6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1081
Okunma

YÜZBAŞI
Siz hiç son zamanlarda, o şerefli üniforması ile dimdik, caddelerde aslanlar gibi yürüyen , “Bu vatan için ölürüm, bayrağımı asla ezdirmem, bana güven, geleceğin getireceği karanlıktan korkma, arkamda senin evlatlarınla aydınlıklara selam olsun” mesajı veren bir Türk Yüzbaşısı gördünüz mü ?
Yüzbaşı kimdir , bilir misiniz? Yüz tane başı, yüz tane kalbi, yüz tane mutluluğu ve mutsuzluğu olan 27- 35 yaşları arasındaki , omuzlarında sorumluluğun acı ağırlığını taşıyan ,kalender, hoşgörülü, adil insandır. 700 bin kişilik ordunun bütün er , erbaş ve ast rütbeli subay ve astsubaylarına o yaşında komuta eden adamlardır onlar. Evlatlarımız onların emrindedirler.
Bir muharip subayın her saniyesinin dolu , dopdolu olduğuna inanın. Ailesinin baş edemediği yirmi yaşlarındaki yaramaz oğullarından bölüğünde pek çok genç bulunur ve bunları adam etmek yine onun görevidir. Babasına karşı gelen oğlan , yüzbaşının bölüğünde onbaşıya kuzu olur. Peygamber ocağının sihridir bu .
O , emrindeki 150-200 kişinin her yaptığından ve her yapamadığından sorumludur. Onları, milli doktrinlere uygun olarak savaşa hazırlar, eğitir, disipline , tek vücut olarak harekete , korkusuzluğa sokar. Gecesi ve gündüzü emrindeki 20 yaşındaki yiğitlerledir. İçlerinde hastalanan , yaralanan , hele de şehit olan varsa , yüreğine hüzün dolar, sızım sızım tarifsiz.
Amacı , düşman ülkelerin gençlerinden daha sportmen , daha korkusuz, daha savaşçı yaratmaktır. Onlara verdiği vatan sevgisi ile öne geçip “İLERİİİİ HUCUMMMM” komutu herkes tarafından tekrarlandığında , eğittiği evlatlarımız birer aslan kesilir. Başlarında genç subay ve astsubaylarla ölümü falan hiç düşünmeden atılırlar düşman üstüne. Ölümle kol kola , gülerek , o şenlikte korkusuz.
Çocukluğumdan beri tanıdığım bir yüzbaşı var . Osmanlı Hazinedarı Ahmet Bey’ in oğlu (Maliye Bakanı) ; Bosna Valisi Nurettin Bey. Onun oğlu Şehit Yüzbaşı Ali Bey. Nurettin Bey’in kızı Zahide Hanım. Onun kızı babaannem İffet. Diğer çocuğu Şehit Yüzbaşı Nail Bey’ dir. Yani, babamın dayısı olan yiğit.
Babaannemden , ikiz kardeşi Yüzbaşı Nail Bey’ in kahramanlıklarını o kadar çok dinlemiş ve onun renksiz soluk fotoğraflarındaki yakışıklılığını , yiğit görüntüsünü o kadar çok sevmiştim ki, gençliğimde hep onun gibi olayı hayal etmişimdir. Taburunun başında bir elinde kılıç , öbür elinde toplu legant tabanca ve arkasında ki , yüzlerce Mehmetçik ile “Hucumm “komutu vererek ileri atılıp , Anzak siperleri önünde altı mermi isabeti ve siperden fırlayıp subay kılıcını almak isteyen bir Anzak ‘ın göğsüne sapladığı süngüsüyle şehit olmuştur.
O gün Yüzbaşı Nail Bey’in taburu tamamen Anzak siperleri önünde şehit düşmüş , ölenlerin gömülmesi için yapılan protokolde annesine yazdığı veda mektubu ve küçük bir Kur’an-ı Kerim , soylu kanına bulanmış olarak üzerinden çıkmıştır. Bizlere bu vatanda hür yaşama , hür dalgalanan bir bayrak altında bulunma ve Cumhuriyetimizin kalıcı temellerini atma imkanını , canlarını feda ederek sunan tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anarım.
Yüzbaşının sorumluluğunda , bazen değeri milyarları bulan koca bir zimmeti vardır ki; sırf bunun baskısı bile yeter de artar . Ayrıca Tabur Komutanı, Alay Komutanı ve diğer komuta sin silesindeki generaller sürekli denetler ve gözetirler onu. Yanlış yapma şansı hiç yoktur. Yaparsa yıllar sonra bile kanun bulur, sorusunu sorar. Oysa emrinde hiç Türkçe bilmeyen erden , üniversite mezunu ere kadar büyük bir yelpaze vardır. Suç işleyip hapishanelerden gelen , yahut uyuşturucu bağımlısı olup, bunu askerde de devam ettirmeye çalışan erlere ne demeli?
Her şeyden sorumlu dedik ya ; mesela emrindekilerin giydiği don ve faniladan başlayalım . Elbisesi ,botu, teçhizatı , silahı da yüzbaşının sorumluluğundadır. Eskiden bir de gelip etek tıraşlarını da denetlerlerdi.
“Soyun, don indir, kollar yukarı”
“Yüzbaşım , erlerinizin koltuk altı tüyleri oldukça uzamış, birkaç erin de etek tıraşına ihtiyacı var. Bazılarının yedek temiz çamaşırları ve çorapları kullanılmış. Bunlar sabah sporlarında dikkat etmiyor musunuz ?”
“Bir haftadır dağdaydık…..”
Erler arasında ki , kavgaların , cinsel kayma veya örgütsel kaymaların , hatta bölgesel gruplaşmaların hesabı da yüzbaşıdan sorulur. Hiç parası gelmeyen garibanların , okuma yazma bilmeyen Ali’lerin , hayatında çatal bıçak kullanmamış kaşıkçıların , tuvalette kıçını taş ile silmeye alışmış yabanilerin de hocası odur.
İşte bu adamı Beyoğlu’nda İstiklal Caddesi’nde , Kadıköy de Altı yol da , Beşiktaş ‘ta Balık Pazarı’nda görmeyi özledim. Ne olur artık gurur duyduğumuz ordumuzun temel direği , aslan yüzbaşılarımız, kendinizi bizlerden esirgemeyin. Siz karşıdan gelirken , bizlerden alacağınız küçük bir tebessüme , esnafın ” Buyur komutanım, bir çayımızı içer misiniz? “ demesine , hatta bir genç hanımın beğeni dolu gülümsemesine, belki sizin de ihtiyacınız olabilir.
Sizlerle , Silahlı Kuvvetlerin bütün mensupları ile onurlandırdığımız vatan sevgisini , sarsılmaz Atatürk devrimciliğini , bizlere görüntünüz, bakışınız ve kutsal üniformanızla yaşatın .
Allah bu yüce bayrak altında cumhuriyetimizi ve hepinizi korusun Aslanlarım.
E. Yaşar Ovalı 18 Ocak 2015