GERİLİM DEVAM EDECEK
Dr. Sadık Özen

Dün kaleme aldığım “BUGÜN SEÇİM VAR” başlıklı yazımı bitirirken ülkeme ve ulusuma hayırlı olması temennisinde bulunmuştum. Bu içtenlikle tuttuğum bir dilekti ve gerçekleşmesini çok isterdim. Ama ne yazık ki böyle olmadığının işaretleri çok erken verildi ve bunu görerek ülkem adına büyük üzüntü duydum

Seçim sonuçları bir kesimi mutlu ederken, bunun karşısındaki bir kesimin de bundan rahatsızlık duymasına neden olmuştur. Duygusal açıdan bu son derecede doğaldır. Zira her iki taraf da bu vatanın vazgeçilmez unsurlarıdır.

Keşke hiçbir tartışmaya ve kuşkuya yer vermeyen bir seçim yapılmış olsaydı da. kazananlar kadar kaybedenler de seçim sonuçlarını kabullenebilselerdi. Ancak anlamsız şekilde yapılan elektrik kesintileri, kampanya döneminde sosyal yardım paketi altında bol keseden dağıtılanlar ve devlete ait kurum ve araçların tek taraflı olarak sorumsuzca kullanılmaları bu seçimlere gölge düşüren şeyler olmuştur.

Aslında demokratik ülkelerde iktidar ve muhalefet arasında bir hizmet yarışı vardır ve bu yarış, sonunda bir nöbet değişimine neden olur. Durumun böyle değerlendirilmesi gerekirken; iktidara gelenlerin elde ettikleri başarıyı karşı tarafı ezme fırsatı olarak görmeleri büyük bir olumsuzluktur.

İktidara kim gelirse gelsin yasal ve anayasal çerçevede, cumhuriyetin temel ilkelerine bağlı kalarak ülkeyi demokratik hukuk kuralları içinde yönetmeleri gerekir. Bunun yerine, tamamen kendi görüşlerini hakim kılmak için, sahip olunarı oy çoğunluğuna dayalı olarak yaratılan baskılarla hareket edilmesi büyük huzursuzluklara neden olmaktadır.

Geçmişte kalan bu tür örneklerden sonra, son on iki yıldır ülkemizde yaşanmakta olan durum budur. Bu söylenenler; Sayın Başbakan tarafından, seçim sonuçları henüz kesin olarak alınmadan, sabahı bile beklemeden, büyük bir acelecilikle yapılan “Balkon konuşması” ile doğrulanmıştır.

Sayın Başbakan keşke bu balkon konuşmasını yapmamış olsaydı. Ya da daha uygun bir uslupla, en azından bir önceki genel seçimde yaptığı konuşma niteliğinde yapmış olabilseydi. Ne yazık ki bu konuşması; ortamı fazlasıyla geren, halkımız arasındaki huzursuzluğu körükleyen ve geleceğe duyulan kuşkuları artıran nitelikte olmuştur. Sayın Başbakan görevi ve konumunun gereği, her zaman koruması gereken itidalini kaybederek bu tür konuşmaları sıklıkla yapmaya başlamış bulunuyor. Bu ülke yönetimi açısından son derecede sağlıksız bir durumdur.

Sanırım seçim sonuçları, muhatap olduğu son durumlar ve hakkında yapılan ağır ithamlar karşısında Sayın Başbakan’ın beklentisinden daha büyük bir sonuç getirmiş ve bunun verdiği olağanüstü rahatlıkla bu tarz bir konuşma tarzını seçmiştir. Oysa demokratik hukuk devletlerinde, ülkeyi yönetenlerin halkına tehditte bulunma geleneği yoktur.

Bunun yerine, Sayın Başbakan halkı teskin edici bir konuşma yapabilmiş olsaydı daha isabetli olurdu. Özellikle konuşmasında Suriye ile savaş içinde olunmasından söz etmesi, bu konudaki düşüncelerinde hala ısrarlı olduğunu düşündürmektedir ki, halkımızın bir türlü içine sindiremediği böyle bir durumun ülkemizin hayrına olmayacağını düşünüyorum.

Seçim sonuçları; seçim öncesi yaşanan ve hukukun işletilmesi yerine yapılan baskılarla bu yolu şimdilik tıkayan olumsuzlukların bertaraf edilmesine yetmez ve bu konuda aklanma ancak hukukun işlerliği ile sağlanabilir. Dolayısıyla seçim sonuçlarının Sayın Başbakan ve çevresini yeterinde rahatlatması söz konusu olamaz. Çünkü suların tersine akıtılması asla mümkün değildir.

Her şeye rağmen seçim sonuçlarının ülkemize ve ulusumuza hayırlı olmasını diliyorum.
Saygılarımla…

31 Mart 2014
www.sadikozen.com