Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Davidoff
Davidoff

ZAİT

Yorum

ZAİT

21

Yorum

5

Beğeni

0,0

Puan

1346

Okunma

Okuduğunuz yazı 9.9.2014 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
ZAİT

ZAİT



Esmerce bir delikanlıydı Zait.
Adına neden Sait değil de Zait deniliyor diye sorarsanız, işin orası biraz hayat, biraz da bayat.

Zait’in babası Adem usta, yani şu marangoz Adem, geçirdiği trafik kazasından sonra alt çenesinden ameliyat olup, ağzındaki bütün dişlerini kaybedip uzun süre burnundan beslenince, ağızdan beslenmenin nasıl bir şey olduğunu unutup, konuşmakta bile zorlanıp, oğluna bile asıl adınla seslenemez olmuş.

Böyle olunca Sait gitmiş, yerine Zait gelmişti. O Zait demeye başlayınca, bütün ev halkı, hatta Sait’i tanıyan herkes ona Zait demeye başlamış.

Haylaz bir çocuktu Zait. Onun bu haylazlığı okuldan atılmasına bile sebep olmuştu. Bir daha da ne kadar pişman olduysa da, okuyamamıştı. Gel zaman, git zaman Zait büyüdü. Evin kendisinden büyükleri de ondan ekmek parası beklemeye başladılar. Baba geçirdiği kazadan ötürü erken yaşlanmış, çalışamaz olmuştu. Doktorlar, babasının iyi bir bakıma ihtiyacı olduğunu söylemeye başlamıştı. Bir şeyler yapmalıydı ama ne?

-Toparlanın. Dedi.
İstanbul’a taşınıyoruz. Taşı toprağı altın diyorlar ya. Elbet bize de bir kaç altın verir Allah. Hadi anam topla eşyalarımızı.


Ve böylece İstanbul’un küçük bir semtine taşındılar.

O güne kadar değil İstanbul, büyük hiç bir şehir görmemişti Zait ve ailesi. Eşyalar arabadan indirilirken önünden geçen topuklu ayakkabılı, şık giyimli kızların peşinden gider gibiydi gözleri.

-Zaiiittt, buraya dön.
-Geldim ana. Yav ana, bu büyük şehir ne güzelmiş ha.
-Zait.
-He ana. Kötü bi şey mi dedim ki ana? Güzel dedim sadece. Ne var ki bunda?
-Bak oğlum, biz bunlara alışık değiliz aman ha. Başımıza kötü işler getirme sakın. Gözünün yüreğini seveyim oğlum.
-Yok ana, sen ne diyon. Ben buraya iş için geldim biliyon.
-He oğlum. Hadi git eşyalara yardım et.


Aradan birkaç yıl geçiyor...

Zait ne kadar ettiyse ilk okul diploması bile olmadığı için iş vermiyorlar. Köylerindeki evlerinin bulunduğu yeri satıyorlar. Ufak ufak bitiriyorlar. Baba üzüntüden konuşamaz, yürüyemez oluyor. Yatağa bağlanıyor. Eskiden Zait diyebilen Adem usta, şimdi onu görünce gözlerini kapatıp çaresizliğini görmesin diye uyumaya çalışıyor. Zait’se biraz geç gelmeye uğraşıyor. Eve her gelişinde ağır bir sidik kokusu duyuyor. Kapının açıldığını duyan anası, Zait’ten ne ekmek istiyor, ne de su...


-Ne zaman sabun alacan be oğlum?
-İş bulmama az kaldı ana. Suyla yıka.



Duvara yumruk atarak uyumaya çalışıyor.

Bir sabah annenin çığlık sesleriyle uyanıyor Zait... Baba yok artık.




Artık Zait, Sait olabilir.


*

Vurmasana Sait polise veririm seni.

-Polis ha, polis. Gel bakayım polis nasıl bir şeymiş.
-Tamam Sait abi, vurma ne olur. Yalvarırım vurma, söz bir daha demem. Bu mahallenin en yiğidi sensin. Allahıma sensin. Tayfun’da kimmiş Sait abi?
-Bir daha diyecen mi u.ln, gebertiyim mi seni.
-Yok abi söz Allahıma söz, demiycem.

-Tayfun mayfun yok, Sait var yavrum S a i t. Anlaşıldı mı, işte o kadar?.




Devamı var.


Davi / 09. 09. 2014






Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Zait Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Zait yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ZAİT yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
glenay
glenay, @glenay
12.9.2014 23:38:08
Kabadayılar, mafya
öyle olunuyor.

silik bir kişilik te olabilir..

tebrikler..
Kemnur
Kemnur, @kemnur
12.9.2014 03:07:40
hızlı bir girişin ardından bakalım neler yazacak ustam...saygıyla
deniz-ce
deniz-ce, @deniz-ce
10.9.2014 19:28:32
Şimdi ikinci bölüme gecebilirim;)
Mehmet GÜZEL
Mehmet GÜZEL, @mehmetguzel
10.9.2014 17:01:33

Keşke zait olarak kalsaydı da İstanbul denen çarkın dişlileri arasına sıkışmasaydı.

Başarılarınızın devamını dilerim.

Saygımla
ayşe1
ayşe1, @ayse1
10.9.2014 16:46:26
Ekmek kavgası peşinde İstanbul'a göç edenlerin dokunaklı dramı.
Sızlatarak dokunuyor yüreğe.
Tebriklerim ve saygılarımla.
küsss
küsss, @kusss
10.9.2014 15:59:55
balık baştan kokarmış... sanıyorum yazdığın öykülerin arasında ilk defa beklediğim gibi geldi sonu diyecektim ki "devamı var" yazısını gördüm... bakalım şaşırmaya başlayacak mıyız... seni biraz tanıyorsam, yes we'll :)

tebrikler öyküsatıcısı....
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
10.9.2014 15:58:24
Tadı damağımda kaldı diğer yazılarınız gibi. Çabuk gelsin devamı, lütfen.
Yürekten kutlarım.
Sevgimle, selamlarımla...
hayrettin şahin(haysah)
hayrettin şahin(haysah), @hayrettin-sahin-haysah
10.9.2014 15:50:25
tebrikler güne gelen nesire tebrikler yazara
saygımla
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
10.9.2014 15:14:06
Vah Sait'im vah!

İş bulamayınca mafya mı oldu şimdi.

Sevgili Davi, toplumun kanayan yaralarını biliyor, görüyor ve kara mizah olarak anlatıyorsun.

Öykülerini seviyorum, seni deee.

kocaman tebriklerrrr
DEVRİM DENİZERİ
DEVRİM DENİZERİ, @devrimdenizeri
10.9.2014 15:04:39
Ah çözmeye aklımın yetmediği ah okumaya hevesimin tükenmediği "yorum Sihirbazım" benim. Geçen gün iğne-iplik ilişkili bir yoruma rastladım ki..Sorma ruhumun feryadını. Sayfana mesaj yazdım ama ulaşmadı sanıyorum. Beceriksizliğim devam hala.
Aslında onları kitaplaştırıp sana armağan etmeyi ne çok isterim...

İyi ki bu yazıya rastladım...

Elin gözün dilin ve yüreğin hep çağlasın billur ırmaklar gibi...


DEVRİM DENİZERİ tarafından 9/10/2014 3:11:03 PM zamanında düzenlenmiştir.
Dikçe
Dikçe, @dik-e
10.9.2014 13:25:31
devamını bekliyorum

saygılar
Mücella Pakdemir
Mücella Pakdemir, @mucellapakdemir
10.9.2014 13:00:52
Şehrin yuttuğu insanlardan birinin öyküsü. Devamı var demişsiniz, bekliyoruz.
Güne gelmiş. Tebrik eder, başarılarınızın devamını dilerim.
Billur T. Phelps
Billur T. Phelps, @billurt-phelps
9.9.2014 21:39:24

Aynı gün, farklı şekilde İstanbul'a dokunmuşuz :)

Devamı varmış hikayenin. Zevkle okuyacağız eminim. Diğer arkadaşlarımızla birlikte ben de takipteyim.
Kalemine sağlık..
Bir tutam hayat
Bir tutam hayat, @birtutamhayat
9.9.2014 21:14:44
Üzücü bir hikaye.
Ekmekten önce sabun...
İnanılmaz etkileyici, inanılmaz yürek yakan bir durum.
Yav,
hiç sevemedim ben bu büyük şehirleri.
He de de İstanbul'u...
Boşuna değilmiş yani.

İnşallah diyorum,
hep hüzün esintileri gölgesinde seyretmez hikaye.
Üzüldük resmen.
fosil61
fosil61, @fosil61
9.9.2014 15:53:38
10 puan verdi
Devamı çabuk gelse bari,
nitemtran
nitemtran, @nitemtran
9.9.2014 15:44:50
Kural koyucunun sen değil, metropol olduğunu ufak ufak öğrenmeye başlayınca bir yol ayrımına gelir insan; ya zorluğun herkese olduğunu bilip etik içi ve sabırla mücadele eder ya da tüm zorlukların kendisi için tasarlandığını düşünüp, etiğin arkasından dolanıp her şeyi, herkesi kendisi için kullanmaya çalışır. Bakalım önümüzdeki günler neler getirecek.
Öyküde hoşuma giden, peşpeşe gelen talihsizliklerin içimize yolladığı kedere, tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi üstü örtülü bir mizahın da eşlik etmesiydi.

Bu anlamda yazara kocaman ve yürekten bir tebrik...
Serhat BİNGÖL
Serhat BİNGÖL, @serhatbingol
9.9.2014 15:06:11

İstanbul bu,kolay değil her türlü hayat hikâyelerine rastlamak mümkün.

Bu arada tayfuna yazık oldu))

Kaleminize sağlık

Saygı selamalarımla.

Nil Gün
Nil Gün, @coldeki-kelebek
9.9.2014 14:49:27
Zait pardon Sait abi

mafyaya mı karıştı ne..
erolabi
erolabi, @erolabi
9.9.2014 14:49:12
Su akar mecrasını bulur misali...alt satırları görmeden "böylece şehir eşkıyası oluyor o masum çocuklar" dedim.
Bir de "İstanbul'un küçük bir semtine taşındılar" ya...taşına taşına küçük semtlerden büyük bir metropol çıkardık.
Büyük sorunları,büyük binaları ve büyük ihanetleriyle devasa bir şehir.
Bir de keskin bir nam alınca ...
E haraca bağlar artık bütün semti Sait.
Zait gibi pısırık değil artık.
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
9.9.2014 14:46:53
zait kabadayı oldu desene
hadi bakalım
yine güzeldi anlatımın
saygım sevgimlesin
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL