Bir seçim ortamındayız ve ismini yeni duyduğum tapelerle haşır neşiriz.Bunlar iyi mi yoksa
röntgenciliğin, terbiyesizliğin dik alâsı mı diye düşünmemize fırsat kalmadan her gün yeni
yeni tapeler arzı endam etmekte. Neyse yesinler birbirlerini diyeceğim pek çok kişinin
dediği gibi ama o zamanda nerdeyse bütün milleti dinleyip kayıt altına aldıklarını onaylamış olurum.

Son günlerde ortaya çıkaracakları tapeler gelmedi.Gerçi Deniz Baykalla ilgili bir tape ortamı
ne kadar gerdi bilmiyorum. Bunun hükümetin en üst makamınca yaptırılması da ayrı bir olay.


Beni en az bu tapeler kadar etkileyen şeyler duydum çocukluk arkadaşımdan.
Dün öğleden sonraydı.Kardeşim aradı.Arkadaşımızın anneme geldiğini söyleyerek beni de
çağırdı. Arkadaşımız konuşmayı seven,belkide bu sayede içinde kendine acı verecek her
şeyi içinden dökerek rahatlayan biriydi.Ablasının yaptıklarını anlatıyordu her zamanki gibi. Artık aralarında neler geçtiğini ezberlemiştim.

Ablasını anlatarak biraz rahatladıktan sonra küçük oğlunu nasıl nişanladığını, beğendiği
kızların isim ve soyadlarını isteyerek oğlunun (oğlu başbakanın korumalarından) arkadaşlarına incelettiğini ve her birinin geçmişininde ne ya da neler olduğunu öğrendiğini
anlattı. Son beğendiği kızda bir yanlış durum çıkmamış ve onunla şimdi evlenmek üzere.

Benim ilgimi çeken kısım bütün bu kızların nasıl gözlenildiği. Basbayağı yaptıkları her şey kayıt altına alınmış. Mal- mülk olarak neleri var ya da yok o ayrı. Sözgelimi bir erkekle buluşup otele gidip kaldığı nasıl biliniyor. Valla bundan sonra herkes adımlarını düzgün atsın. Unutmasın ki biri bizi gözetliyor. Tıpkı BBG evi gibi. Yani kimse özgür değil!..
Benim bu konuda korkum yok, böyle şeyleri yapanlar düşünsün demeyin. Yalnız bu konuda değildir kayıt altına alınmamız. Ne yapıyor, nerdesiniz, her şey ama her şey kayıt
altında..



27. 3. 2014/ Nazik Gülünay