Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy

YETER Kİ

Yorum

YETER Kİ

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

902

Okunma

YETER Kİ

YETER Kİ

Ne çok kelime pelesenk oldu dilime ve bir o kadar da yüreğime. Şimdi de transfer olmakta kalemin ucundan beyaz sayfalara. O beyaz sayfalar ki kar kadar temiz ve asil, yüreğim kadar sıcak. Ve her ne hikmetse kendim gibi belledim karşıma çıkan her bir insanı. Ve kandım, inandım hangi duyguyu telaffuz eder görünse de. Zira aynaya bakmış gibi oluyorum her seferinde ve binlerce kez yanılıyorum akseden görüntünün içimin bir tezahürü olduğu yanılgısına düşerek.

Heyhat… Binlerce kez esefle kınıyorum yaralı kalbimi. Daha ziyade kuşunlar tarafından lime lime edilmiş eleğe dönmüş ve hala atmakta. Hiç sorun değil; her halükarda yine duygular bir bir dile gelmekte zatıâlimce. İnkâr edemem zira korkarım Allah’tan.

Sıkıntı da yok sorun da ama inanılmaz kırgınım. Ne kızgın ne de öfkeli çünkü saygı babında olmalı ahenk ve de tüm öngörüler. Samimi ve yalın ne varsa tacizinde hakkaniyet karşıtlarının.

Sayısız öğreti ile ömrümde ne eğreti yaşadım ne de diken oldum başkalarının hayatına. Olsa olsa kendi dikenim ile yaktım canımı zarar vermemek adına ve ne yazık ki sayısız kaktüsün saldırısı altındayım koca bir ömür. Ve her bir kaktüsü naif bir gül inceliğinde sevip saydım ve bilemedim bu naif görüntünün zihnimin bir oyunu olduğunu.

Asaletin sözcüklerde ve davranışlarda değil ruhta saklı olduğuna inandım diğer yandan. Zira kelimelerle oynayabilirsiniz ve bir o kadar oynayabilirsiniz de usta bir aktör performansı ile. Ve kandırırsınız da benim gibileri.

Hiç de merak etmiyorum diğer yandan kimlerin nasıl bir yanılgı içinde olduğunu. Olsa olsa bir oyun olmalı bu benim müdahil edilmeye çalışıldığım ama asla da tasvip etmediğim. Zira figüran rolüne bürünmek değil niyetim. Olsa olsa kendi hikâyemin başkahramanıyım. Biraz hayalperest, oldukça iyi niyetli ve kimine göre saf. Hikâyem de biraz değişken diğer yandan en az benim kadar ama yine de sabit değişkenler mevcut hayat denklemimde. Her ne kadar bilinmez ben olsam da biliyorum ki; eninde sonunda sonuca ulaşacağım. Zira tüm gayretim yolumdan sapmadan çıkışı bulmak.

Hayır, hayır ne kayboldum ne de kıskacındayım hayatın. Sadece merak ettiğim soruların cevabını bulma niyeti güdüyorum hem de yolumdan sapmadan her ne kadar yolumu değiştirme amacı güdenler olsa da…

Bilmediğim ve tanımadığım onca insan ve bir o kadar mefhum. Ya, umurumda mı hakkımdaki düşünceleri? Netice itibariyle bana dair ne varsa sadece ve sadece benim mesuliyetimde ve de benim himayemde tam da dizginleri benim tutmam gibi. Pek tabii ki öncelikle mesul olduğum yegâne güç içimdeki yaşama sevincinin ve umudumun tek ve bitmek bilmez kaynağı.

Asla da sözde değil ne varsa dile getirdiğim. Tamamen içimin dışa vurumu; hiç olmadığı kadar berrak ve yalın. Kamufle eden sadece üzerimdeki giysi yoksa ne bir zırh var üzerimde ne de aba.

Kaybım da hep bu yüzden olmadı mı diğer yandan? Şeffaf olmak adına hep ama hep kaybettim hem de hayatın hemen hemen her alanında. Ve yine devam ettim yoluma ve bir şekilde doğruldum. Biraz güneş, biraz ışık ve de inanç oldu mu nasıl da dikilir boynu bükük çiçek.

Güç nedir sizce? Olduğundan farklı görünmek adına yalan torbasından çıkan onca yalan eşliğinde bir görüntü mü?

Ya da duygulardan sadece neşe mi vardır kabul gören ve hiç mi değeri yoktur harici duyguların?

Öyle ya, hemen etiketlenirsiniz eğer ki biraz hüzün bulaşmışsa üstünüze başınıza ya da meraklı bakışların hedefi olursunuz eğer ki kapalı bir kutu iseniz. Kimseler tek bir ipucu vermezken nasıl da sıkıştırırlar sizi ters köşeye: Açıl susam açıl…

Ne fark eder ki farklı olmak?

Ya da farklı olmak diye zihinlere yerleşmiş bir ön yargı nasıl bir kazanım getirebilir ki şahsımızın haricindekilere?

Her birimiz öylesine farklıyız ki. Aynı görünen bizler değiliz ki sadece ortak tuttuğumuz amaçlarımız ve peşinde koştuğumuz egolarımız bizi eş değer tutan. Yoksa ne bir araya gelir onca insan ne de kol kanat gerer birbirine.

Ama her şeye ve herkese rağmen tek bir mefhum sayesinde ortak paydada buluşuyoruz: Sevgi ve maneviyat. Haricinde ne varsa ne yazık ki; nefsimizin bir oyunu ve göstergesi.

Tek dileğim, özümüzdeki iyiyi yakalayıp ortaya çıkarmak. Zira inancım şu ki ve pek tabii ki kabul gören; herkes özünde iyidir. Yeter ki menfaat ve yanılgı içinde bulunmasın.

Saygılarımla…

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yeter ki Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yeter ki yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YETER Kİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Bir tutam hayat
Bir tutam hayat, @birtutamhayat
24.5.2014 07:57:13
Düşündürücü bir çalışma yine.
Yoruma, çok değişik bir pencereden girelim ve becerebildiğimiz ölçüde okuduğumuz yazı ile bağdaştırırız finalde.
Anadolu'nun küçük bir ilçesinin tek lisesinde görev yapan bir kızım var. Edebiyat öğretmenidir kendisi.
Çok gayretli, çalışkan bir insandır.
Sohbetlerimizin hiç değişmeyen önemli bir konusu vardır onunla.
Dürüst, iyi niyetli olmak.
Çokça sitemlerine maruz kalmışımdır bu konuda.
Ta orta okuldan başlayarak, bu gününe kadar geçen zaman zarfında,
dürüst olmanın, iyi niyetli olmanın, insanlara sevgi beslemenin, kendine verdiği zararları sayıp döker,
dert yanar bizlere.
''Bizleri neden bu kadar iyi niyetli, dürüst yetiştirdiniz?
Neden dünyanın üçkağıtçılıklarını, düzenbazlıklarını, hilesini-hurdasını öğretmediniz bizlere?
Aldatılmaktan, kandırılmaktan, itilip kakılmaktan bıktım usandım.
İnsanların elinde bin bir çeşit silah var.
Biz ise silahsızız. Sadece sevgimiz, saygımız ve olaylara müspet yaklaşma,
her şeyde bir hayır vardır mantığı ile hayatımızı idame ettirme alışkanlığımız var.
öyle bir dünya düzeni hüküm sürmektedir ki hayatımızda,
Bizim gibi insanlara yaşama hakkı asla verilmiyor.''

Bu sohbeti, hep boynumuz bükük dinleriz eşimle.
Söyleyecek söz bulamayız.
Bizlerin de aldığımız terbiye bu istikamettedir;
çocuk yetiştirme bilgimiz ancak bu çerçeve ölçülerindedir çünkü.

Hayat, gerçekten zor zanaat.
hayat kolay da, onu paylaştıklarınız zor hale getiriyor.

İşte,
bu yazıyı okuduğumda,
kızım geldi aklıma.
Onun, hayatla yaptığı sevimsiz mücadele geldi.
Bu satırlarda yazılan her şeyi,
onun hayat görüşü ile özdeşleştirdim.
Galiba burada,
iyi kalpli kızımın resmini gördüm.
Ve,
üzüldüm tabi ki...
Keşke her şey güzel olsa da,
bu tür yazılar kaleme almak zorunda kalmasa insanlar.
!.sean.!
!.sean.!, @sean
23.5.2014 23:30:06
kimse dost değil gönlüme
kimse düsmanda
hepsi gelip geçici
gercek olan O olgunluğa varabilmek.
karsılıksız sevmek sevebilmek
beklentiler bitiriyor hayatlarımızı..

herzaman güven yıkılacak ve yine tekrar kurulcaktir bi öncekinden hasar alsanız bile
bizler inanan varlıklarız.
saf niyetlerimiz suistimal edilecek bilierek veya bilmeyerek
bazen gercekleri görüpte susariz
bazen sustuklarımıza güleriz.
çünkü; kime neyi ne kadar anlatabilir yada anlaştırabiliriz.
-"Dost sandıklarımız gün gelir düşman
Düşmanımız olanlar gün gelir en has dostumuz olur"-

kısa keseyim
düşüncelerimiz benzeştigi içindir severim yazılarınızı..
SaygılarımLa..










KIRLANGIÇ_1
KIRLANGIÇ_1, @kirlangic-1
23.5.2014 20:50:30
Bazen hayata umar sız bakmak gerekiyor.dediğiniz gibi ihtiyaç zamanında hiç kimseyi yanınızda bulamazsınız .hani tabiri caizse yoksulun cenazesini 3 kişi kaldırırmışta 4.olmadığı için onuda yalpalıyarak taşırmışlar ,zenginin ise mezarlık almazmış kalabalığı . Yazınız her yönüyle doğru tespitlere dayanıyor .dediğim gibi yarına kimse garanti veremediğine göre mutlu olabilmek için her zaman anlık zaman dilimlerinden başka hiç bir şeye sahip değiliz bunuda kıymetlendirmek için kimsedan icazet almak gibi bir sorunumuz yok...........mutluluklar hep sizinle olsun saygılarımla
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL