2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
985
Okunma
Düşünmek gerek biraz. Neden bu ülkede en çok kadınlar can veriyor. Ve neden hep bir erkek tarafından öldürülüyorlar. Kimi eşi, kimi sevgilisi tarafından veyahut aile bireylerinden biri tarafından. Kim olursa olsun hiç kimsenin hakkı değildir bir insanın canını almak. Bir kadının canını almak. Anlaşamıyorsanız ayrılacaksınız aklı başında insanlar gibi. Nedir bu ego ve nedir bu kabul edememezlik? Sen kadına 7/24 şiddet uygula, öldüresiye döv, herşeyi yap... Kadın ayrılmaya, boşanmaya kalkınca git öldür.
Daha geçen Mayıs ayında Manisa’nın Gölmarmara ilçesinde 3 çocuk annesi bir kadın bir evde bilekleri ve boğazı kesilmiş halde bulundu.
Ve yine aynı ay içinde Manisa’da yaşayan 22 yaşındaki 1 çocuk annesi ve 7 aylık hamile Burcu A. kazada yaralandığı söylenerek hastaneye getiriliyor. Hemde eşi tarafından. Daha sonra bu ölümün kaza değil cinayet olduğunu 5 yaşındaki çocuğu söylüyor. ’Kaza yapmadık, babam annemi döverek öldürdü’ diye. Eee sen susarsın saklarsın ama senin o daha 5 yaşındaki melek çocuğunu Allah konuşturur işte böyle.
Sırf kadın cinayetleride değil aslında. Çocuk ölümleri de gün geçtikçe artıyor. Nisan ayında ablası kendisiyle evlenmedi diye kızın, 6 yaşındaki kardeşi Gizem’in kaçırılıp diri diri yakılması, işkence yapılması gibi... Manisa Akhisar istasyonunda kullanılmayan su kuyusunda cesedi bulunan 9 yaşındaki Umut gibi.. Kars’ta amcasına yemek götürdükten sonra kaybolan 9 yaşındaki Mert A.’nın cesedinin Karadağ çöplüğünde bulunması gibi. Çoğunun faili meçhul cinayetler olması ve hala katillerinin aramızda elini kolunu sallayarak geziyor olması fazlasıyla tehlikeli. Kadın ve çocuk ölümlerine artık bir dur denmeli. Sadece Manisa emniyeti değil Türkiye’deki emniyet müdürlükleride gerekli önlemleri almalı. Özellikle faili meçhul cinayetlerin katillerine ulaşmalı bir an önce.
Hangi akla hangi vicdana sığar bu yapılanlar. Bunlar gibi milyonlarca örnek Türkiye’de. ’Biz de boşanma yok ölüm var’ da ne demek yahu. Sen o kadınla evlenirken kelepçe takıp hapisemi atıyorsun niye? O kadın senin karın baş tacın değil ev işlerini yapan kölen mi niye? Sen nerenin padişahı sanıyorsun ki kendini hem kadına şiddet uygulayıp elinin altında tutmaya döve döve işlerini yaptırmaya çalışıp evden ayrılmasına izin vermiyorsun. Robot mu kadınlar? Nedir derdiniz ve nedir bu insanların derdi. Ki sen padişah bile olsan bir kadını bırak dövmeyi, öldürmeyi kalbini kırmaya bile hakkın yok. Buna hiç kimsenin hakkı yok. Hem vücuduna şiddet uygula hem cinsel şiddet uygula hem psikolojik şiddet uygula. Sonra o benim karım siz karışamazsınız de.
Kusura bakmayında bunları bir kadına uygulayan insan olamaz! Ne akla vicdana sığar bu nede dinimizde yer alır. Nitekim Sevgili Peygamberimiz Veda hutbesinde ’Kadınlar size Allah’ın bir emanetidir’ buyurmuştur. Dolayısı ile bu emanete saygılı davranmak herkesin boynunun borcudur.
Kadın annedir. Kadın eş’tir. Kadın çiçektir. Kadınsız ev olmaz. Olursa da huzur olmaz. Düzen olmaz. Neşe olmaz. O halde neden kadınlarınızın kıymetini bilmezsiniz ki? Neden egolarınız ve nefsiniz uğruna kadınlarınızı ziyan eder incitirsiniz ki?
Ve ülke de kadınların evlendiklerinde eşleri ile mutlu yaşamaları için biraz da dini eğitim şart. Çünkü bir kadına nasıl davranılması gerektiğini, bir kadının değerini oğluna sadece bir kadın öğretebilir. Yani annesi. Annesi olmayana anneannesi yada babaannesi. Aileden, akrabadan biri yoksa bile bir eğitimci. Bir adam çocukken yetişir. Siz sadece çocuk büyütmüyorsunuz anneler. Geleceğe bir adam yetiştiriyorsunuz. Lütfen aile olarak, ülke olarak, kurum olarak ve ülkenin emniyeti olarak ölümlere bir dur diyelim artık. Kadın ve çocuk ölümleri, cinayetler artık olmasın. Artık kimsenin yüreği yanmasın.
Biraz insanlık, ve eğitim eğitim eğitim!
’Kadın kocasının, delikanlılıkta sevgilisi, olgun çağda arkadaşı, ihtiyarlıkta da hasta bakıcısıdır. (Bacon)
Sevgiyle...
Ayşe Erdoğan