Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy

YİNE DE YENİDEN

Yorum

YİNE DE YENİDEN

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

871

Okunma

YİNE DE YENİDEN

YİNE DE YENİDEN

İstemsiz yargılar bir kez daha rotayı şahsıma çevirdi. Bilemezdim ki bu sert poyrazın tüm tomurcukları çalacağını. Dikenleri de yetmedi üstelik. İçten dışa yolculuktu ve bir de bakmışım ki döngü kırmış bu dengeyi. Dengesizlik diye addedilen iki kefesi orantısız bir düzenek. Söylemişlerdi de inanamamıştım ve hatta bir o kadar öfke katsayım artmıştı. Meğer ne haklıymış işin erbabı olanlar.

Tükenen ne duygular ne de istekler. Mecal de yetmez oldu artık. Gitme vakti. Terk edilmelere olduğum kadar terk etmelere de antrenmanlıyım. Hiçbir gözün aramayacağı da gün gibi aşikâr.

Olmam gereken her ne ise tüm iyi niyetimle sığınmışımdır rolüme ama içten geldiği kadar. Ne abartı ne eksik ne fazla. Avuçlarımla boşalttığım su artık boğazıma kadar geldi. Battı batacak tekne. İşe yaramadı. Hiçbir zaman da sonunu getirememişimdir. Her kafadan çıkan bir ses. Kime uysam bir şekilde başka bir atak ile aldım boyumun ölçüsünü. Gerçek ve yanılgı nedir onu da çözemedikten sonra artık teşebbüs de etmem. Belki sitem belki de yılgınlık. Sevginin boşluktaki bir balon gibi uçup gitmesi ve körelmek bu olsa gerek.

Acımam zira acınacak hale düşmek an meselesidir. Acınmak ise ölümden beter. Aslında tahmin etmiyor da değildim sonun başında olduğumu ve biliyordum aşırı bağlılık duygusunun baltayı taşa vurmak olduğunu.

Tek çiçekle ne bahar geçer ne de ömür. Aslında geçirebildiğim tüm mevsimleri değil tek çiçekle hep dikenlerle geçirmişimdir.

Zaman aşımına uğradığım da bir diğer kabul etmem gereken şık. Komik mi acı mı? Sanırım işi deliliğe vurmak en güzeli. Zamanın kifayetsiz varlığı bir kez daha gösterdi yüzünü. Zaman ve insan ve tüm çıkmaz sokaklar. Güzellikler ile bezeli bir hayat bir o kadar acımasız da ve ne yazık ki denk düşen hep bu menfi yönleri oldu hayat denen ruletin.

Asla yüksünmedim de üstelik ve bir o kadar telaşa kapıldım nöbetteyken. Kıt kanaat düşlere yelken açtım da ne oldu… Elde var hüsran. Ya da canhıraş telaşlarla boy gösterdim onca mecrada kimden kuru bir onay aldım ki… Kim bilir belki de ben yeterince kıymet bilmediğim kıymet bilinmenin arayışındayken.
Yalancı aşklar, yalan dünyalar ve bitmek tükenmez bir yalan deryası. Pek tabii ki güzelliklerin de olduğu bir alan ve değer gören, görmeyen kim varsa ve ne geliyorsa elinden. Elden gelen buymuş ve yapmam gereken: İki el bir baş için kısaca tarih yine tekerrür ediyor. Kıdemli bir sancının yeniden nüksettiği kronik bir hastalık benimki. Henüz tedavi olma ihtimalinin bile bulunmadığı bir rahatsızlık. Dermanı yine O’nda hep de olduğu gibi. Zira hiçbir kul kâfi gelmez dozajın ne olması gerektiğine.

Tek gereken uzun zamandır unuttuğum boş vermişlik. Unutmak değil de haz etmediğim bir kavram. Değer verdiğim tüm kavramlara ket vurulduğu için bana kalan son seçenek.

Göz pınarlarım kuruduğu için boğulma tehlikesi geçirmeyeceğim de gün gibi aşikâr.

Varsın mutlak değerler çarpsın birbirini eksi ve artı haneleriyle. Çoktan yutan eleman vurdu bana son darbeyi. Ve beni de yuttu kendi pervasızlığında. Matematiğin gücü aslında kabul görmesi gereken tek bilim dalı. Daha önce de sıfır denen bu boş ve yuvarlak sayı tarafından sonsuza intikal ettiğim için ne hane sayım önemli ne de kapladığım alan. Hoş, alan itibariyle kocaman bir boşluk yer ihtiva ettiğimi sandığım…

Yıkıcı, savurucu bir o kadar dipsiz bir boşluk. Adeta bir hengame vakitsiz telaşların ve tükenmişliğin dalga dalg yükselip alçaldığı. Hatta anlamsız ve yıpratan bir döngü. Anlama dürtüsü de afaki ve derken anlatmanın mümkün olmadığı.

Barınan o kadar çok şey var ki bu garip ve tezat varlığın tahayyül ettiklerinden. Çoğunlukla muzdarip emsalsiz istemlerden, sevinin aczi yeti, kulluğun yetersiz kaldığı ve O’na gereksinim duyduğum ahenksiz bir melodi. Genelde makamın belli olmadığı ve notaların tatlı ve iç burkan dansı.

Tek kişilik bir oyun ömrü çalan. Kıyameti bekleyen bir ruh yaşamın acıttığı. Karşılıksız ne varsa, adlandıramadığım. Bir kayıp var olmanın dayanılmaz ağırlığının eşlik ettiği…


Gizemse gizem, yalnızlıksa yalnızlık ya da ketum ve sessiz bir dirayetsizlikle kaçan, saklanan bir benlik. Sonuçta ben bana aidim bu yüzden de ben karar veririm mekanizmayı yönetirken. Böylesi bir dünyada ben kim oluyorum da güven ve sevgi mahrumiyetinden dem vuruyorum.

Neysem neyim ya da kimsem kimim. En azından belli bir kimlik ve oturmuş bir karakter:

İnmem gereken son duraktayım. Tıklım tıklım dolu otobüs. Binmem zor olmuştu ama terk etmek daha da zor. Bakın nasıl da kaçışıyor insanlar. Ne de olsa gemiyi son terk eden hep kaptan olmuştur. Herkesin kendini kaptan sandığı otobüs ve gemi arası vasıtada ne işim var ki… Aslında hiç binmemeliydim. Ne işim olur ki ve ne işim oldu ki üzüntü ve hayal kırıklığının haricinde.

Kalan kalır hep de öyle olmuştur. Ne el sallamışlardır ne de kuru bir hoşça kal demişlerdir. Hep derim, silik bir gölgeyim diye. Gölgesi olmayan bir ağaç belki de. Bakın nasıl da uzuyor gölgeler. Benimkinin haricinde tüm toprak verimli ve çiçek dolu.

Güneşin ışığı yeter bana büyümek adına her ne kadar ona ulaşıp görmek zor olsa da…

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yine de yeniden Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yine de yeniden yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YİNE DE YENİDEN yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
MUSTAFA KARAAHMETOĞLU
MUSTAFA KARAAHMETOĞLU, @mustafakaraahmetoglu
22.7.2014 23:42:16
10 puan verdi
Güneşin ışığı yeter bana büyümek adına her ne kadar ona ulaşıp görmek zor olsa da…

Bence de güneş tepenizde karamsar olmayın yeter ki perdeleri mutlaka o sizi bulacaktır...

Selam ve saygılarımla...
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
22.7.2014 21:24:49


camlisoy tarafından 7/22/2014 9:25:05 PM zamanında düzenlenmiştir.
Etkili Yorum
Sihirli Kalem
Sihirli Kalem, @sihirlikalem
22.7.2014 18:16:31
10 puan verdi
Eminim ki sizin çiçekleriniz renkli renkli ve hayat dolu.
Eminim ki su veremeseniz bile dokundğunuz her kalp, o çiçeklere yeter.

Kimliksiziz aslında o cüzdanlarımızda taşıdığımız mavili pembeli nüfus cüzdanları bedenen varlığımızı kanıtlar sanki.

Ben diyorum ki o güneş düşündüğünüz gibi uzak değil ve siz oldukça yakınsınız ona.

Değerli dostum,

Ne güzel kalemin.

Sevgimle kucak dolusu.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL