yazıyordu? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Mektuplarda ne yazıyordu? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
İbrahim Çelikli.
İbrahim Çelikli., @ibrahimcelikli-
9.2.2015 09:20:26
edebiyata başlangıcım o anlar demek ki..

sınıfımda hep ufaklık olduğum ve en çalışkan olduğum için
belki de yazım çok güzel olduğundan,
şimdilerde adımı bilmediklerini
diğer kardeşlerimle yakin oldukları halde beni anımsamadıkları kulağıma gelen birileri için "mektup" yazdığımı hatırlıyorum..

kafaları basmadığı,
"lee olum sen gözel yazarsın" diye yazdıklarımı onayladıkları, kendilerinden bir şey olmayan mektuplardı..

seni başkasına yar etmem
tarzında cümlleler olurdu

herkesin mektup yazacağı birileri olmuştur..
konuyu gündeme getireceğim

haaa..
hiç biri diğerleri çoluk-çocuğa karışmadan evlenmedi

yani erkekler.. ötekilerin düğününde
hala evlilik hayalleri kurmadılar

işte böyle
kempol
kempol, @kempol
9.2.2015 03:05:31
Evet ya, eskiden mektuplaşmak vardı. Pembe, mavi, gofreli özel kağıtlara da yazılırdı. Çok uzun olanları gibi çok kısa,sadece buluşma yeri ve saatini bildirenler de olurdu. Bazılarında henüz kurumuş, cap canlı rekleriyle çiçek yaprakları da bulunurdu. Mektulaşma zamanları gerçekten çok güzeldi. Sevgilerin buğusu ve kutsallığı her açılışında ve okunuşlarında pastoral duygu tatları yayardı.
İşte geçmiş zaman duyguları bu mektuplarla çok önemlidir ve değerlidir Nazik Gülünay. O mektuplar insanın gelişip yetişmesinde de, kişilik kazanımalarında, kültür, duygu ve ilham birikimleriyler düzeyli ve entelektüel insan oluşumunda çok önemli rol sahibiydi aşk ve sevda mektupları. Sırf sevgi mektuplarına dayalı, edebi değerleri yüksek romanmlar yazılmıştır; Okuduklarımız vardır, muhtemelen sizde okumuşsunuzdur. Çünkü yazmak arzusunu geliştiren, insanın iç boşalmalarını sağlayan unsurlardı eskiden sıkça ve çokça yazılan mektuplar.

Tat alarak okuduğum güzel bir konuyu yazmışsınız, içtenlikli, sade, samimi dokunuşlu temalarla
Esenlik ve mutluluk dileklerimle kutladım ve selamladım dost şairim Nazik Gülünay sizi.
Kemal Polat
sami biberoğulları
sami biberoğulları, @samibiberogullari
8.2.2015 20:55:50
Değerli arkadaşım.

Nuran'a en doğrusunu demişsiniz aslında.

Ben hiç yazmadım ama çok daha çocukken çok taşımışımdır o mektuplardan. Dediğiniz gibi genelde hep ''Seni seviyorum, falanca yere gel falan filan'' Yine genelde kedi elinin kalıbı, tam ortasından oklanmış bir kalp resmi ve kendisi ile sevdiği kızın adının baş harfleri ve olmazsa olmaz iki gözyaşı damlası. Tabii ki göz yaşı filan değil. Bildiğin çeşme suyu.

Sapıklık konusuna gelince: Eskinin sapıkları şimdiki sanal alem sapıklarının yanında kırk kez hacca gitmiş hacı gibidir inan ki. Şimdikilerden Allah cümle dişi mahlukatı korusun )))))))))

Selam ve sevgilerimle.
mehmetmacit
mehmetmacit, @mehmetmacit
8.2.2015 19:48:52
keşke....
hayattan inciler. güzel bir anlatım ve paylaşım
kaleminize sağlık
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
8.2.2015 18:59:57
güzel anlatmışsın geçmişte yaşananları
saygımlasın can
Bir tutam hayat
Bir tutam hayat, @birtutamhayat
8.2.2015 08:39:48
Okusaydı keşke.
Belki de güzel bir sevgi tablosu karşılayacaktı onu.
Nice karşılıksız sevgi ölüp gitmiştir daha doğma imkanı bile bulamadan dünyada.
Ve,
haksız yere sapık yaftasını taşımıştır bir ömür boyu boynunda yüce gönüllü kahramanı.
Keşke okusaydı mektubu.
Etkili Yorum
CaNMaYBuLL
CaNMaYBuLL, @maybull
8.2.2015 06:43:47
10 puan verdi


Hep aklımızda kalan,lakin keşkelere boğduğumuz an'lar...Sır mıdır o zamanlar yoksa anlık tepkilerin ar duygusunun önünde olması mıdır?

Platonik aşlar belkide böyle doğarlar. Hepimizin duygu denizinde yüzün bu düşünceler cesaretli olanların sandallarına çıkar. Ve ardından kovalamaca belkide kendince aşkı başlar.

Aklıma Kemal Sunal'in Yedi Bela Hüsnü'sü geldi ve Hüniyeye olan sapıkça aşkı.

Ne diyordu dolmuşta Hüsniye'ye:
,Önce .Hüsnü:.Hüsniye nereye gidiyorsun..Dün akşam seni rüyamda gördüm beni gıdıklıyordun,Sonra hamama gittik başıma üç kez sabun sürdün ve beni yıkadın.Bu rüyayı kime anlattıysam dediler Hüsniye seni seviyor.
Doğru mu Hüsniye beni seviyor musun?
Hüsniye:Peşimi bırak seni sevdiğim yok
hüsnü:Rüyaya bakılırsa seviyorsun
Hüsnİye: Bende geçen akşam seni rüyamda kesiyordum
Hüsnü: Aaa rüyada adam kesmek nişandır. NIşanı nerede kesmek istersin Hüsniye
Hüsniye: Lütfen peşimi bırak görenler sonra bana ne derler.
Hüsnü: Hüsnü'nün yavuklusu derler (...)
ve böylece devam eder..


İnsanın yenik düştüğü aşk,her ortamda şekilden şekile girer. Ve belkide insanı da şekilden şekile sokar

Sapıklık ya da aşk karar yaşayan çiftlerin !



saygılar,sevgiler
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL