Okuduğunuz
yazı
10.8.2014 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Zamanı kaçıranlar
*Öykümde kullandığım fotoğraf/resim bana ait değil, internetten alıntıdır.
Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
merhaba olumsuz düşüncelerim; ilk başta üslup yoruyor, edebiyatta duru anlatıma önem veriyorum. yazıda insanı içine çeken bir yem bulamadım, sebat edilirse (çoğu kişi etmeyecektir) yazı bittiğinde bir ana fikir edinmenin mutluluğunu yaşar insan. güzel yazmak zekice kurgulanmış cümlelerle yazmak olabilir ama hepsinden önemlisi 'evet bunu ben de biliyorum, ben de böyle hissetmiştim' dedirtebilmektir okura. anlaşılmaz oldukça yazının değerinin artacağı yanılsamasından kurtulmalıyız. olumlu düşüncelerim; senden eşsiz bir deneme ve köşe yazarı olur. işid ve mazlum türkmenler veya günümüz meseleleri ve islam hakkında bir deneme yaz da gör farkı.
İstanbul yaşadığımız ülkenin aynası gibi.Eski istanbul'dan çok eski duyarlılıklarımızı yavaş yavaş tek etmekteyiz. Terk ettiğimiz her samimi duygunun ağırlığını,ancak başımıza gelen bir olayla anlayabiliyoruz. Zaman bencil ilişkileri doğuruyor. Bizler gelişmişliği birbirimizden uzaklaşmak şeklinde algılıyoruz. Sanırım toplu duygu yoksunluğumuzu,toplu yaşama sayesinde unutuyoruz.Toplu yaşamayı da bencillik ve kıskançlık üzerine inşa etmekle, toplu duygu çöküşünü de hızlandırmış oluyoruz.
Acı bir çığlığı,güzel ve akıcı bir dille anlatmışsınız.İbret alınacak yanımız olan duygularımız, yine vurdum duymaz olacak bence.
Güzel Bir kalemi Acı Bir Çığlıkla Bende Keşfettim.Sizde Bundan Böyle Favori Listem-desiniz.
Yavaş yavaş ortak konumuz yazım konusunda oluşan dostluklar gerçekten çok güzel. Bu ortak platformda herbir yazarın amatörce, sırf içinde oluşan edebiyat sevdasını dindirmek için kaleme aldığı öyküleri okumak şahsen bana inanılmaz haz veriyor. Ben de aynı kaygılarla kaleme aldıklarımı sizlerle paylaşıyorum.
Okuduğunuz, eleştiri ve övgülerinizi dillendirdiğiniz yani son tahlilde, o kıymetli vaktinizi aırdığınız için çok teşekkür ederim.
Hazın bir ölüm hikayesini ele almışsınız. Edebi dilinize bir eleştirim yok ancak Eyüp semtine ve orada yaşayan insanlara tepeden, aşağılayıcı, küçümseyici ve acımasız bakış açınız hiç hoşuma gitmedi. Siz nerede büyüdünüz acaba? Belli ki o semtin insanlarına oldukça yabancısınız veya zamanla yabancılaşmışsınız. "Feleklerin en kahpeleri bu semtte yaşardı." söyleminizde de bir haklılık payı bulamadım.
Mücella Hnm, öncelikle fikirlerinizi yazdığınız için tüm samimiyetimle teşekkür ederim. O insanlara hiçbir şekilde tepeden bakmadım. Bakamam zira ben hem oralarda büyüdüm ve o kahramanlardan biri de bizzat benim. Eğer diğer öykülerime de bakmaya fırsatınız olursa farkedersiniz ki ben 1950-1980 arası göçle oluşan kültürel karmaşayı anlatmaya çalışıyorum. Yerli kent kültürüyle, göçle gelen köylü kültürün kaotik ortamındaki kentte doğmuş evlatların hayat mücadelesi benim ana konum.
İşte bu kimlikler mücadelesinde -1950-1980 arası- malesef işler genelde pek istendiği gibi yürümedi. Ancak 2000 yılından sonra benim de yetiştiğim bu bölgelerde ancak işler yoluna koyuldu. Saygılarımla...
anlatımınız okuyanı olayın içine çekmekle kalmıyor, ufaklığın acısını da yüreğinde hissettiriyor. küfürler ve argo yazıda iğreti durmaktan ziyade, olayın parçası olduğunu belli ediyor.
eski istanbul hep hüzünlü, hep kederli, nice hayatlar kaybolmuş, nice hayaller yitmiş gitmiş. bir de istanbul'un kayıp nesilleri var ki, onları düşününce yüreğim daralıyor.
İstanbul, onca yıllık derin çelişkilerine eyvallahsız o dev cüssesiyle her dilden, her gönüle hitap ederken Eski Yarımada'nın nazlı ve hüzün dolu sokaklarında öyle olağanüstü öyküleri barındırır ki... Ve beni Eski Yarımadanın öykücüsü olarak dillendirmeniz geceme güzellik kattı.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.