Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
ccelayir
ccelayir

SANAT

Yorum

SANAT

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

908

Okunma

SANAT

SANAT

Benim için sanat ‘’olan’’ı ve ‘’olmayan’’ı gerçeğe sadık kalmayarak nesnel anlatımdan uzak olarak estetik bir havayla yorumlanmasıdır. Diğer tanım: Sanat, en genel anlamıyla yaratıcılığın ve hayalgücünün ifadesi olarak anlaşılır. Diğer bir tanım: estetik yorumlama, bilim ve felsefe dışı ifade, yansımanın sonucu ortaya çıkan ürün. Belki de belli bir çerçevede ‘’yaratmak’’. Bu çerçevede Yaratıcı sanatçı, yaratılan sanattır.
Tanrı’nın bir parçası olan insanın düşünsel ve maddesel estetik ürünleri sanattır.
Kant’a göre; sanatın kendi dışında, hiçbir amacı yoktur. Onun tek amacı kendisidir. Güzel Sanatı ancak deha yaratabilir. Hegel’e göre; sanattaki güzellik doğadaki güzellikten üstündür. Sanat, insan aklının ürünüdür. Kendisine doğanın taklidinden başka amaç bulmalıdır. Marks’a göre; yaratıcı eylem, insanın ve doğanın karşılıklı etkileşiminin bir aşamasıdır. Bu, toplumsal bir karakter taşır. Sanat, yaşamı insanileştiren bir olgudur. Araştırıcı, yaratıcı, çok yönlü tümel insana ulaşma çabası içinde sanatlar gelişebilir.
Bilim ve Felsefe sanatı, akıldışılıkla suçlar. İnsanlığın gelişimi ve sorunlarına çözüm bulmada en ufak katkısının olmadığını ortaya koyarlar bilim adamları. Tüm o uğraşların sonucunda ortaya çıkan ürünün faydacılık felsefesinde pek bir anlamının olmadığını söyler bir kısım felsefeciler. Doğayı taklit etmek de gülünç bir olaydır vb.
İlahiyatçılar, Tanrısallık ile suçlar. Sanatçının Tanrı olmadığını haddini bilmesi gerektiğini söylerler. Ve doğadaki gerçek sanat eserlerini taklit ettiklerini alaylı şekilde ifade ederler. ‘’Kör olmayın, gerçek sanatı görün’’ derler! Oysa Tanrı’ya en yakın olan gerçek sanatçıdır. İlahiyatçılar ve sofular değil. Ve sanat taklit kelimesinin ötesindedir.
Yöneticiler ve yönetimler, sanatı kendi iktidarlarının devamı için kullanmaya çalışır. Gerekirse gözdağı verir, zorlayıcı yasa çıkarırlar. İçeri tıkalar, salarlar, tekrar tıkarlar içeri. Yanaşır, ödül verirler. Yönetimin dayandığı ideolojiyi kalıcı kılmak için çeşitli sanat dallarında sanatçılardan ürünler ortaya çıkarmalarını beklerler.
Toplumun geneli, sanatçıyı alaya alır. İnsanlar açken, çocuklar ölürken, gençlerin başına bin türlü iş gelirken sanatçının uzayda yaşıyormuş gibi davranmasını eleştirirler. Bir şekilde sanatçının kendi yanlarında yer almasını isterler. ‘’Daha ne duruyor ki artık isyan etmeli tarafını belli etmeli!’’ eleştirileri gibi.
Kısacası her taraftan baskı görür, sanatçı. Sanatı küçümsenir. Özellikle toplumun genel algısı oldukça ilginçtir.
‘’Buna sanat mı diyorlar yani! Anladım, anladım! Gerçekten sanatsal bir filmmiş… Öf Cumali gerçekten sanatsal bir filmmiş.’’
Ben sinema ile özellikle ilgilendiğim için bu örneği verdim. Hoş olmayan yorumlarla karşılaşıyorum. Filmde bir çıplaklık görünce ‘’sanat filmi’’ lafını yapıştırıyorlar. Oysa alakası yoktur. Her sanat filminde çıplaklık filan yoktur. Çok azında vardır belki. Ve sanat filmindeki bir çıplaklık, popüler bir hava ile çekilen filmdeki cinsel içerikli sahne gibi insanı rahatsız etmez veya dikkatimizi o yönde çekmez.


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sanat Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sanat yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SANAT yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
DemAN
DemAN, @deman
8.3.2014 15:30:06
Genel olarak; sanatsal filmler kim derse desin anlaşılmayan filmler olup en çok ödül alan filmlerdir!

Bir de hasılat rekorları kıran filmler var ki, ona popüler filmler veya ticari filmler diyoruz. Benim sanat anlayışım budur; bildiklerimi, tercubelerimi edebiyat yoluyla ilerde (görsel de olabilir) halk için paylaşmaktır çünkü sanatın, sanat için olduğu dönem bitmiştir.

sanatın, sanat için; Herhangi başka amaca hizmet etmek, sanata yabancıdır. Bu eğilim, 'yararlı olan her şey çirkindir', diyecek kadar ileri gider.

'Sanat toplum içindir' diyen eğilim itiraz eder: 'Sanatı da sanatçıyı da yaratan toplumdur. Toplum olmasaydı sanat olmazdı. sanatı anlamak için toplumun topyekün sanatçı olması mı gerekiyor?


Selamlarımla Sevgili Cuma

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL