İlk işittiğimde hayretime gitmişti..
Bizde sayı on dokuz Amerika’da üç bindi..
Otuz yıl öncesinden bahsediyorum..
Seksenlerden..
Üniversite sayısından..
O dönemde Japonya’da üç yüz, Güney Kore’de yüz olarak verilmişti rakam..
Şimdi katlandı elbet..
Doğruyu söylemek gerekirse biz de boş durmadık çok yol aldık..
On dokuz oldu yüz doksan..
Ona katlamışız..
Rakamlar yerinde durmuyor..
……………………………

Günümüzde;
Amerika’da dört bin beş yüz..
Japonya’da bin ve Güney Kore’de üç yüz..
Buradan nasıl güç olunuyor oraya geleceğim..
Onu konu edeceğim.
Gücün özü bu işte..
Arka planı bu..
………………………….

Öğrenci sayılarına ilişkin rakamlar ise;
Amerika’da on sekiz milyon,
Çin’de sekiz,
Rusya’da altı ülkemizde iki milyon..
Son etap belki biraz ilerlemişiz,
Sayıyı yükseltmişizdir..
Çünkü epeyce bir kontenjan artışı sağlandı üniversitelerimizde..
……………………………..

On sekiz milyonluk üniversite öğrenci kitlesi ciddi rakam..
Hele bunlar bir de esaslı üniversitelerde eğitim görüyorlarsa..
Zaten Amerikan eğitim sistemi herkesle uğraşmıyor..
Herkese harcama yapmıyor..
İşine yarayacakları iyi eğitiyor diğerlerini es geçiyor..
Sadece hayata hazırlıyor..
Ancak ülkeyi yönetecek kadroları, bürokraside yer alacakları oldukça iyi eğitiyor..
Sıradan vatandaş olacaksan okur yazar olmanız dört işlem yapmanız yeterli oluyor..
Bu işe çok eğilmiyor çok masraf yapmıyor..
Uğraşmıyor..
Emek ve zaman kaybetmiyor..
Onların işi kremayla ilgili..
Kremanın kremasıyla..
Ülkeyi emanet edecek kadrolarla..
Öyle ki bu hususta endişelenmek istemiyor dönüp arakaya bakmak, takılmak istemiyor..
En hafif eğitim ilk mektepte,ortası lisesi de çok ağır değil,üniversite biraz ağır ama üzerinde durulan lisansüstü eğitim..
Yüksek lisans ve doktora..
Zaten yılda atmış yetmiş bin doktora tezi söz konusu.
Yani başta öğrenciyi yormayan bıktırmayan bir sistem..
Şuurlandıkça üzerine gidilen bir sistem..
İşte bu sistem dünyaya hakim..
Bu gidişle uzunca bir süre de hakimiyetini koruyacak..


Kemal GÜL
30.12.2014