Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
gidilecek
gidilecek

Çocukluğum 2

Yorum

Çocukluğum 2

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

446

Okunma

Çocukluğum 2

Korkuları büyüyen sevgisiz ve şefkatsiz babaların çocuklarıydık bizler.
Babamın hiç bitmeyen gözaltılarına alışmam kolay olmuyordu ama şimdi keyifli bir çocukluk anısı anlatmayı beklerken geçmişin hiçde öyle olmadığını gördüm.

Lastik siyah ayakkabımla
yaz sıcaklarında çorapsız
vıcık vıcık koşturduğum okul yılları,
ölesiye dağınık bir çantanın içinden çıkmaya çalışan
kalemtıraş ve silgi artıklarıyla
dolu bir hayatı;
her seferinde yeniden
yaşamak istemişim gibi
kalemleri tüketip,
silmiştim sayfaları.

Dördüncü sınıfmı neydi Yılmaz Erdoğan adlı bir çocuk gelmişti sınıfımıza şu ünlü olan deyil söyleyeyim.
Altılı gruplar halinde oturduğumuz, iki sıranın karşı karşıya getirilerek oluşturulmuş bir oturma düzeniyle.
Bizim sıraya gelmesini neden bilmem ama ben çok istemiştim.
Oda bizim gibi saçları okşanmamış çocuklardan,
topuna dokundurmayan mahalle çocuklarının
olduğu bir yerlerden geliyordu.
Dündar vardı bir de iri yarı bir çocuk oda aramıza katıldığında herkesin dışladığı korku duyulan bir kaç kişi olmuştuk sınıfta.
Dündar o kötü çocuklardandı 4. sınıfa ilk porno dergisini o getirmiştir muhtemelen.
Hiç birşeyden habersiz o azıcık saflığı kalan köylü çocukları gitmişti.
Çocukların sırtlarındaki çantaları açar farkettirmeden kalemlerini silgilerini ne bulduysak aşırırdık.
sonra okulun kaybolan eşyalarının olduğu dolaba gider ne bulursak alırdık hangi ara düzeldim bak onu hatırlamıyorum ama, sanırım Dündar okulu bırakmıştıda öyle kurtulmuştuk bu kötü çocukluktan.
Bizim bir çay bahçemiz vardı yazları çalışır kışın çevre esnaf için bazen açık tutardık.
çaylarına karbonat konulmuş gençler
kabarıp duruyorlardı tavşan kanlarını yudumlar
ve tavla oynarken.
Kurân kursuna gittiğimiz Hizbullahın cirit attığı caminin birinde ders görüyorduk.
Kulaklarımıza eğilip cennettin bekçileri olacağımızı öyle bir tonda söylerdiki hocalardan biri, tüylerim diken diken olurdu.
Beynimizin yıkandığını şimdi hayal meyal hatırlıyordum.
Kırda sohpetlere çıkar, sonrada onların havada uçarcasına karete hareketlerine şahit olduğumda, insan uçabilirmi diye hala hayret ederim.
Salman Rüştü adında, birinden bahsederlerdi onu öldürme biçimlerine göre tonlamaları değişen ilahilerde tanımıştım bu adamın ne büyük bir din düşmanı olduğunu onlardan öğrendim.
Babam kızardı gitme derdi de ben babama hayretle bakardım sadece.
Allah’tan onlara söylememiştimde babamın vebalini boynumda duymuyorum.
Çünkü biz bilmiyorduk ama ozaman öldürülmek işten bile deyildi.
Orayı bırakıp başka bir camiye akşamları gitmeye başlamıştık, mahalledeki çocuklarla.
Babamın baskısından vazgeçtiği bir dönemde Kurân öğrenmekten ve namazdan vazgeçmiştim.
Baskılar beni kırbaçlıyan sebeplerden biriymiş...
Bir sitenin bahçesinde top oynuyordum babam çay bahçesinde beni beklerken.
Birden öyle hızlı bir tokatla feleğim şaşmıştıki, etraftaki çocuklara bakamıyordum bile sanki herşey durmuştu o çocuk vızıltıları sesler yerini bir çınlamaya bırakmıştı.
Biz çocukluğu dövülmüş bir neslin çocuklarıyız.
Şimdi yaşadıklarımız sevilmemiş bir çocukluğun izleri belkide.
gerçekten sevildiğimizde mutluluğu, mutluluğu arama gayretimizin zorluklarındanmıdır nedir bilmiyorum ama vazgeçmek istemiyoruz belkide tüm yanlışlara rağmen...
5. Sınıfa geçmiştim sanmayınki derslerim kötüydü 1 den 5 e kadar hep pekiyiydi.
Durumumuz çokta kötü olmasada okula gelen yardımlardan hep yararlanmışımdır. Derslerim hiç çalışmadığım halde zehir gibiydi.
Kitabın yaprağını aralamam yetiyordu. Matematiğim çok iyiydi.
Herkes Anadolu liselerine hazırlanıyor, okulda kurs açılmış bende kaydolmuştum ama ben okulun basketbol takımına yazıldığım için gitmiyordum.
Çok boyum uzadıya! neyse ama sınıfta görmediğim konular hakında çok soru çıkmıştı.
Pişmanlığımı o andaymışım gibi anımsıyorum.
Sınava girmeden haşa Allah la c.c pazarlık yapıyordum eyer sınavı kazansaydım namaz kılıcaktım.
Ama yedeklerden 28. Olmuştum Allah la pazarlık yapılamayacağını Ogün anlamış ve pişman olmuştum.
Çok edinmenin, öğrenmenin zararı olmazdı ama yanlış tecrübeler ve yanlış öğrenimler zararlı oluyor onuda gördüm hayatımda.
Bunlardan ders çıkarmı? Bak onuda bilmiyorum.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Çocukluğum 2 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Çocukluğum 2 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Çocukluğum 2 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Den(iz)
Den(iz), @den-iz
12.10.2016 11:07:58
zor geçmiş ... Geçmiş mi acaba ?
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL