Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy

HİÇ BÖYLESİNE ÜŞÜMEMİŞTİM

Yorum

HİÇ BÖYLESİNE ÜŞÜMEMİŞTİM

8

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1941

Okunma

Okuduğunuz yazı 8.1.2015 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

HİÇ BÖYLESİNE ÜŞÜMEMİŞTİM

Hiç böylesine üşümemiştim hiç hem de.

Hiç solmamıştı çiçeklerim bir günde.

Hiç bu kadar hiçliğe vakıf olmamıştım.

Hiç olduğumu hiç bu kadar içten duyumsamamıştım…

Öncesinde ne talep ettimse bir adım kala nail oldum tüm o istediklerime. Bir adım kala sahiplendim, nasiplendim bilemezken uçup gideceğini. Hayali avuturdu öncesinde ama acısı kaybetmenin hayaliyle yetinmekten çok daha ıstırap verici.

Sahip olamazken bir umut beslersiniz kavuşmak adına. İhtimali dahi serinletir de kaybı yakar yıkar ortalığı. Hele ki tadını aldıktan sonra geride kalan o belirsizlik ve hayal kırıklığı an gelir esir alır sizi.

Var iken yok olmaktır tam anlamıyla. Hiçliğe karışırken o varlık üzünçlerin merkezidir nasıl da merkezinize yerleştirmişken. Derken denge kaybolur. İbre bozulur nihayetinde bin bir sitemle dolarsınız bile bile günaha girdiğinizi. Ulaşılmaz iken ulaşmak ve tekrar uzaklaşmak. Dokunamazken tutup ellerinizle ve avuçlarınızdan kayıp gitmesine bizzat tanık olmak. Kokusu uzaklardan gelirken içinize çekmek o kokuyu ve solup giden… Merkez Efendi’nin nakşettiği gibi:’’Her şey zaten dengede ve ahenkte, canım efendim. Her şey zaten merkezinde.’’ Ya paralel seyreden o derin kırık…

‘’Ya hep ya hiç’’sözü ne kadar büyük bir söz. Sen de benimsin ya değilsin. Benimsen eğer hiç mesele yok her şey yolunda demektir. Ama benim değilsen hiçbir şey yok demektir.( Franz Kafka)

Telaffuz edilen sevgi nasıl da meşakkatli bir o kadar durağan karşı tarafın gözüyle gelin bir de kalbe sorun nasıl devindiğini, nasıl büyüdüğünü ve nasıl kırıldığını. Şiddeti yıkıcı artçıları her daim sarsan kalan enkazı dahi.

Güçsüz addedilen yalnız bir beden mi yoksa onca kalabalığın arasında yalnız ve güçlü bir ruh mu…

Görünen ve nakşedilmiş zafiyet mi görünmeyen ve her daim duyumsanan İlahi Güç mü…

Derken tüm yetileriniz sizi uyarıyor aslında tüm görüntünün bir yanılsamadan ibaret olduğuna dair.

Bir arayış örselenmeye rağmen anlamını yitirmeyen anlam olmak adına anlamsızlığın kıyısında.

Naif bir dokunuş anlatmanın mümkün olmadığı beşeri bir zaruretten çok farklı, güce odaklı güçsüzlüğün nazarında neye tekabül ettiği zihinsel olarak anlamanın tarifsiz kılındığı bilinen ifade ve imgelerle.

Derine indirgersek bir şeyden çok hiçlik ile donatılmışız. Evrenin dahi büyük yüzdesi hiçlikten diğer bir deyişle karanlık enerjiden müteşekkil. Atom parçacıklarında dahi inanılmaz derecede boş yer bulunuyor.

Var ile yok arası nice yolculuk hayalini kurduğumuz sonsuza uzanırken evren ve aslında gerçek olan tek varlık yüreğimizin enginlerinde ve zihnimizin derinliklerinde, aldığımız her nefeste, attığımız her adımda bizi hiç iken yoktan var eden. Ya şimdi var mıyız? Varsak nasıl karışacağız yokluğa. Yoksak gerçek olan nedir…

Duygu ve düşünceler soyuta indirgenmiş ve somut hiçbir olasılık da yok ispat edecek. Sadece varsayımlar, ihtimaller ve sayısız seçenek somuta uzanan ama gözle görülmeyen, elle tutulamayan.

Nedir tesadüfî ya da fuzuli olan? Hiçbir şey tabii ki zira her şey ve her insan bir amaca hizmet etmekte. Varlığımızın kanıtı, hiçliğin yadsınamaz mecalsizliği ve erdiğimiz, kavuştuğumuz tüm o istemler ya da hayali solmayan bir çiçek gibi ruhumuzu süsleyen.

Teselli bilmez, ihmal edilmiş belki de kanıksanmaktan çok öte inkârın ıssızlığında depreşirken hüzün hiçliğin arzında yadsınamaz ve biteviye. Ne de olsa çok çetin bir sınav yanlış yapma şansının dahi olmadığı yok olmamak adına sessizliğe odaklı ve dermansız hiçliğe uzanan yolda hiç var olmamışçasına boşluk dağlarken ve sitemler şimşek hızıyla yararken, yaralarken, ötelerken… Derken hiçliğe kurdum saati uyanmamak adına.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Hiç böylesine üşümemiştim Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Hiç böylesine üşümemiştim yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HİÇ BÖYLESİNE ÜŞÜMEMİŞTİM yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Davidoff
Davidoff, @davidoff
10.1.2015 03:06:41




Hiç böyle üşümemiştim...

Yazını dün gece okudum, ne yazık ki senin ve çok beğendiğim bir kaç yazıya yorum yazamadım Gülüm.

Bizim buralar adeta Sibirya soğuğu. İnternet durmadan kesildi, sadece insanların soğuğa alışmaması değil, kullandığımız malzemelerin bile alışmadığı belli ki, camlarımız bile soğuktan patladı. Evlerin içi sıcak, dışı buz gibi. Memleket böyle soğuk görmemiş ki? Bahçelerdeki, balkonlardaki çiçekler dondu.

Peki ya bugün tv.lerde izlediğimiz, Ankara'da ki ayaklarında çorap olmayan o Suriyeli bebekler?

Ben Ankara'ya henüz kış tam gelmediği zaman gittiğimde çok iyi hatırlıyorum, ayağımda kar çizmelerim olduğu halde, parmaklarımın dondu sanmışım.

İnsanların kim olduğu beni hiç bir zaman ilgilendirmez. (Sadece kucağına çocuklarını alıp dilenen dilenciler dışında.) Ya bu insanları getirmemeli, ya da getirdiysek yardımlarımızı eksik etmemeliyiz. Bu topraklara adımlarını attıkları andan itibaren bizden sayılır o bebekler.

Üşümelerinden de, açlıklarından da, eğitimlerinden de, biz sorumluyuz iki Dünya'da da.

Titrediğimiz her an, aklımıza gelmeliler.





Biinyazar
Biinyazar, @biinyazar
9.1.2015 12:10:59
Merhaba Gülüm Hanım... Bi harikasınız! Gene çok güzel bir yazıyı kaleme almışsınız.Yaradılışın sırlarına erilmedikçe; düşüncelerimizin varacağı menzil de sınırlıdır.Bilinen haliyle insan beyninin % 80'i kullanıma kapalıdır.Kullanıma açılan kısmının da en optimum hesaplamalara göre ancak % 17-18'i kullanıla bilmektedir.Prof.Dr.Yaşar Nuri Öztürk Hocamızın nitelemeleriyle darbetür arz (son haberci) olarak takdim edilen Stephen William Hawking ancak bu seviyelerdedir.O olmasaydı insanoğlu uzayda bu şekilde gezemeyecekti.Bu bakımdan felsefenin bizlere sağladığı geniş düşünme olanaklarından yararlanmak için düşünceden ve düşünce derinliğinden korkmadan düşünmeye devam etmeliyiz.Bu arada bir yığın bilinmeyenin de olduğunu ve buna da şimdilik fizik ötesi denildiğini de akıldan çıkarmayalım derim.Düşüne düşüne bizim vardığımız çıkarsamalar olsa olsa bizim düşünce boyutumuzla ilgili olup,fazlası da eksiği de bize aittir.Bu değerlendirmemin ışığında çok değerli ve özenle ve düşünülerek yazılmış çok anlamlı bir derleme okudum.Kaleminiz ve yüreğinizi kutlar her daim var olmasını diler sevgi ve saygılarımı sunarım.
levent taner
levent taner, @leventtaner
9.1.2015 11:53:44
Edebi lezzet mükemmel, felsefi derinlik çeşni olmuş.

Güne düşen gül bahçesiyle temaşa eyledi bu gönül.

Yüreğiniz solmasın, kaleminiz daim olsun hanımefendi...
DemAN
DemAN, @deman
9.1.2015 10:27:27
Güne gelen eseri içtenlikle kutlarım... :)

Yüreği her zaman olduğu gibi candan selamlıyorum

Vaha Sahra
Vaha Sahra, @vaha-sahra
9.1.2015 00:43:04
Üşümek iyidir, ısınmak içindir, hiçlik de çoğalmayı barındırır
coğalmak içindir hiçlik
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
9.1.2015 00:21:45

DEĞERLİ SEÇKİ KURULUNA VE SEVGİLİ EDEBİYAT DEFTERİ AİLEME, DEĞERLİ DOSTLARIMA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
Etkili Yorum
Semiray Sezgin
Semiray Sezgin, @semiray-sezgin
8.1.2015 15:20:23
"Teselli bilmez, ihmal edilmiş belki de kanıksanmaktan çok öte inkârın ıssızlığında depreşirken hüzün hiçliğin arzında yadsınamaz ve biteviye. Ne de olsa çok çetin bir sınav yanlış yapma şansının dahi olmadığı yok olmamak adına sessizliğe odaklı ve dermansız hiçliğe uzanan yolda hiç var olmamışçasına boşluk dağlarken ve sitemler şimşek hızıyla yararken, yaralarken, ötelerken… Derken hiçliğe kurdum saati uyanmamak adına."
Evet aslında tasavvufta bir hiç olduğumuz ama bir tarafı ile bu hiçlikte tek olduğumuz yolu bize gösterilir.Bütün fillerin sahibi Allah ise biz kim oluyoruzu düşünür insan.Düşünür ve kendine sunulanı irdeler.Hiç olmak mı yoksa sonsuzlukta bir olmak mı aslında bütün mesele işte burda.Kutluyorum yazan kalemi düşünmek lazım bunca güzelliklerin sahibi hiç hesapsız iş yapar mı?sevgimlesiniz.BaKIN NELER VAR ASLINDA YAZDIKLARINIZDA GİZLENEN.KUTLADIM KARIN BEYAZLIĞININ VURDUĞU YAZINIZ İÇİN SİZİ,SEVGİ VE SELAMLAR CAN DOSTA...

Semiray Emre tarafından 1/8/2015 3:26:27 PM zamanında düzenlenmiştir.
İpekyildiz
İpekyildiz, @ipekyildiz
8.1.2015 14:21:15

Bazen bir üşüme tüm vicdani terddütleri öyle bir yana atar ki, göz göre göre engebeli yola sapar gönül.

Özlem değil midir sorumlu hep titremeye, titretmeye...

Gerçek, bağımsız yorumlayıcısının elinde işte kış yaşanırken kaygılara gömülmüş vaziyette...

Sevgiler Gülüm Hanım...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL