3
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
887
Okunma

Güzel duygularımı, sevgiyi anlatan güzel şeyler yazmak istiyordum. Onu görmüştüm bir tv
de. Esk i günler bir bir serilmişti önüme. Ama gerçekler, hayat buna izin vermiyor. Hayatın
ve ülkemizin gerçekleri çıkıyor karşıma, beni susturuyor. Hüzün sularında kulaç atmaya çabalıyorum diyebilirim.
Daha bir kaç gün önce İstanbulda bir üst geçit çöktü. Ölen ve yaralananlar oldu. Köprüyü
AKP’nin gözdesi bir şirket yapmış.Soma faciası bütün acılarıyla,rezillikleriyle unutturulmaya
çalışılıyor. Duyarlı insanlar unutmuyor yine de.Ayrıca toplanan onca yardım paraları nereye
gitti sorusu bir ukde içimde. Ölen bir kimseyi yerine koyamazsınız. Hiç değilse bu acıyı
yaşayan aileler maddi yönden tatmin edilmesi gerekir.
Ülkemizde fıtratında var deyip geçiştirdikleri öyle çok facia olur ki hemen sümen altı edilen
bunlardan biride iki gün önce yaşandı. Yine fıtrat sözcüğünü kazımaya çalıştılar beynimize.
Olan hayatının baharında ölen işçilere oldu. Her gün işçiler ölür ve hiç yer almaz bakışları
kara bantla bağlı gazetelerde, televizyonlarda. Ortalık güllük gülistanlıktır. Ekonomi rayına
oturtulur, ya da oturtulmuştur. Açılım sürecinde ırmağın yarısına varılmıştır."Yarısından
sonra bol bol yağmurlar yağıp, sular selle gibi akıp onları sürükleyebileceğinden hiç söz
edilmez. Nasıl olsa muhalefet çantada keklik.Yani yok hükmünde. İstediklerini paşalar gibi
yaptırırlar nasıl olsa. Ama halkı ne kadar gözardı etselerde halk var. Tomalarına polislerine
o kadar güvenmesinler. Halkın gözdağı çok acı olur.Bir anda indiriverir onları, çok sağlam
sandıkları koltuklarından..
Mecidiyeköy’deki rezidansta meydana gelen asansör olayı tam bir rezalet. Orada çalışan
işçiler söylüyor bunu. Düştük düşeceğiz korkusuyla binerlermiş asansöre. Yirmi gün önce
yine benzer bir olay meydana gelmiş. Yere yakın oldukları için atlatmışlar bunu. Bu olayın
fıtratında var,kaza diye geçiştirmek suçu tamir görevini yükledikleri bu işten hiç anlamayan
birini suçlayacaklar.
Bu torunlar şirketi yine AKP yandaşı pek çok ihale alan bir şirket.Şirket başkanı Aziz Torun:
-Bu sektörel bir vak’a. On gün önce ben de bindim. Bir daireyi göstermek için. Bizim
dışımızda ve kamu dışındaki açıklamalara itibar etmeyin. Bu işin fıtratında var bu tür
kazalar. dedi.
Onun konuşması aynen bu. Yani, kimse fazla konuşmasın, kamu benim yanımda. İşçi kim
oluyorda ağzını açıyor.Güç bende diyor açıkça.
Davutoğlu ise:
"Mevzuat yeterli. Burda insan faktörü önemli. Bilinç eksikliği var.Önce sağlam bir bilince
sahip olmak gerekir," diyor.
Mecdiyeköy’de işçiler ve halk, on işçinin öldüğü olaya tepkisini rezidansın önünde protesto
ederek gösterdi. Soma’da olduğu gibi yine tomalar bastırmaya çalıştı bu direnişi. Onların
hiç bilmedikleri bir direnç daha var. Gerçek adaletin direnci. Bu ne kadar daha sabreder?
Yaşayarak göreceğiz bunu. O direnişi tutuklayıp ömür boyu hapse tutsak edemezler. Allah
büyük..
Suçlu kim? Bunlar sütten çıkma ak kaşık gibi yüze çıkacaklar. Bu tür olaylar olmaması
için önlem almayanlar, doğru dürüst denetim yapmayanlar değilse. Bir gazetemizin
başlığı gibi:
"SUÇLU YERÇEKİMİ"
Tomalarınızı yerçekimine çevirin öyleyse.
08. 09. 2014 / Nazik Gülünay