Bir kimseyi sahip olmadığı sıfatlarla övmek, onu kibarca yermek demektir. cemil sena
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45)

Yamalı çuval

Yorum

Yamalı çuval

23

Yorum

3

Beğeni

0,0

Puan

2622

Okunma

Okuduğunuz yazı 21.9.2014 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Yamalı çuval

Yamalı çuval

Bazen çığlık çığlığa bağırıp ağlamak ister ya insan, ta öyleyim şu anda. Bozuk bir kasetçalar gibi durmadan anlatmak, anlatmak istiyorum önüme gelene içinden çıkamadığım sorunlarımı. Ama olmuyor işte, olmuyor! Şu tabiat denilene ters düşüyor bende. Onun içindir ki; Yapamıyorum!

Sonra alıp başımı parka gidiyorum. O güzelim yeşile bakarken gözlerim, belki derinden derine mest olur da bütün sorunlarımı unutur, yemyeşil düşler, düşlerim diye.

Hele kuşların zikir saatine denk geldiyse ziyaretim, işte o zaman bir başka güzel olur keyfim.

“Binlerce bilyenin havada çarpışması” dese de Ahmet Altan; Yüksekçe bir dağın tepesinden akan şelale gibidir kuşların sesi. Huzur verir, dinlendirir beni. Bir süre dinledikten sonra, bir ileri bir geri gider hafızam ve o sorumluluk çuvalını yüklendiğim günde kalır.

O gün ne yaşanmıştı da yüklenmiştim ben bu çuvalı dersiniz. Aslına bakarsanız herkesin evinde olan olağan şeylerden biriydi. Sıradan bir gündü yani…

Kardeşlerimle ben, bahçemizdeki incir ağacının dibinde oynarken, rahmetli anacığım da sabah işini kotardıktan sonra yayığın başına geçmişti. Anam, yayığa tokmağı her vurduğunda, yayık, “güm güm” sesler çıkarırken arada bir de etrafına köpürüyordu; tabii kardeşlerimle fazlaca yaramazlık ettik mi anam da bize…


Yayık, yayılıp yağlar kotarıldıktan sonra anamın aklına tarlada çift süren babam düşmüş olmalıydı ki; bakır bakracın içine ayrandan bir miktar doldurup kardeşimle beni yanına çağırmıştı.

“Bu ayranı tez babanıza götürün de soğuk soğuk içsin; yollarda oyalanıp ayranı ısıtmayın ha!” diye de gözdağı vermişti.
Benim iki yaş küçüğüm olan kız kardeşim, koşup ayran kovasını anamın elinden almıştı. Tabii anam da onun saçlarını okşayarak, “Aferin benim Kara kızıma” diyerek ödüllendirmişti onu. Kardeşimle anlaşmıştık güya; tarlaya kadar ayran kovasını dönüşümlü olarak götürecektik.

Daha köyü çıkmamıştık ki ayran kovasının elimi öpmesiyle, kovayı almam bir olmuştu. Ne de olsa dönüşümlü götüreceğimiz için aldırış etmemiştim. Az götürdüm uz götürdüm arada bir kardeşime doğru uzattım ama her defasında görmemezlikten gelmeye başlamıştı. Köyü çıkalı çok olmuş, babamın çift sürdüğü tarlaya az bir mesafe kalmıştı ki ben kovayı bıraktım ve “Kovayı alacaksan al, yoksa burada bırakırım!” dedim kardeşime ve kovayı bırakıp yürümeye başladım.

Kardeşim kovayı aldı mı dersiniz? Hayır! O da benimle birlikte, hatta benim çok önümde yürürken, ben, arada bir ardıma dönüp bakıyordum; susamış bir köpek gelip bizim ayrana yanaşmasın diye ama içim içimi de yiyordu ayran ısınıyor diye.

Nasıl ısınmasın ki; yolun kumu Arabistan çölünü aratmayacak cinstendi. Üstelik vakitte öğlene yaklaşıyor, baharın yaza dayandığı bu mevsimdeki sıcaklığı anlatmama gerek yok sanırım.

Yüz metre daha gitsek babamızın yanındaydık ama elimizde kova yoktu. İkimizin de inadı inat, bu arada ayran ısınmış, neredeyse kaynayıp çökelek olacaktı. Kardeşime alması için bağırıyordum ama ardına bile baktığı yoktu, güya babamıza yaklaştık ya sevgi gösterisi yapmak için koşuyordu.

Yolun ortasında, ayaklarımı kızgın kumlar yakarken durup düşünmüşdüm. Bu ayranı babamıza soğuk soğuk içsin diye anamız yollamıştı ama biz iki kız; biri çuvaldız biri biz hesabı yollarda inatlaşmaktan ayranı ısıtmayı bırakın kaynatmıştık(!)

Bir geride kalan ayran kovasına, bir alnındaki teri işaret parmağı ile silen babama, bir de deli beygir gibi koşan kardeşime baktım ve geri döndüm.

İşte o gün bugündür yüklendiğim o sorumluluk çuvalı hiç inmedi sırtımdan.


Ne kadar gözyaşı, dert, tasa varsa hepsini çuvalladım. Dökülmesin diye de çuvalın yırtık sökük yerlerini güzelce yamayıp aldım sırtıma.

Hadi bana eyvallah!


20.09.2014/Emine UYSAL








Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yamalı çuval Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yamalı çuval yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yamalı çuval yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Solmaz Yeter 07
Solmaz Yeter 07, @solmaz-yeter-07
29.10.2014 16:05:13
Öykü okadar güzelki bir an kendimi buldum o öykünün icinde. Bende cifti ailesinin kiziyim. Babam kendi isini yapardi ve bizlerede o sorumlulugu yüklemisti. Burda ögrendiginiz sizin hayat tecrübeniz olacak derdi. Gercekten de hakliydi o gün bu gün aile büyüklerimizin bize yükledigi sorumluluklar karsisinda ; hayat zor olsada o zorluklar icerisinden bir türlü siyrilip cikiyoruz. Önceden ögretilmislik diyorum buna ben . Ailelerimiz bizi ister istemez hayata sunmuslar. Ailelerimize Tessekkürü bir borc bilirim.

saygilarimla .
Usta kaleminizin: Dinlendirici yazisiyla hic susmasin.
Durmuş Çağlayan
Durmuş Çağlayan , @durmuscaglayan
19.10.2014 12:24:52
Merhaba Emine Hanım,çok güzeldi, sonuç ise harika..Tebrik ediyorum. Selâm ve saygılarımla.
glenay
glenay, @glenay
22.9.2014 23:47:47
Çocukluk diyeceğim ama
bu çocukluk ve kardeşlik ömür boyu sürüyor.

Ah o kardeşler yok mu,
birde bana sor..

tebrikler,

selâm ve sevgilerimle..
Davidoff
Davidoff, @davidoff
22.9.2014 22:22:42


Sanki çığlık atmayı, derdini anlatmayı biliyormuş gibi yapma, yoksa sınıfta kalırsın Eminem.

Biri sana dese ki:

-Emine kalk ayağa da şöyle kuvveti bir çığlık at.

Etraftaki insanlar rahatsız olur, diye düşünürsün önce. Sonra etrafta kimse yok, deseler. Karşındaki insanı düşünürsün.

-Ben kulaklarımı kapattım, sen rahat rahat çığlık at dese. Bu defa kendi kulaklarını düşünürsün.
-Sen de kulaklarını kapat, öyle çığlık at. Deseler.


Bu defa da, "çığlık nasıl bir şeydi diye durup düşünürsün."



Sevgiyle / Hadi bana da Eyvallah :)






Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
22.9.2014 18:21:06
Yazımı okuyup görüş bildiren arkadaşlara, seçkiye layık gören seçki kuruluna teşekkür ederim.


Sevgilerimle...
Sihirli Kalem
Sihirli Kalem, @sihirlikalem
22.9.2014 17:20:48
Ne güzel cümlelerdi bunlar.
Tebessümle okudum.
İyi ki güne gelmiş.

Sevgimle...
DemAN
DemAN, @deman
22.9.2014 16:03:15
Güne gelen elit eseri ve değerli yüreği kutlarım... Beğeniyle okudum hocam

Saygılarımla
Billur T. Phelps
Billur T. Phelps, @billurt-phelps
22.9.2014 14:13:06

Aynı kandan, candan da olsa kardeşler ayrı kişilikte oluyor. Sorumluluk daima birine düşer daima, ister yaşı küçük ister büyük olsun ve bu ömür boyu da böyle sürer.

Ta ki bir gün tak edinceye kadar insanın yüreğine.

Sevgiler

,
Turgut Öztürk
Turgut Öztürk, @turgutozturk
22.9.2014 12:47:31
tebrik eder
herşeyin gönlünce olmasını dilerim.
O qué
O qué, @o-qu
22.9.2014 11:42:28
Tebessümle okudum bazı cümleleri...

Ah o çuvalı taşımasak daha fazla dertleniriz biz :)
Herkes aynı duyarlılık ve hassasiyetle doğmuyor işte.

Ne hoştu, tebrikler güzel yazarım.
Sevgimle .
Saynur Baysal Öztürk
Saynur Baysal Öztürk, @saynur-baysal-ozturk
22.9.2014 09:33:37
Zevkle okudum güzel yazınızı Emine Hanım ve herkes gibi benim de hatıralarım üşüştü: En büyük ben olduğum için, hep göz- kulak olmak zorunda olandım. Büyük olduğumdan, bir şeyleri paylaştırmak da bana düşerdi. Ben, haksızlık yapmamak için olabildiğince eşit bölmeye çalışır, sonra da kız kardeşime uzatır, seçmesini isterdim. Beğenmediği bana kalırdı. Bir gün annem rahmetli ona söylemiş, karpuzu paylaşmamızı ve benim cancağızım da en güzel ve çok tarafını kendine alıp, göbeksiz ve az tarafını bana gösterip almamı istemişti. Ben de "Ama ben öyle yapmıyordum, sen böldüğüne göre benim seçmem gerekir" deyip yememiştim de, umurunda bile olmamış, sanırım "Yemezsen yeme..." gibi bir söz söylemişti. Sanırım tüm ablaların kaderinde var o çuvalı sırtlanmak.

Tebrik ve selâm ile..
mhrcck
mhrcck, @mhrcck
22.9.2014 09:27:55
Anı olarak güzel bir derleme, laf olsun diye tenkit edilmemeli. zira anılar kişiye özeldir, değiştirilemez öylece kalırlar. grameriniz ve cümle kurgunuz gayet güzel, öykü ve hikaye yazmaya yatkınsınız gibi hissettim. başarılar. mcicek
ironi
ironi, @ersinbasegmez
22.9.2014 03:51:04
hadi bana eyvallah

hemşerim ne güzel anlatmışsın

güne gelen yazıyı ve yazarı kutlarım

tebriklerimle
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
22.9.2014 00:46:11
sevgili Emine Hanım, can dostum, ilk okuyanlardan biriydim dün gece. tadı da damağımda kalmıştı hani.

Ne mutlu ki sayısız insan okuyacak bu doyumsuz anlam bütünlüğü olan çalışmanızı. Hele ki içten de oldu mu yazı daha da keyif almakta okuyucu. Bir ara, anneme de okutmak istiyorum. Eminim ki; çok şey var ona dair.

Bazı insanların hakkı ödenmez ya bu açıdan duyulan saygı daha da artmakta.

Yürekten kutluyorum. Ne mutlu bana ki; sizin gibi değerli bir dostum ve destekçim var. Laf aramızda, desteğiniz olmasaydı ne yapardım bilmiyorum.

Sizi seviyorum ve kaleminizi en çok da o güzel yüreğinizi. İnsanın sevdiklerinin olması ne güzel...

Nasıl da uzattım lafı, değil mi...:))

sevgiyle kalın...
İlhan Kemal
İlhan Kemal, @ilhankemal
22.9.2014 00:08:28
Temiz, duru bir anlatım. Yan yollara sapmayan ama acele de etmeyen bir hikaye olmuş. Okuyanı ister istemez merak içinde bırakıyor: Acaba kızkardeş o günü hatırlıyor mu? Saygılarımla.
CaNMaYBuLL
CaNMaYBuLL, @maybull
22.9.2014 00:06:38


Kıskançlık böyle birşey işte, benden önce sizi seçmişler :)

Şaka tabi, lakin övgü, sevgiyle yürürken , kıskançlık duygusu da boş durmayacak !

Tebrikler


Saygılar, kocaman sevgiler kocaman yüreğe
CaNMaYBuLL
CaNMaYBuLL, @maybull
21.9.2014 20:21:34


Gün, doğuştan bize hediye edilen tabiatın çocuğu, güneşin oğlu... Gün içinde hayatın bize öğrettiği her şey, giderek içimizde tutunan, içimizde büyüyen sorumluluk duygusununda büyümesine neden olur.

Sorumlulukların duygusu, kişiliğimizdeki izlerini küçükken yaptığımız, , gördüğümüz ve aldığımız nasihatlerin giderek filizlenmesi ve bu filizlere sahip cıkmakla anaçlık duygusu guderek sağlamlaşır. Artık istesenizde bundan kurtulamazsınız.


Duyguların esareti, bizi olgunlaştıracak, olgunlaşmak daima güzeli bulacak. Bütün güzelliklerin bütün insanlığın olması dileğiyle.


Saygılar, sevgiler değerli iyi ve güzel yurekli insana
Bir tutam hayat
Bir tutam hayat, @birtutamhayat
21.9.2014 13:51:39
Çok güldüm.
Benim bir hayat görüşüm var.
Diyorum ki;
Allah, her aileye bir hamal veriyor.
O çalışıyor, diğerleri yiyor.
İşte,
bizim evin hamalı ben oluyorum.
Çoktan emekli olup, arkama yaslanıp, hayatın zevkini çıkarmam gereken yaştayım ama,
maalesef hala bir yabancı memlekette,
yalnız başıma,
üç kuruş ekmek parası kazanmak için çırpınıyorum.

Siz de,
sizin evin hamalı oluyorsunuz.
Çok da benimsemiş gibi görünüyorsunuz ebedi be ezeli vazifenizi.
Yapacak bir şey yok.
Kaderimiz bu.

Bu gün, bizleri,
ailelerin hamallarını kaleme almışsınız.
Güzel de yazmışsınız.
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
21.9.2014 11:23:07
ah canım ah o çuval var ki herkesin sırtında ne yazık ki hiç inmiyor
yamalayıp yükleniyoruz
güzel anlatımdı
saygımlasın sevgilerle
mehmetmacit
mehmetmacit, @mehmetmacit
21.9.2014 09:11:48
ah o mecburiyet çuvalları yokmu?...
ne sevgiler ne umutlar kalır..alır hepsini bir çuvala hapsederiz.
başkaları için yaşarız.
Kendimize zaman ayırıp sevmeye aşkı aramaya sıra gelince zamanın geç olduğunu anlarız.
kaleminize sağlık güzeldi
Etkili Yorum
sareyaprak
sareyaprak, @sareyaprak
21.9.2014 08:57:53
Eminim kardeşinin davranışı çocukça bir davranıştı. Abla olmak aynı zamanda anne olmak anlamına da geliyor. Kardeşinde sana nazının geçeceğini biliyor ki; o şekilde davranmış.

Mesela ben,ablama göre küçüktüm,kardeşime göre büyüktüm.Ben ne büyük olabildim ne de küçük işte aralarda büyüdüm gittim.:)))))))))))

Mesela en çok bana söylenen cümleler şunlar idi

-Sen büyüksün O küçük idare ediver
Ya da;
-O ablan senin büyüğüne saygılı ol.:))))))
İşte o zaman isyan ediyordum. Ben büyük müyüm yoksa küçük müyüm...?

Daha sonraları bir gün Ortanca çocuk ile ilgili bir kitap gördüm aldım.O kitabı almamın üzerinden uzun yıllar geçti.Hala ben o kitabı okuyacağım.Bu güne kadar okumamış olsam da o kitabı. Ben yani kendim ortanca çocuğun kitabını yazdım:))))))))))

Bence insanın kendi hayatının sorumluluğunu yüklenmesi son derece güzel bir şey..
Yaşamını başkalarının omuzuna yükleyen insanlar,başkaları tarafından da güdülür değil mi?

Köyün kokusu,tozlu tarla yolları ve ekşi bir ayran tadı vardı anı yazında....Güzeldi....

Sevgimle...
Ahmet ÖRNEK
Ahmet ÖRNEK, @ahmetornek
21.9.2014 02:12:57
10 puan verdi
öyle yada böyle
bir şekilde sırtlanıyoruz
yükümlülükleri be arkadaşım...
hoş bir anıydı bizi de köy günlerimize götüren
ve ayranın içine üzüm doğrayıp ekmeğe katık
ettiğimiz günle...
var olsun kalemin arkadaşım
selamlar
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
21.9.2014 01:09:33
İşte o gün bugündür yüklendiğim o sorumluluk çuvalı hiç inmedi sırtımdan.

Hele ki bu cümlenin üzerine ne gibi bir yorum yapılabilir ki...Bana düşen; önünüzde saygıyla eğilmek ve bitimsiz yüreğinizi tüm içtenliğimle selamlamak. Bana çok yakın geldi yansıttıklarınız. Okurken bir kez daha anladım ki; anaların hakkı ödenmez. Ne de olsa gözümün önünde kocaman bir örnek var hala sökük dikmekle meşgul hem de aralıksız.

sevgi ve selamlarımı gönderiyorum sevgili Emine Hanım sonsuz ve en derin saygılarımın eşliğinde...

Güzel yüreğinize dert uğramasın.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL