(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı yorumlamayacağım. Ancak, yine de yazacak çok şeyim var buraya. En azından, konunun hatıralarımda canlandırdığı bir kaç bir kaç özelimi paylaşabilirim burada. Yaşadığım ilçeye dört-beş kilometre uzaklıktaki küçük bir köyde yaşayan anneannemi çok sever, sıkça ziyaretine giderdim küçükken. Okuma yazma bilmeyen, cahil bir köylü kadını idi. Köyünden, sadece Salı günleri ilçede kurulan kadın pazarına gitmek, yetiştirdiği üç beş parça sebzeyi satmak ve evinin kuru gıda ihtiyacını karşılamak için çıkardı. Elektrik bulunmayan köyde, idare lambası dediğimiz gaz ile çalışan küçük aydınlatma araçları kullanılırdı geceleri aydınlık kılabilmek için. Zeytin ve fındık ağaçlarından budana dalların çıtırdayarak yandığı kuzine sobanın önüne serilmiş bol yünlü koyun postunun üzerine oturur, anneannemim anlattığı hikayeleri dinlerdik zevkle. Ne kadar güzel hikayeler anlatırdı. Nuh tufanını, oradaki karga ve güvercini anlatırdı. Daha bir çok şeyi. Çocuk aklımla düşünür ama cevabını bulamazdım bir sorunun. Anneannem, cahil, köylü bir kadın. Nerden öğreniyor bu güzel hikayeleri? Cevabı, bu günkü hikayenizde gizi.
1993 yılının Aralık ayında, iki yıllık bir proje için S.Arabistan'a, Medine'ye gitmiştim. Apar topar gittiğimiz için, yanımıza kitap türü pek bir şey alamamıştım. İşten geliyoruz, akşamları yapacak bir şey yok. TV de yok o zamanlar. Uydu sistemleri çok gelişmemiş. Orada, çok büyük bir Kur-An matbaası var. Dünyadaki her dilde Kur-An basılıyor ve parasız dağıtılıyor. Bir Kur-An edindim oradan. Türkçe ilmihali de vardı. Orada, okudum bitirdim kutsal kitabımızı. İlk ve son olarak orada okudum zaten baştan sona. İşte, bir de bu anımı hatırlattınız bana.
Araştırmış, bir şeyler paylaşmışsınız. Elinize, emeğinize sağlık.
Değerli yazar şimdi çingeneleri aşağılamış olmadınız mı?:)))))bazı akıllılar gerçek sanırsa tarihte ilk ensest ilişkiyi çingeneler yaptı sanacak ve şeytanın yardımcıları diyecek ikinci Rab NNemruta denizden büyük bir balık gönderdi Nemrut askerlerine emir verdi ve balığı öldürdüler bu büyük leşten sivri sinek türedi sonra anlattığınız olaylar oldu.İbrahim'in akıl yürütme mantığını tersine kullansam Rab zalimleri kahredip imanlı ve ahlaklı bir toplum neden yaratmadı dilediğini gerçekleştirme gücüne sahipse ol demesi yetmez mi,yeter demek ki Nemrut putları gibi akıl dışı kalmakta ne dersnix. selamla
Büyük bir zevkle okudum ve faydalandım. Oldukça iyi bildiğimi sandığım bir şeydi İbrahim Peygamberin ateşe atılması olayı ama senin yazını okuyunca bilmediğim pek çok şey olduğunu da öğrendim. Mesela Çingenelerle ilgili kısmı bilmiyordum. Ayrıca İbrahim Peygamberin ateşe atılması olayından sonraki gelişmeleri de sadece burnundan sinek girdi, kafasını tokmaklata tokmatlata sonunda patlattı Nemrut diye biliyordum.
Oldukça faydalı bir yazı olmuş. Bu seriye devam edersen sıkı bit takipçin var demektir.
Cesaretin için çok teşekkür ederim hocam...Şu kitap işini bir kotarabilsem, bunlara ayıracak zamanım çok olacak ya, şimdilerde yoğunluk kitaplarda, yayınevi üç kitap birden istedi, üçü de yarım yamalak suratıma bakıyorlar... SAYGILAR
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.