KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
[email protected]

SUYUMUZ BİTİYOR!

Bilim adamlarının tahminlerine göre, küresel ısınmanın nedeninin insanların faaliyetleri olması ihtimali yüksek. Tahminlere göre, yüzyılın sonuna kadar dünyamız 1,8 ila 4 derece arasında ısınacak, deniz seviyeleri 28 ila 43 santimetre yükselecek, buzulların tamamı yüzyılın ikinci yarısında eriyecek, bu durum iklim değişiklikleri ve tropikal fırtınaların yoğunluğunda artışa neden olacak.
Dünya 2 derece daha ısındığında su sıkıntısı başlayacak, Kuzey Amerika`da kum fırtınaları tarımı yok edecek, deniz seviyesi yükselecek. Peru`da 10 milyon kişi su sıkıntısı çekecek, mercan kayalıkları yok olacak, gezegendeki canlı türlerinin yüzde 30`u yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Isı 5 derece arttığında denizler 5 metre yükselecek, dünyanın yiyecek stokları tükenecek.
6 derece arttığında ise göçler başlayacak. Yüz milyonlarca insan uygun iklim koşullarında yaşamak umuduyla göç yollarına düşecek. İklim Değişikliği 2007 raporuna göre, Avrupa`daki son iklim değişikliğinin doğal ve yönetilen ekosistemlere, buzullara ve insan hayatına çok geniş etkileri oldu.
Gelecekte tüm Avrupa ani bastıran sellerin, Orta ve Doğu Avrupa karlarının erimesiyle oluşacak
sellerin, Güney Avrupa orman yangınlarının ve kıyı şeritleri su baskınlarının tehdidini hissedecek. Orta
ve Doğu Avrupa`da su sıkıntısı ortaya çıkacak. Sıcaklık dalgaları tüm kıtada özellikle kalp sağlığını
tehdit edecek. Avrupa`nın tarım, ormancılık, turizm ve enerji üretimi gibi sektörleri başta olmak üzere
tüm ekonomisi olumsuz etkilenecek.
Küresel ısınma dünyayı tehdit ediyor. Dünya tatlı su kaynakları kirlilik ve fazla kullanım nedeniyle tehlike altına giriyor, kuraklık birçok ülkede büyük sorun haline geliyor.
Birleşmiş Milletlerin``Dünya Su Gelişim Raporu`` ile çeşitli kaynaklardan derlenen bilgilere göre, dünyanın atmosfere yakın yüzeyinin ortalama sıcaklığı son yüzyılda 0,6 derece arttı. Buna petrol ve kömür gibi yakıtlardan çıkan gazlar ile diğer sanayi ve atık gazlarının önemli katkı yaptığı belirtiliyor.
Karbondioksit, su buharı, metan gibi bazı gazların, güneşten gelen radyasyonun bir yandan dış uzaya yansımasını önleyerek ve diğer yandan da bu radyasyondaki ısıyı soğurarak yerkürenin fazlaca
ısınmasına yol açtığı ileri sürülüyor.
Son 12 yılın 11`i sıcaklıkların kayıt altına alınmasından bu yana kaydedilen en sıcak yıllar arasında oldu. Dağlarda görülen buzullar ve kar örtüsü azaldı, uydularla deniz seviyesinde yükselmenin hız kazandığı gözlendi. Daha yoğun ve uzun süreli kuraklıklar gözlendi. Büyük buz kütlelerinin derinliği ve yoğunluğu azaldı. Bu gözlemler sonucu dünya ısısının 2100 yılına kadar 1,8 ile 4 derece arasında yükseleceği tahmin edildi.
Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği (TÜSKOOP-BİR) Genel Başkanı Halis Uysal, suyu tasarruflu kullanmanın önemine dikkat çekerek, damlama sistemlerinin artırılmasının gerektiğini belirtti.
Hükümetin sulama konusunda enerjide sağladığı indirimlerle önemli mesafe katettiklerini dile getirdi. Uysal, damla sistemlerinin artırılması gerektiğini anlatarak şöyle devam etti:
KOSKİ Genel Müdürü İsmail Selim Uzbaş; barajlardaki su seviyesini saatlik takip ettiklerini söyleyerek; “Biz bütün hesapları yaptık. Tasarruf yaparsak Aralık ayına kadar yetecek suyumuz var. Herkesin en az % 20 tasarruf yapması gerekir. Araçlarını üç günde bir yıkayanlar var. Araç biraz kirli olsa ne olur?” dedi.
’’Su gelecekte dünya savaşlarına neden olacak nimetlerden biridir. Türkiye su konusunda şimdiden planlamasını çok iyi yapmalı ve suyunu tasarruflu kullanmalıdır. Maliyetlerin düşmesi için çiftçilerle birlikte rüzgar türbinleri kurarak kendi elektriğimizle sulamayı yapma konusunda da çalışmalarımız bu dönemde hızlandırılacak. Biz yer altı sulardan çok, sulama barajlarının, damlama sistemlerinin artırılmasından yanayız.
Küresel ısınmaya şunlar etki etmektedir:
Enerji kullanımı %49,
Endüstrileşme %24,
Ormansızlaşma %14,
Tarım %13’tür. (18 TEMMUZ 2014)