9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1811
Okunma
Nihayet beklediğim o telefon geldi...
Sesinin tonunu mu unuttum ayrı kaldığımız bu süre zarfında , yoksa öncesinde hiç o ses tonuyla benimle konuşmadığından mıdır nedir, tanıyamadım bir an...Ta ki "demek unuttun,sildin yüreğinden beni" diyene kadar...Unutmak kolay mı gece gözlü sevdiğim? Ben unutabilir miyim seni? Yürek bir karalama defteri , sense bir çizik değil misin? Unutur mu insan kalbine atılmış çentiği? O yara sızlamaz mı hiç? Değişik iklimlerde,farklı zamanlarda ve muhtelif yerlerde acıtmaz mı içten içe nankörce?
" Beni sırtımdan vurdun, lanet olsun sana" dedin.Sırtına sapladığım hançer,sırtımda saplı kalanın intikamı olamaz mıydı? Her aşk bir nebze olsun nefretle beslenmez, acıyla yoğurulup, tutkuyla vücud bulmaz mı? Aşkı aşk yapan yüreğimizden akıttığı kan değil midir? Ve ben...Üzgünüm acıttım mı canını? İçine düştüğümüz bu kavganın galibi kimdi,mağlubu kim oldu? İnan belki çok daha fazla yandı canım,çok daha fazla incindim.
Çok düşündüm o konuşmadan sonra.Neden herkes kendi hatalarını,yanlışlarını ayıplarını unutuverir de,direkt karşısındakine saldırır? çok mu kolay gelir tüm sorumluluğu ve günahı karşı tarafa yüklemek? Aşk iki kişilik bir oyun değil midir ki tek suçlusu olsun?
İçim içimi yedi sabaha kadar...Uykusuzluğun getirdiği yorgunluktan kan çanağına dönmüş gözlerimle ( ki bu kızarıklıkta sabaha kadar dinmeyen gözyaşlarımın da etkisi var tabi ama acizliğimi söylemekten utanıyorum) son sözlerini düşündüm. Hep yankılandı beynimde.Anladım, senin için kolaydı.Kolaydı "bir daha yüzünü görmek,sesini duymak, varolduğunu dahi bilmek istemiyorum" diyebilmek...Bu cümleyi kurup telefonu kapatabilmek.Kapanan yalnızca bir telefon olsaydı bu denli kanar mıydı içim? Bir sayfasını daha kapadım gönül defterimin ve biliyorum ki bir daha asla açılmayacak o sayfa. Açılsa bile asla ilk başladığımız günkü gibi bembeyaz olmayacak...Belki gri,belki flu,belki de siyah ama bildiğim tek şey asla masumiyeti simgeleyebilecek kadar aydınlık değil.
Dedim ya sana dün "sen beni zerre kadar sevmemişsin dediğinde" , "yanılıyorsun ben senin başını hafif yana doğru eğip masumca bakmana, biraz buruk belki ama son derece içten o gülümseyişine ve yüreğimin tam ortasına bir kama gibi saplanmış buğulu gözlerine...bunların her birine ayrı ayrı aşık oldum" diye...Yalan değildi ve ben sana olan duygularımda inan yalanla hiç arkadaşlık etmedim ve sevdim seni...
Son cümlemi kurmam gerekiyor belki ama dilim varmadı bir türlü. Umutlara, hayallere, yeni beklentilere, aşka ,sevdaya ve mutluluğa veda etmek
pek kolay olmuyor.
Radyoda bir parça çalmaya başladı. Diyor ki:
GÖZÜM YAŞARIYOR, YÜREĞİM KANIYOR, OLMASAYDI SONUMUZ BÖYLE
ELVEDA TURAN (A.Y)