Dünya üzerinde var olabilme savaşları günümüzde ilim ve bilimle yapılmaktadır. Elbette bunların sonucu savaş meydanlarına silah olarak yansımaktadır. İlim ve bilimde geri olan toplumların savaş meydanlarından galip ayrılmaları mümkün değildir.
İlim ve bilimin kaynağı ve dayanağı ilahi dinlerdir. İlahi dinler ilim ve ilim sahibi olan insanlarla, ilim ve bilim öğreten insanlara büyük önem vermişlerdir. Özellikle Kuran-ı Kerim öğrenme ve öğretmeyi Allah’ın adıyla yapılmasını öğütlemiştir.
İşte yine bir öğretmenler gününe daha erişmiş bulunmaktayız. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettiği 24 Kasım gününü, 24 Kasım 1981 yılından bu yana öğretmenler günü olarak kutlamaktayız. 34. Öğretmenler Günü nedeniyle tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyorum. Ellerinden saygıyla, hürmetle öpüyorum. Daha nice yıllar sağlıkla ve huzurla idealleri uğruna çalışmalarını bu millet için güzel hayaller kurmalarını istiyorum. Aramızdan ayrılanlara Allah rahmet eylesin. İnşallah mekânları cennet olur.
Günümüzde öğretmenlik, öğretmenlik mesleği haline gelmiştir. Birçoğumuz ne demek istediğimi soracak ama yine aşağıdaki sözlerimden dolayı daha iyi anlaşılacağımı zannediyorum.
Öğretmenlik bir meslekten daha ziyade bir idealdir. Ülküdür, heyecandır, hayattır. Öğretmenlik tükenerek çoğalmaktır. Yanarak aydınlatmaktır. Öğretmenlik öğrettiğin, eğittiğin kişiler tarafından hiçe sayılmak veya unutulmaktır. Ama öğretmenin bunlara ihtiyacı yoktur. Öğretmen kendi ülküsüne giden yoldaki, şakşakçılara, menfaatçilere ve engelcilere aldanmadan gönlüyle, ruhuyla, sevgisiyle, inancıyla yoluna devam eder.
Öğretmenlik mesleği gün geçtikçe değer kaybetmektedir. Öğretmenlik mesleğini tutup kaldırmak öğretmenin ve öğretmenin öğrencilerinin görevidir. Çünkü bu memleketteki bütün insanlar öğretmelerin öğrencileridir.
İlkokul birinci sınıfta öğretmen olmak isteyen öğrenci sayısı, lise son sınıfta öğretmen olmak isteyen öğrenci sayısından çok olduğu müddetçe bu meslek kurtulmaz.
Üniversitedeki öğretmenlik bölümlerine, memlekete gerekli öğretmen sayısından kat kat daha fazla öğrenci alındığı müddetçe bu meslek kurtulmaz.
Atanamayan öğretmenler guruplar halinde sokaklarda eylem yaptığı müddetçe bu meslek kurtulmaz.
Üniversite sınavlarında en yüksek puan alan öğrenciler öğretmenlik mesleğine tercih etmedikleri müddetçe bu meslek kurtulmaz.
Okullardaki öğretmenler öğrenci ve velilerden daha değerli olmadığı müddetçe bu meslek kurtulmaz.
Öğretmenlerin toplum nezdinde itibarı olmadığı müddetçe bu meslek kurtulmaz.
Öğretmen ikinci bir çalışma yeri bulmak için kapı kapı dolaştığı müddetçe bu meslek kurtulmaz.
Memlekette bilgi, eğitim ve öğretim bir değer ifade etmediği müddetçe bu meslek kurtulmaz.
Diğer meslek guruplarının öğretmenden daha fazla ücret aldıkları müddetçe bu meslek kurtulmaz.
Öğretmenin her konu hakkında bilgi ve söz sahibi olmadığı müddetçe bu meslek kurtulmaz.
Öğretmenin kendini ve bilgisini bilmediği müddetçe bu meslek kurtulmaz.
Öğretmen kendini öğretmen gibi görmediği müddetçe bu meslek kurtulmaz.
Öğretmen giyinişi, konuşması ve davranışıyla kendini öğretmen gibi görmediği müddetçe bu meslek kurtulmaz.
Öğretmen geçmişle gelecek arasında köprü olmadığı müddetçe bu meslek kurtulmaz.
Öğretmen elindeki öğrencilerinin her birinin, geleceğin dünyasının sahibi olacaklarını bilmediği müddetçe bu meslek kurtulmaz.
Öğretmen mutlak doğrular yerine moda ve akımların doğruları etkisinde kaldığı müddetçe bu meslek kurtulmaz.
Öğretmenin heva ve hevesleri için, üç kuruşluk dünya menfaatleri için doğruyu anlatmadığı müddetçe bu meslek kurtulmaz.
Bu meslek kurtulmadığı müddetçe bu memleket kurtulmaz!
Muhabbetle…
Osman GİRGİN
[email protected]
osmanlıhaber.com