Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
glenay
glenay

Bir günlük işçi

Yorum

Bir günlük işçi

7

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

818

Okunma

Bir günlük işçi

Bir günlük işçi





Büyük bir düş kırıklığı yaşıyordum. Oysa nasıl hevesle gitmiştim iş yerine.Önce bana bu işi
öneren tanıdık kadın beni buraya kadar getirmiş yukarı kattaki beye evraklarını ver demişti

Merdivenlerden çıkarken cıvıl cıvıl hayat dolu kızlar, erkekler önümden şakalaşarak çıktılar.
Onları takip ettim yukarıya kadar. Yukarı kata çıktığımda kumaş kokusu makina kokusuna
buğulu toz bulutuna karışmıştı.Çok büyük olmayan iki pencereden giren güneş ışığında toz
bulutu daha belirgin görünüyordu. Burada makina seslerinden başka ses duyulmuyordu.
Arada yapılan işleri kontrol eden kadının fısıltılı sesi duyuluyor bu fısılltıyı takip eden yavaş
ses dalgalarıda toz bulutu gibi suskun ortama dağılıyordu.

Merdivenden çıkışta hemen köşeye camlı küçük bir bölme odacık vardı. orada işçilerin her
türlü işe girme, sonlandırma gibi işlerle uğraşan belkide yönetici konumundaki kişi vardı.
Bütün gereken belgeleri getirmiştim. Adama verdim, tamam olduğunu ve bana çalışanları
yanına gidip çalışanların yanına gididip çalışabileceğimi söyledi.

Camlı bölmeden çıkıp ışıklı tozlu ortama doğru yürüdüm. herkes harıl harıl çalışıyordu. Orta
yerdeki dikilen ceketlerin üzerinde kalan iplikleri temizleyen yerde kendime bir yer bulup
oturdum. Ortada uzunca bir masa ve ortaya atılan ceketler karşılıklı oturan gurup önlerine
konulan ceketlerin ipliklerini temizliyor sayısını başlarında bekleyen kadına yazdırıyorlardı.
Bu iş hiç hoşuma gitmemişti. Ağzı burnu iyice kapatmak gerekirdi. Bir iki kişi böyle yapmış
işlerini bu şekilde yapıyorlardı.Ben böyle bir durumda çalışabileceğimi sanmıyordum. Keşke
makinada çalışmayı bilseydim, daha kolay olurdu. İlerde öğrenirim diye düşünüyordum.
Normal dikiş makinasını kullanıyordum ama bunlar sanayi makinasıydı, bilmiyordum.O gün
zamanında paydos olduk. Gece mesaisine kalacakları listelediler. Yetişmesi gereken işler
varmış. Kalanlar için üzüldüm. Sabaha kadar uykusuz nasıl çalışcaklardı.

O gün işin zorluğunu fazla anlamadım. Basitti; iplik temizlemek. Evde dikiş dikerken en sevmediğim işti, iş bitipte ipliklerini temizlemek. Burda zorunluydum şimdilik kumaştaki iplikleri temizleyecektim.

O gece durum bence normaldi. İş yerinde geceleyenlerin durumunu bilmem. Bunu ertesi
gün öğrenecektim. Dün güle oynaya çalışan kız rahatsızlanmış, önümden iki büklüm bir
halde arkadaşları koluna girerek indirdiler.Aşağıda dolaplarının önündeki kızlarada üzüldüm
solgun yüzleri iyice sararmış gibi geldi.

O gün öğle yemek molası hariç durmamacasına çalıştık. Gece saat onda bıraktılar bizi.
Başıma bir ağrı girmişti, bir türlü dinmiyordu. Bir ka yudum yemek yedim mi bilmiyorum
duramadım hemen yattım. Sabaha kadar baş ağrısı ile nasıl uyudum bilmiyorum. Sabah bile başımın ağrısı geçmemişti. Şimdi buraya işyerine ettiğim küfürleri yazmıyorum. İşe gitmemeye karar verdim. Evde yine kendi kendimin patronu olarak çalışacaktım. Parası az
olursa olsun. İnsan sağlığı daha önemliydi.Anladığım kadar bu sağlıksız koşullarda üç kuruş
fazla para için canımdan olacaktım. Aldığım para doktora yetmeyecekti.

Şimdi orada zorunlu çalışmak zorunda olan işçi kızları, erkekleri düşünüyorum. Kimbilir kaçı
sağlığından oldu. Parası batsın. İnsana değer vermiyorlar. Değer onlarca sadece daha çok kazanmak. İşçi, işçi hakkıda neymiş. Allah çalışmak zorunda olan bütün işçilerin yardımcısı
olsun.

Neden yalnız Allah’tan istiyoruz yardımı. Bu sağlıksız koşullar düzeltilebilir ve işçi ölümleri de olmaz kimbilir. Şimdi bir de taşeron işçilik çıktı. İşçiler haklarını sonuna değin aramalı..




Bir işçi olarak bütün işçilerin 1 Mayıs dünya emekçiler gününü kutluyorum..




1. 5. 2014 / Nazik Gülünay







Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bir günlük işçi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bir günlük işçi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bir günlük işçi yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
superbaba
superbaba, @superbaba
11.5.2014 09:12:20
70'li yıllarda üniversitede okurken hukuk öğretmenimiz iş hukukunun işçi haklarının tarihinden söz etmişti.
Örneğin fabrika işçiliği ilk başladığı yıllarda işçilerin hiç hakları yokmuş. Günde 18 saat çalışırlar. "Ben bu koşullarda çalışamam" deyip giderse işveren: "Sen misin işi terkeden, beni şu kadar zarara soktun, ver bakalım şu kadar tazminat" deyip mahkemeye veriyor ve çatır çatır da alıyormuş... Tabi alabilirse... Ya yoksa parası, ki olmuyormuş da... Ne oluyor, varsa mallarına haciz, yoksa hapis...
Sanırım Özal'la başlayan ve RTE ile doruğa ulaşan bir sürece girdik. Giderek o zamanlara doğru yol alıyoruz...
Daha da ilerisi olacak gibi...
Yani köleliğe doğru gidiyoruz...
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
2.5.2014 10:17:39
işçileri bu duruma sendikacılar getiriyor diyenlerdenim..işçi sınıfı temsilcileri değilde işverenin postacıları konumundalar ....siz en iyisini yapmışsınız çok güzeldi saygılar
mehmetmacit
mehmetmacit, @mehmetmacit
1.5.2014 20:17:35
insan olarak haklı ve hakkını arayan bir yazıydı.
Ülkemizde pembe tablo çizenlere göndermek lazım böylesi yazıları.
Alın terinin sömürüldüğü ülkede huzur olmaz...saygılarımla
beren yılmaz
beren yılmaz, @berenyilmaz
1.5.2014 17:43:18
çok eskiden bir süre işsiz kalımştım ve çalışamak zorundaydım analtğınız ortamın çok daha kötüsünde ancak 1 hafta dayamıştım ne yazıki çocğu kişlerin yaşam tarzı; hayat şartalrının zorluğu karışsında ve günümüz memelektin de eşetsiz adalet/siz adalet dağıtımı ve iş verenlerin haksız iş gücünden fazla çalıştırılmaları işçinin sırtından kazdıkalrı o haklarını hakkını öteki tarfta nasıl verceklerini doğrusu bilemiyorum..içim burkularak okudum yazdıklrınızı ..Allah herekse kolayıklar versin..kaleminize sağılık esenilker..
Etkili Yorum
ironi
ironi, @ersinbasegmez
1.5.2014 12:43:57
hepimizin emekçi bayramı kutlu olsun.

yazdıklarınızın eksiği var fazlası yok

ülkemizde işçilerin hali bu da diğerlerinin farklı mı? Daha geçen gün bir günde altı işçi öldü. Onların da eşleri, çocukları, anne babaları var. Hepsinden öte yaşama hakları var. Dı...

Neden ülkemiz üçüncü dünya ülkesi sayılıyor? Ne zaman insanca yaşama kavuşacağız? Ne zaman Taksim'i, Gezi'yi sevgililer dolduracak?

Sorunlar o kadar çok ki... Üzücü olan ise günden güne artması. Maalesef söylediğiniz o taşeron işçi kanunu bu hükümet zamanında çıktı ve işçilerin az olsa var olan hakları bitti. Günümüzde asgari ücretin üzerinde maaş alan işçi o kadar az ki... 70-80 li yıllardaki işçi maaşları nerde...

Ben uzun zamandır grev sözcüğünü bile duymuyorum.

Çok yerinde saptamalarla doluydu yazınız

tebrik ve saygılarımla düşündaşım
EmsalZ
EmsalZ, @emsalz
1.5.2014 12:21:35
şükür ki mesleğiniz varmış elinizde , orada uzun süre çalışmak zorunda kalmamanıza sevindim .Dilerim tüm insanlar için çalışmak , ihtiyaçtan çok bir hobi gereksinimi olur :) bunu yazarken kendim bile gülümsedim ! Tebrikler akıcı sürükleyen bir o kadar da hüzünlü yazınız için ...
Bir tutam hayat
Bir tutam hayat, @birtutamhayat
1.5.2014 06:44:30
Acı tebessümler eşliğinde okudum yazıyı.
Ömrünün yarısı, yukarıda anlatılan şartlardan çok daha ağırları arasında, pasın, kirin, demir tozlarının oluşturduğu bir atmosferi soluyarak geçiren bir insan olarak, bu çalışmada hayatımın küçücük bir bölümünü gözlemledim diyebilirim.
Üstelik de, bu satırların yazarı bir mühendistir.
Siz düşünün artık işçilerin durumunu.
Bu gün emekçilerin bayramı.
Yani bizim bayramımız.
Bayram yapacağımız gün bu gün.
Gülüp, eğlenip, mutlu olacağımız gün hani.
Oysa,
tedirginlikle zamanın geçmesini bekliyoruz.
Memleketimizde, kim kimi öldürecek;
kimin ekmek teknesi dağıtılacak;
hangi kamu malına zarar verilecek;
hangi banka şubeleri tarumar edilecek diye...

Olmaz olsun böyle bayram.
Adam gibi bayram yapmayı bile beceremiyoruz.

Yazı, acı gerçekleri dile getiriyordu ama,
gerçekten çok akıcı ve ilgi çekici kaleme alınmıştı.
Çok beğendim.
Kutluyorum yazarımızı.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL