21. asırda bilgisayar,uzay,internet enformasyon çağını yaşarken demokrasi ve cumhuriyetin nimetlerini halkın kendini idare etmesini yani halkçı idareleri ve üstünlüklerini ifade ederken karanlık bir çağa girdiğimizi işaretini görmekteyiz.

Bu karanlık çağ Orta Çağdır,çok saçma gelebilir,atom çağını,genetik çağını,uzay çağını yaşarken nasıl böyle bir iddiada bulunulabilir,iletişimin korkunç şekilde geliştiği,nano ürünlerin endüstride kullanıldığı bir zamanda olabilir mi?

Önce Orta Çağın özelliklerini,kendine has durumunu incelemeliyiz ki yorum yapabilelim.Orta çağda ülkeler derebeyler tarafından
yönetilir,mutlak otorite kral tarafından feodal beylere dağıtılırdı,din savaşları yüz binlerce insanı katlederdi.
kara veba(salgın hastalıklar)nüfusu eritir yok ederdi,feodal düzeni vasal ile lord arasında diğer yandan da lord ile kral arasında mukavele ve şatoyuda kapısında adalet dağıtıldığı bir yönetim şekli sayarsak pek çok ülkede devletin küçülmesi zırvalıklarının aslında devletin dağılması ve yetkilerini özel gruplarla paylaşmaları gerçeğini çıkarıyor ,Orta Çağ da önemli olan onun yada diğerinin adamı olmaktır,vasal lorda bağlılığını sunar ve onun adamı olduğunu elini öperek ifade eder,lord da ona olanaklar sunar tek istediği gerektiğnde yanında olmasıdır,şimdi çağımıza baktığımızda kendi öz iradesiyle bir yerlere gelmek imkansız gibidir,birilerinin adamı olursanız yetkin yada iyi bir eğitim görmenizin hiç bir önemi yoktur.çağımıza baktığımızda kendi öz iradesiyle bir yerlere gelmek imkansız gibidir,birilerinin adamı olursanız yetkin yada iyi bir eğitim görmenizin hiç bir önemi yoktur,şu partinin şu iş adamının şu lobinin vesaire özgür insana bütün yollar kapatılmaktadır, b,r hami gerekmektedir;[ kalin cumhuriyet ,demokrasi ise kişiyi şunun adamı bunun adamından
olmaktan kurtaran yüce değerler ve insanı özgür kılan yapıdır,yani ortaçağda onun adamı olmak en önemli vasıftı ,çalışkanlık ,başarı ,kabiliyet önemli değildi şimdide o noktaya gelmiş görünüyoruz,ortaçağda din savaşları hiristiyan ,İslam savaşları yani haçlı savaşları tarihe damgasını vurmuş yüz binlerce insan din kullanılarak kırılmıştır,şimdi ise bakarsak etkisini görüyoruz Natoyu haçlı kabul edersek islam coğrafyasına sözde demokrasi getirmek adına kana bulamaktadır,ortaçağda veba hastalığı binlerce insanı kırmaktadır, veba adı işitildiğinde korkunç bir korkuya kapılmakta,istenilen şekilde yönetilmektedir ,toplumu toptan kıran bir hastalık korku
unsuru olarak kullanılmıştır kuş gribi, domuz gribi ilerde bilinçli olarak üretilen hastalıklarla korku yaratılmakta ve beslenmektedir,bu unsurlar düşünüldüğünde ortaçağ yanımızda durmakta görmek için düşünmek yetmektedir,daha çok örnek bulunabilir,
hafızası yok edilmiş nesiller üretilmekte bu durum hızlandırılmaktadır,
Son olarak Irakta ,Suriyede demokratik rejimlerin parçalanarak sözde daha iyi demokrasi vadi ve nsanların özgürleştirilmesi bahanesiyle kabile devletine çevrilen ve gericiliğe mahkum edilen durum sert işaret fişekleridir,malesef ülkemiz son kurbanı olabilir çünkü Cumhuriyet ve kazanımları yok edilmekte liyakat değil yöneticinin sadece el ve etek öpen bireylere kölelere çevrilmektedir.

merkezden çevreye,
savaşlar ve tutsaklık,
ölüm ve kalım,
cehalet yada demokrasi,
uyandım ve uyanık olarak,
küreden küreye;
kıtadan, kıtaya;
doğanın insanın yükselişi İÇİN kurduğu basamaklara,
hem kışkırtmak hemde yardım etmek için,
en yüce amaca ulaşmak için ,
serer göz önüne bir mu7amma







[ italik ]