Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Bir tutam hayat
Bir tutam hayat

Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı

Yorum

Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı

11

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

2502

Okunma

Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı

Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı

Yazık...
Bu gün 19 Mayıs...
Çocukluğumda imrenerek izlediğim, geçliğimde ise bir neferi olmaktan gurur duyduğum en müstesna bayram.
Heyecanla yolunu gözlediğimiz, koca bir yıl boyunca geleceği günü özlediğimiz, kanı deli çağlarımızın mutlu meltemi, hayatımızın unutamadığımız demi.
19 Mayıs, Gençlik ve Spor Bayramı...(Atatürk’ü Anma Bayramı)
Fakir ilçemin, fakir insanları ve mütevazi 19 Mayıs törenleri.
Ne televizyon var, ne doğru dürüst radyo. Gazeteler de, ancak öğlen ezanından sonra, deli gibi araba kullanan bir kamyon şoförü sayesinde ulaşırdı ilçeye.
O nedenledir ki, ilçenin tek lisesinin, Hamam Çimeni dediğimiz toprak top sahasında yapacağı gösteriler merakla beklenirdi.
Bir gün önceden, beden eğitimi öğretmeninin kontrolünde, ileri sınıflardan üç beş öğrenci, gösterilerin göze hoş gözükmesini sağlamak için, epeyce zahmet veren bir çalışma sonucunda, koca sahayı baştan başa kireçle işaretlerlerdi.
Yağmurların izin verdiği ölçüde okul bahçesinde, kapalı havalarda ise kazan dairesinde, en az iki ay süren hazırlıklar yapılırdı. (O zamanlar değil okulda, ilçede bile kapalı salon mevcut değildi. İl merkezinde ise, sadece bir adet bulunmaktaydı.)
Hiç kimse yorulmaz, bir bıkkınlık emaresi göstermezdi bu uzun çalışmalarda. Söz konusu olan 19 Mayıs idi çünkü. En güzel bayramımız hani. O bayram bizsiz olabilir miydi? İçinde bizim olmadığımız bir 19 Mayıs gerçekleştirilebilir miydi? Asla olamazdı...
Heyecanlı gün gelir, çatar.
Yeni atletler alınmıştır Tuhafiyeci Haydar Ağabeyden.
Terzi Enver Amcaya siyah renkte, yeni donlar diktirilmiştir. Donun boyu ve şekli, okul müdür muavini Aydın Hoca tarafından, özel dersler vererek tarif edilmiştir.
-Öyle uzun, ya da kısa don olmayacak ha!... Takım taklavat belli olmayacak; dedenin tumanı gibi taka yelkenine de benzemeyecek...
O gece, dua etmeden yatmaz kimse.
-Allah’ım, ne olursun yarın yağmur yağdırma!...
Öyle ya, bunca emek sarf edilmiş, gösteriler için hazırlanılmış. Yeni donlar diktirilmiş, sıfır kilometre atletler alınmış. Bunca hazırlık boşa mı gidecek?(Bazen yağmur yağardı, törenler 27 Mayıs İhtilal Bayramına ertelenirdi.)
Sabah erkenden, herkes Hamam Çimenine hücum ederdi. İlçenin nüfusu ne ki o zamanlar? Herkesi rahatça alırdı küçük futbol sahası.
Kaymakam, garnizon komutanı ve belediye başkanı toplananların bayramını kutlar. Ardından, günün önem ve anlamını açıklayan sıkıcı konuşmalar gelir. Şanslı, ya da torpilli bir kaç öğrenci şiir okur.(Genellikle öğretmen çocukları olur bunlar.Bizim gibi sıradan vatandaş çocukları, tövbe bila okuyamaz. Okuyamadık da.)
Daha sonra, herkes yerini alırdı, başlardı beden öğretmeni hakem düdüğünü çalmaya. O küçücük düdükten, öyle güçlü sesin nasıl yükseldiğini hep merak etmişimdir. Düdük değil, Ramazan topu mubarek. Öyle ses çıkarıyor.
Bir ileri, bir geri...
İki sağa, üç sola...
Kaldır , indir, çevir... El çevir, ayak çevir, kalça çevir... Ne bulursan onu çevir işte...
Büyük bir maharetle hünerlerimizi sergiliyoruz, anamız-babamız da merak ve gururla seyrediyorlar.
Ardından, kasa- minder hareketleri başlıyor. Herkesin becereceği bir konu değil bu. Okulun becerikli öğrencilerinden seçilir.
Sıra, günün en heyecanlı olayına gelmiştir. Horona...
Bu yöresel oyunu, ilk kez bizim amcalarımız disipline etmiştir ve büyük bir maharetle hünerlerini sergilerler.
Resmi geçitten sonra da, don ile icra ettiğimiz ve en çok sevdiğimiz bayram sona erer.
O gün özel bir gündür. Kıçınızdaki siyah donla çarşıda gezebilir, çay bahçelerinde, pastanelerde, hatta sinemada bile endamınızı sergileyebilirsiniz. Öyle öze bir gündür o gün.
Arkadaşlarınızla, yakınlarınızla Alaminüt(Şip şak) fotoğraflar çektirirsiniz, uzun yıllar sonra bakar, derin derin ahlar çekersiniz.
Bunca şamatanın arasında, Atanızı minnetle anmayı asla unutmazsınız.
Samsun’dan doğan güneşin aydınlık ışığı dolar yüreğinize.
Ve,
gün gelir,
yaşadığınız günün,
bir 19 Mayıs olduğunu unutursunuz.
Yazık.
Hepimize teker teker yazık.


Bir tutam hayat-19 Mayıs 2014-Azerbaycan

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Atatürk'ü anma, gençlik ve spor bayramı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Atatürk'ü anma, gençlik ve spor bayramı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ayvazım Deniz
Ayvazım Deniz, @ayvazim-deniz
24.5.2014 17:01:31
Yazık ki ne yazık..Şimdi çocuklar evde netin başında..
19 Mayıs kime ne..
Her şeyi yavaş yavaş öldürdüler Hocam..
Avrupa ileriye bakarken biz hala geriye bakma telaşındayız..Hükümet padişahlığı getirme çabasında..
Baş örtüsüne elbette karşı değilim annemde örtülü..Ama o bile zıvanadan çıkmış durumda..
Hükümet bahane arıyordu bu sene gene buldu..
Yazıklar olsun diyorum ben de.
ironi
ironi, @ersinbasegmez
22.5.2014 10:18:34
hep aynı hayaller hatıralar

gittik dostum kaleminin ucunda geçmişe

çocukça sevinçlerimizi

saf duygularımızı yine yaşadık

ve dedik

neden büyüdük de

kirlendi dünya

tebriklerimle dostum
Sihirli Kalem
Sihirli Kalem, @sihirlikalem
21.5.2014 10:59:58
Ne kadar da doğru söylediniz.
Bazen gerçekten sahip olduğumuz değerli ciddi anlamda yitirdiğimize inanıyorum.
Ve bu beni çok üzüyor.
Farkında olabilsek keşke...

yazık ki hepimize...

Kaleminize sağlık...
VarolT
VarolT, @varolt
20.5.2014 13:31:44
Yazınızı okurken, (tüm yazılarınızda olduğu gibi) tatlı bir tebessümle o günlere döndüm. Daha sonra kızlarımın katıldığı bayram şenlikleri aklıma geldi. O zamanlar bir başka güzeldi sanki. Televizyon bile merasimle açılırdı. Cep telefonları hayalimizde bile olmadığı gibi, evinde telefon hattı olanlar parmakla gösterilirdi. Maykıl jakson'un zenci olduğu yıllar.
Hey gidi günler hey!
Serhat BİNGÖL
Serhat BİNGÖL, @serhatbingol
20.5.2014 10:09:52

19 Mayıs törenleriyle ilgili anılarınızı ilgiyle okudum.

Gençlik yıllarımızda kalan ki, halen genciz))) törenlerin zihnimizdeki anıları tüm zamanların en güzel kutlamaları olsa bile bu günde kutlanan törenler aynı coşku ve heyecanla kutlanıyor. Üstelik on binlerce insanın katıldığı stadyumlarda.

Bu 19 Mayıs törenleri malum acımız nedeniyle biraz sönük geçse de yas da oluşumuzdandır yoksa ne coşkumuz ne heyecanımız bitmez. Milletimiz milli ve dini değerlerine gerektiği gibi sahip çıkar ve unutmaz hiç kuşkusuz.

Yeter ki birileri bu değerlerimizi siyasi çıkarları için kullanıp istismar etmesin.

Bir dahaki 19 Mayıs gençlik ve spor bayramımızı coşkuyla kutlamak dileğimle.

Saygı sevgilerimle.

Minos
Minos, @minos
19.5.2014 21:58:03
Ne güzel günlerdi o günler
iyi ki o günlerde yaşadık diyorum kendi kendime. sonrada nereden nereye geldik diye hayıflanıyorum yüreğim yana yana.dediğiniz gibi günlerce hazırlanırdık gösterilere coşkuyla. 19 mayıs sabahına yatakta dört dönerek girerdik saatler geçmek bilmezdi gözler uyku tutmazdı sevgili bir tutam hayat.
benim babam protokol erkanı değildi elektrik teknisyeniydi ama hep ön sırada ben olurum becerim ve çabam sayesınde
Ya şiir okurdum ya söylev büyük bir heyecan ve zevkle
ne güzel günlerdi onlar size çok teşekkür ederim o güzel kaleminiz ve akıcı kelamınızla o günleri yad ettirdiğiniz için
hoşça kal koca yürek selam ve saygılar benden sana
NÜS
NÜS, @nus
19.5.2014 21:08:54
Ne güzel ifade etmişsiniz, su gibi aktı gitti, yaşattı.

Zaman zaman da tebessüm ettik sayenizde... Kutluyorum...
deniz-ce
deniz-ce, @deniz-ce
19.5.2014 21:08:08
Beni de gencligime götürdü yazınız; )
19 Mayıs kiyafeti diye bisey vardi o zamanlar
Bayramdan bayrama giydigimiz o klos etekler oyle bir kazinmiski zihnime
Resmen rengimiz degisirdi çalışmalarda
Bedavadan bronzlasirdik;)
kadiryeter
kadiryeter, @kadiryeter
19.5.2014 20:50:09
10 puan verdi
İlk defâ sayfanıza bir acı hâtırayı yazayım...

Trabzon Endüstri Meslek Lisesi(Sanat Okulu) bahçesinde, bayramdan bayrama kullanılan hani öğrencilerin 5-6 kat üst-üste çıkıp gösteri yaptığı o islelet vardır ya pek bilinmez; o'nu, bu yıl artık lâzım olmayacak diye hurdacıya verdiler... çok sayıda fotoğrafını çektim...

Biz, demek ki; temelli ölmüşüz he mi!?...

Allah'ım, ne kusur ettik biz... bağışla Rabbim... bağışla Rabbim...

Hürmetle...

kadiryeter Kadir Yeter.
19 MAYIS 2014 TRABZON.

w.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=129483
Bir tutam hayat-19 Mayıs 2014-Azerbaycan



kadiryeter tarafından 5/19/2014 8:54:51 PM zamanında düzenlenmiştir.
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
19.5.2014 20:30:41
Çok çok haklısınız.

Hepimize yazıklar olsun, hem de sonuna kadar.

Her şeyin bittiği ve insanlığın da manevi değerlerin de öldüğü bir zaman.
((Eftelya))
((Eftelya)), @--eftelya--
19.5.2014 20:28:24
Dünya insanların değersizleştirildiği Dünya Can...

Yorum/Aysen...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL