Kasım ayında bir pazar günü bölüm-12









Eylül ayında bir Pazar günü-4




Yasemin
Ateş ve
Murat





Aslında bu günü yazmayı düşünmüyordum. Zira geçen Pazar günü, bu gün için sabah erkenden geleceğim demişti. Hatta saatini de söyledi yedide burada yanında olacağım.
Bugünü iple çektim dersem yalan olmayacak. Kısacık zamanın içine büyük hayallerimi sığdırdım. Sabah erken gelecektin beni uyandırmaya kıyamayacak ve yorganın altına girip sırtını bana dönüp yatacaktın. Bende seni kendime çekip sarılacağım ve hasret kaldığım göğüslerini avuçlayıp uykuya dalacağız. Ama olmadı gelmedi kadınım.
Olsun be Murat niye üzülüyorsun ki, sen zaten her gece Yaseminle kucak kucağa yatmıyor musun? Her gece göğüslerini avuçlayıp dudağını dudağınla mühürlemiyor musun? Nasıl kucaklayıp yattığını bir düşün ama yüzün hemen kızarmasın o senin kadınınsa sende onun erkeğisin.
Bir düşün evini kimin için hazırlıyorsun. Aynayı kimin için duvara monte ettirdin ve son bir şey Saç kurutma maşası için kime söz verdin. Gerçeğinin ve hayallerinin kadınına değil mi? Öyleyse o asık yüzün gülsün biraz sonra yatağa yalnız değil Yaseminle gir ve kadınını mutlu eden erkek ol.
‘’ Yüreğimde tutuşturduğun ateşle, ruhumdan bedenime, bedenimden tüm benliğime yayılarak beni işgal ettin’’




Çiçeksin ( Akrostiş)


Çiçeğimsin koklamaya doyamadığım.
İçtiğim su yediğim ekmek kadar kutsal.
Çağıldar gidersin tutamaz kimse elinden,
Ebrulu günlere inat renklerden bir demet
Kollarım açık hiç sana kapanmayacak
Seviyorum seni seveceğim sonsuza kadar.
İnan bana sevgilim dalından koparmayacağım
Ne bu gün ne de yarın. Ne de sonsuzluk kadar.

Çiçeğime
Sadece bana zaman tanı,
Bende, seni yaşayacak kadar.



Murat’tan Yasemin’ine; seni çok seviyorum.