Ahmet AYAZ
Gaziantep Güneş Gazetesi 15/8/2014
........................................................................................................

Önce, bir bardak suda, fırtına çıkarmanın doğru olmaadığnı söylemem gerekir. Fakat Basınımız sağır ve dilsiz olamaz. Basınımız duyduklarını, gördüklerini ve doğru bildiklerini de yazmalıdır. İnanıyorum ki yazarlar. Eğer basınımız olaylar karşısında dilsiz ve sağır olurlarsa, ülkede özgürlük bitmiş, tepeden bir baskı hakim olmuş demektir. Bu da demokrasinin hakim olduğu bir ülkeye ve ülke yönetimine yakışmaz. Ben Sayın Valimiz Erdal ATA Bey yeni geldiğinde kendisi ile bir defa görüşmüştüm. Kendisine Hoş geldiniz maksadı ile gitmiştim. Gaziantepte görev yapan çok değerli valiler arasında, Kendisine, Lütfullah BİLGİN Bey’in sıcaklığını gördüğümü söylediğimde hafiften gülümsemişti. Sayın Valim niçin gülümsediniz dediğimde de, Lütfullah Bilgin Bey’in devre arkadaşı olduğunu bana söylemişti.
Şu söz aklımdan hiç gitmez. “Marifet iltifata tabidir, İltifatsız meta zayidir.” Bu söz ünlü şairlerimizden Muallim Naci’nin bir sözüdür. Ben belediyeler ve İl Meclis üyeleri seçimleri öncesin de Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatma Şahin Hanımefendiye başarılar dilemiştim ve belediyemizden inşallah haşaratları temizler yeni haşarat yerleştirmez demiştim. Sağ olsun başarılı çalışmalarını duyuyorum ve beğeniyorum. Kendisine dua ediyorum inşallah yüce Allah kendisine yardımcı olur ve bir yanlışa düşürmez diyorum. Sayın Rıdvan Fadıloğluna ve Mehmet Tahmazoğluna zaten söz yoktur. Onlarada başarılı çalışmalarının devamını diliyorum. Şehrin çehresini değiştirdiler.
Sayın Valimiz Erdal Ata Beyden de bir kimsenin şikayetçi olacağını sanmıyorum. Kendisinden Allah razı olsun diyorum. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Türk Halkının doğru adrese gittiğini düşünüyorum. Seçmenlerimizin, listedeki üç tane çok değerli adayların arasında hizmetle denenmiş ve teçrübeli ismi tercih ettikleri görüldü. 10 Ağustos 2014 günü Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildi. İnşallah ülkemize ve Türk Halkına hayırlı ve uğurlu olur. Devletimizin ve milletimizin çalışkan, üretken, iş bilir insanlara ihtiyacının olduğunu herkes biliyor ve görüyordur. Ömrümüz uyumakla, devlet adamlarımızı denemekle geçti. İnşallah bundan sonra uykuya yatmayız. Çalışırız ve üretiriz, ülkemiz insanlarını hak ettikleri yere getiririz.
Ben, bir tarihhte yazmıştım. “Bir ülkenin ozanları sazlarını kırııp atmışlarsa, şair ve yazarlarıda kalemlerini kullanmamış bir tarafa indirmişlerse, o ülkenin geleceğinden ümit yoktur” demişler. Biz sessiz ve sağır, dilsiz kalmayıp yazacağız. Çünkü ülkemizin geleceğinden çok ümitliyiz. İlimizde Sayın valimizin, ve belediye başkanlarımızın çalışkanlığını da, suriyelilerin uygunsuz hal ve hareketlearini de yazacağız. Bir zamanlar Afganlıları Gaziantepte bir kampta misafir etmiştik. Fakat Suriyelileri şahir içine gelişi güzel Salıverdik. Yeditepe Mahallesindeki Araplar son model arabalarda cirit atarken, Ünaldı sokaklarındaki Arap gençlerini gecenin karanlığında yığıın yığın, perme perişan vaziyette görmeniz mümkündür. Bunlar elbette tehlike arz etmektedirler. İşte o zaman bey bellisiz, meydan ıssız, kimin nerede yaptığı bilinmez olur. Vakit geçte olsa buna bir düzen getirilmelidir diye düşünüyorum.
Saygıdeğer okurlarım ben buradan ilgililere seslendim, inşallah sesimi duyarlar. Konu ile ilgili işlemleri yaparlar. Gelecek sohbet yazımda yine buluşalım, beni unutmayın derken, en güzel ve mutluluk dolu günler hep ve hepimizin olsun diyorum.