Bir çok insan ilişkiye girmekten korkup kaçınıyor neden diye kendimize bile sormuyoruz,aslınsa altında yatan asıl gerçek, yaşadıkları öğretilenler.aldıkları eğitimi yanlış yorumlama yada incinmek terk edilmemek ayıp sanmak yardırğanmak tır!

Bir insanla iletişim kurmak için, onu bütün benliğimizle kayıtsız şartsız ,ön yargısız ona öncelikle yaratandan dolayı güvenip saygı duymamız gerekmez mi?. Onun bize nasıl davranacağının ilk başlarda çokta önemi yoktur aslında bilmeden tanımadan güvenmek cesaret ve olgunluk deneyim ister.

Bundan korkak çekiniriz.Ancak çoğunlukla ikilem arasında kalırız: Sevmek ve sevilmek herkesle iletişim kurmak , çıvıl, cıvıl bir yaşam ,sağlıklı ve mutlu bir yaşam isterken ya incelersek diye korkarız! Güvence isteyerek sevmek sevilmek iletişim kurmak mümkün değildir. Birini sevmek güvenmek ve iletişim kurmak istiyorsak, riskleri göze alacağız. Kimse bizi, incinmeye karşı koruyamaz ve bunun taahhüdünü veremez.

Bir ilişkiye girdiğimizde, korkularınızdan arınmanız ve karşımızdakine tam olarak güvenmemiz ve saygı duymamız gerekir. Karşınızdaki kişinin bize nasıl bir tepki vereceğini, nasıl davranacağını, tüm içtenliğinizle açtığınız yüreğinize neler yapacağını, duygularınızı nasıl kullanacağını önceden bilemeyiz.

Ama yüreğimizin etrafına taştan duvarlar örüp, zarar görmesin diye çitler çekip, sonra da sevilmeyi bekleyemeyiz. eğer biz bunları yaparsak, karşı tarafın tüm içtenliği ve açık yürekliliği ile duygularını paylaşacağını, içinde bir sevginin doğup gelişebileceğini düşünmek, gerçekçi alamaz.

Çevremizdeki evliliklere , ilişkilere bir bakın yada çoğu insan bunu deniyor ve maalesef kendi yargılarından dolayı istemesine rağmen sonuçlar fiyasko..sadece yine kendini kandırıyor bunu far ettiğin dede , Kendini geri çekiyor, taktikler, stratejiler geliştirebildiklerini sanıp geleceğini güven altına almaya çalışıyor iyi decede ilişki yaşamak istemesine rağmen bu düzeyde mümkün olmuyor. tıpkı şimdiki ilişkilerdeki gibi yapmacık ve yüzeysel oluyor özünde...

birileri tarafından sevilmemek, beğenilmemek korkusu benliğimize yayıldığında, bir virüs gibi bizi ele geçip güvensizlik ve rol yapma yeteneğimizi geliştiriyor ,. Bu durumun sürekliliğinde ise, hayatınızı için için kemirecek ve patolojik bir ruh hali gelişiyor va kararan hayatlar strese bağlı hastalıklar Allah korusun ama intiharlar ve sosyal bozuk dengeler biri peşine takıp geliyor ,yaşadığını sandığımız hayatlar aslında hiç yaşamıyor çünkü sebebi bizim en büyük yalanları kendimize söylüyoruz.

ilişki isteyen ve arayan insan, sonuçlarına da katlanmayı göze almalıdır acık net ve dürüst olmalıdır bir o kadarda doğal olsun ki, İncinmek, tekrar kırılmak korkusu yok olsun .elbetteki insan kırılacak dökülecek sevinecek hayat bu değil mi.,İncinmek, tekrar kırılmak korkusu bütün ilişkilerin dibine dinamit döşer. Üstelik pimini kendi elinizde tutarsınız.

Sürekli incinmekten korkarak kaçarken, karşınızdaki insanın size yüreğinin kapılarını açarak gelmesini beklemek en büyük hatadır. Başkalarının sevgisini istiyorsanız, şartlara ve garantilere dayanmayan bir ilişkiye açık olmak zorundasınız.

Kendinizi saklayarak korunduğunuzu zannedersiniz, oysa asıl korunmanız gereken, içinizdeki çelişki ve korkudur.

İlişkinin başından, sonunun ne olacağını anlayamazsınız. Sadece tahmin yürütürsünüz. Korkmayın!Eğer içinizden bir ses, bir yerlerde yanlış yaptığınızı söylüyorsa, o sese güvenin. Gerçekten yanlış giden bir şeyler vardır. Durun ve düşünün! Sadece alışkanlıklarınız yüzünden kendinizi orada güvende hissediyor olabilir misiniz?

Sevgi, karşı taraftan da beslenerek gelişen ve büyüyen bir duygudur. Tek taraflı, sürekli verici olan sizseniz, ilişkinizden beklentilerinizi alamıyorsanız, kendinizi çoğu zaman çaresiz hissediyor ama başka yapacak bir şeyiniz olmadığına inanıyorsanız, belki de bu hisleriniz sevgi değil, sadece alışkanlıklarınızdır…

Bazı ilişkiler sigara gibidir; sevdiğinizi zannedersiniz ve buna inanırsınız, oysa sadece alışkanlığınızın bağımlısı olmuşsunuzdur. Her ilişki sizi incitmez ama siz aynada kendinizle baş başa kaldıkça, ruhunuzda başkalarının açamayacağı yaralar bırakırsınız.Üzerinizdeki endişeyi atmak, hata yapabileceğiniz saplantısını aklınızdan çıkarttın çünkü bunlar olmak zorundadır geniş olun,Saldırganlığınızı, agresifliğinizi kontrol altında tutun.
ve her gün yeni bir umut deyip yaşama ve ilişkilerinize sahip çıkın...Birbirimizi yitirdikten sonra
Yüzlerimizi mask elediğimiz,Yapay mutluluk tebessümleri,Neye yarar ki.