(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şu tesadüfün güzelliğne bak ki senin bu yazını okumadan önce ben de bu günkü yzımı yine bu Muhteşem Yüzyıl üzerine yazdım. Doğrudan doğruya dizi üzerine değil tabii ki. Knuni Devri böyle miydi ki o 24 Milyon kilometre kare toprağın tek ve mutlak hakimi Osmanlı Devletiydi dedim kendimce ve yazdım bir şeyler.
Bu yazıya gelince:
Ben hem tarihçi hem de yazar olan Yılmaz Öztuna'nın ''Haremde Üç Haseki '' adlı eserinde şunu gördüm: Osmanlı Sarayına getirilen en yaşlı cariye ( Sonraki yıllarda Haseki ) Safiyedir . Saraya getirildiğinde yaşı 14 tür. Yani öyle koca kazık olkduktan sonra getirilmezler saraya ya da esir alınmazlar. Çok çok daha küçüktür yaşları. Hürrem'in 16 yaşında olduğunu sanmıyorum o bakımdan. Onun dışında yazdıklarına tamamen katılıyorum.
Aynen sizin gibi düşünüyordum hocam; ama biliyorsunuz ki, her bir kaynakçada değişik bilgilerle karşılaşıyoruz. 16 yaş olayını da üç yerde okuduğum için ve özellikle Ord.Prof.İ.Hakkı Uzunçarşılı'yı kaynakça olarak çok ciddiye aldıuğım için bellemiştim. Maamafih bu 7 yaş olayını da okuduğumda inancıma daha yakın buldum.Saygıyla
Kemal hocam, yazınızı sabah okumuştum. İnanın çok beğendim.
Hürrem sultanlı Muhteşem Yüz yıl bizleri tarihten soğutmuştu neredeyse. Akıl var izan var, koskoca kızı saraya cariye diye sat sonra da bizlerin inanmasını bekle (!)
Benim de okuyup ve inandığım; saraya getirilen çocuklar kız olsun erkek olsun çok küçük yaşta getirildiği ve geçmişiyle bağının unutturulması yada en azından unuturulmaya çalışılmasıydı.
Bu dizinin senaryosu çok saçma.
İnanın bu kurgunuzu okuyunca sizin daha güzel yazacağınıza karar verdim.
birkaç senaryo denemem oldu, ama ne yazık ki, ne yönetmen olan damadıma (Özgür Bakar,en son AMMARı yönetti,kızımda başroldeydi) ne yapımcı/oyuncu/şarkıcı olan oğluma (Halil Sezai,en son İNCİR REÇELİni çekip oynadı) ve nde tanıudığım diğer yapımcı ve yönetmenlere beğendiremedim. Bu sitede yayınladığıö PAŞAZADE ve ÜMMÜHANIN TUTKULU AŞKI isimli yazılarımın senaryosuydu beğenmedikleri...Sağlık olsun... Değerli rlyorumuuza teşekkür ederim... Saygıyla
Dizinin başında doğrudan Süleyman zamanında getirilen hırçın bir kız olarak verilmişti, hatta Süleymana da kafa tutmuştu sanırım... Ciddi kaynakçalar benim giriş bölümünde yazdığımı yazmaktalar. Diziyi, ben pek takip edemedim, sadece seyrettiğim bölümlerde hep hırçın, kavgacıydı, dizinin mudavimi eşime sordum, çok entrikacı, gaddar ve çatışmacı olduğunu söyledi.Aslında ise Şehzade Mustafa ile bile çok sevecen bir ilişkisi olan, Mahduran ile de aleni çatışmayan biriydi.Pek çok sayıda hayır işleri ünlüdür. M.Bardakçı onlarca cami ve medrese yaptırdığını söyler.
''Beli...'' Azerbaycan'da yaşamaktayım bu aralar. ''Evet'' sözcüğünün karşılığıdır bu ''Beli'' Osmanlılarda da kullanıldığını bilmiyordum sözün doğrusu.
Muhteşem Yüzyıl dişini, ilk bölümünün yarısına kadar seyrettim. Koskoca cihan padişahını, sadece uçkurunu düşünen bir insan olarak tarifleyen bir saçma diziyi seyretmem ve de aileme seyrettirmem mümkün değildi. Tarihi severim. Bilhassa Osmanlı Tarihini.
Bu sevimsiz dizi nedeni ile, bu güzel hikayeyi okumayacaktım az daha. Bir iki paragrafa bakayım, beğenmez isem bırakırım diye düşündüm. İyi ki okumuşum. Gerçekten mükemmel, akıcı ve etkileyici bir anlatımla karşılaştım. Yazarını tebrik ediyorum. Her şeyi ile güzeldi.
Teşekkür ederim. Hürrem ve Süleyman ile ilgili birkaç kurgu daha var, yazacağım inşallah. Yazmak eğlenceli olacak. Sizin içinde *okumak aynı olur inşallah...Saygıyla
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.