12
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
3752
Okunma


Bazen usulca gitmek gerekir... Kimse bilmez neden gittiğini. Oysa ilk gidişi değildir, bir sorsalar söylerdi belki, anlayacaklarından emin olabilseydi.
Zira gitmeden, size bir çift sözüm var diyebileceğim kaç kişi vardır kim bilir, aslında merak da etmiyor değilim.
Bütün insanların kalbi acıyı, ağrıyı, hüznü, ayrılığı birebir aynı mı hisseder. Eğer öyle olsaydı bazıları yemekten kesilirken, diğeri kendini yemeğe adamazdı. Ya da kiminin gözleri şişip, mor halkalar oluşana dek ağlarken, diğerinin dudağı kenetlenmezdi. Hatta bir kısmı da hiç aldırmayıp, aynı düzende hayatını idame ettiremezdi.
Ne var bunda üzülecek deyip de, hüznün hafife alınmasını yaşamayan yoktur da... Yine de an gelir, ömrümüzde bir kez olsun hepimiz aynı şeyi yapmaktan çekinmeyiz.
Bir şiirimde "hüznümü kendim çekerim, bari neş’emde yanımda olsan"demiştim. Evet gerçekten de sıkıntıyı paylaşmak bazılarına ne zor gelir, paylaşırsa üzüntüsünün bir sarmaşık gibi içini saracağını sanır. Bazen de kederini içine gömüp, bastırmaya çalışır. Belki de aynı duyguların tekrarını yaşamaktan kaçınır.
Halbuki o kişiler ne kadar naif ve bir o kadar da kırılgandır ki, zaman zaman onlarla yaşamanın ne kadar imkânsız olduğunu bile düşünürüz.
Çoğunlukla, tanımaya bile çalışmadan zor deyip uzaklaşırız.
Ve ’gözler yalan söylemez’ der dururuz... Yazık ki çoğumuz, başımızı kaldırıp bakmaya dahi üşeniriz.
Asıl mesele zaman o hale gelmiş ki, güvenip sevmekten kaçar olmuşuz. Bazılarımız minnacık bir tebessümü, dünyanın en pahalı hediyesinden bile kıymetli görürken, Allah’ın selâmını esirgeyenlere ne demek lâzım bilmem.
Güya hepimiz yalnızız, güya hepimiz sevgisizlikten muzdaribiz.
Güya saygısızlığın diz boyu olduğunu söyleriz.
O halde bizleri tutan yahut da bu davranışlara iten ne?
Öyle ya da böyle, sonumuz iki metrelik kefenle bir mezar değil mi?
Aklım ermiyor bu işlere, temennim hiç ermesin de zaten. Çığ gibi büyümekteyken fitne-fücur, dalavere, gıybet, ahlâksızlık ve neler neler...
Bırakın, ben olduğum gibi kalayım.
Dün bir yaş daha büyüdüm, belki de ondandır düşüncelerimin bir anda süratle nüksedişi... Sürç-ü lisan ettiysem af ola...
Fakat yine de söylemeden geçemeyeceğim
Hâlâ sesiniz çıkmıyor, daha işiniz düşmedi mi bendenize
Haydi şimdi doldurun ceplerinize
Benden esirgemeyi alışkanlık haline getirdiğiniz gülüşlerinizi.
Sahi bir de helâllik istiyorum, benim helâl ettiğim gibi...
Ne olur ne olmaz
Öyle ya dünya fani, insan kuş misali
İşte ne olur ne olmaz yani,
Dünya hâli......
17 Mayıs 2014 / NÜS