Kanatları şaşkın bir kuş. Gözüm gibi iki gözü vardır. Kuşların iki gözü olur mu ?
Aaah ! Ah ! Olmaz mı..Her kanat çırpışında iki gözü aklına gelir.Gözlerini yere bıraksa kör olacak..
Aşkına feda etse...Gözler feda edilmez ki dostum
Sen onu bana sor..Ama sen yine de sorma; anlatamam.
Kuşların kanatları olmasa ne yaparlar bilir misin ? Ölürler. İşte tüm mesele bu..Kuşların kanatlarını kırmayın. Bırakın özgürlüğe özgürce uçsunlar..Ve göreceksin bir gün gökyüzünde şen şakrak çığlıklar atarken zaten ölecekler.
Onlara kıymayın..Düşünebiliyor musun kuşlar olmazsa biz ne yaparız..Ağaçlar, bulutlar, şiirler, romanlar öksüz kalırlar.Ve doğanın kalbi sonsuza kadar susar.
Kuşlara kıymayalım dostum. Bencil duygularına yenilenler kendi ruhundaki ateşin söndüğünü göremezler.
Tavsiyem şudur ki; sabah ezanından önce kalk, balkon kapısını aç..ve kulak ver..Ne duyuyorsun ?
İşte sevda, işte onun sesi..
Kuşlar sabah ezanında ağlarlar dostum...Sabah ezanında aşka ağıt yakarlar..Bir bülbüle sorsan
tas tamam beni anlarsın.
Yoksa ...
Yoksa boşa kulaç atma dostum..Henüz deniz mevsimi gelmedi....Sen martıları seyretmene bak.
Sen martılara..
Çünkü martılar dalgalara alışkın, dalgalara meftundurlar..
ve martılar fırtınalı havalarda son çığlıklarını kayalıklara bırakırlar.
Senin gibi