Bir kimseyi sahip olmadığı sıfatlarla övmek, onu kibarca yermek demektir. cemil sena
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy

TEK GEREKEN...

Yorum

TEK GEREKEN...

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

685

Okunma

TEK GEREKEN...

TEK GEREKEN...

Sessiz kalmak… Bazen öylesine yakıcı ve yıkıcı olabilmekte ki. Bağırmak isterken tükenmek ve tüketmek kelimeleri tükenmeyecekmişçesine.

Kırılmak, tuz buz olmak ve dağılan o kırık parçalar, asla bir ara gelme ihtimali olmayan.

Kırmamak adına kırılmak, göze almak ve istikrarsızlığın vardığı daha doğrusu varamadığı nokta.

Kim, hangi gerekçeyle kimi yargılama hakkına sahip olabilir ki, yargılanmak istemezken.

Kolay olan ne ya da zor olan: Başını kuma sokmak mı yoksa dur durak bilmeden sorgulamak mı, sebepsiz ve haksız yere.

Mücadeleci bir savaşçının ruhuyla, gereken her cephede, vakur bir edayla savunmak karşı ataklara karşı ve menzilini korumak.

Sevgiyse sevgi, inançsa inanç, çabaysa çaba: İşte bize düşen ama zarar vermeden, incitmeden ve yargılamadan.

Yalnız geldik bu mekâna belki yalnız yaşamıyoruz ama giderken de bir o kadar yalnız olacağız. Ağlayarak adım attık ve hüzün bırakacağız geride terk ederken.

Hırpalanmak hırpalamazken… Genel kabul görmüş onca değer arasında acımasızca uzanıp, dokunan ve boğan kollar. Ve değişkenlik gösteren dengeler. Aslında denge bile yokken dengeyi sağlamaya çalışan bir düzenek. Düzenekte hüküm sürenler ezici bir çoğunlukla ve çoğalan, eksiltirken bazı değerleri.

Zaman ve sabır: Hiç de uzak değil hem de hiç. Bir yerlerden hatırladığım iki mefhum; ömür boyu sarıldığım.

Acı ve hüzün: Sonu gelmek bilmez, her an mümkün olabilmekte de üstelik.

Belirsiz bir gidişat kısaca kimsenin kimse üzerinde bir hakkı olmazken ve hükmü, hüküm verenler bilmeden üstelik.

Ya güç: Sahip olması arzulanan ve çok farklı göründüğünden.

Ya yenilgiler: Gücü tetiklerken bir yanda gardını sağlamlaştıran. Olası mı her seferinde kazanmak ya da kaybetmek. Peki, mümkün mü güçsüz görünürken dağlar kadar dimdik durabilmek.

Aslolan, doğru seçim yapmak; zor ya da kolay ama tek gereken doğruyu yanlıştan ayırmak. Zor ama bir o kadar da mümkün hatta insan olabilmenin tek gerekçesi. Başarma güdüsünü kamçılarken sizi hayata bağlayan ve yaşanabilir kılmak hayatı.

Akıl, irade, sezgi ve vicdan: her birimizde yoğunluğu değişen ve değişken zaman içinde ve koşullara bağlı olarak.

Ne cennet ne de cehennem yaşadığımız dünya tam anlamıyla bir seçim yaptığımız ve gidişatı belirleyen. Ve İlahi adalet er ya da geç yargılayacak olan, ne uzak ne de yakın ama tek gerçek bizi bekleyen.

Ya zulüm ya kurban: Hepsi teferruat aslında. Zira içimizde saklanan sayısız gerçekten sadece ikisi. Bilmediğimiz o kadar çok gerçek var ki. Kim kime ne hakla zulmedebilir ya da yargılayabilir ya da hükmedebilir. Ve aynalar bizi bekleyen ve bakmaktan kaçındığımız her seferinde.

Ne varsa biriken adeta için için kaynayan bir yanardağı. Ne varsa gerekli, gereksiz, tepkiler ve gerçekler bildiğimiz ve bazen uzak durduğumuz karşılaşmaktan korkarken. Oysa tek korkumuz kendimizle yüzleşmek. Nereye kadar kaçabilir ki insan, nereye kadar gidebilir bilincini yitirmişken.

Hele ki o öfke… Tek gerçek dile getirmekten kaçındığımız ve bizi zora sokan. Kim neye nereye kadar vakıf olabilir ki? Ve sakındığımız her ne ise, uzak durmak istediğimiz kendimizden korkarken ama tek gerçek ve olmazsa olmazımız: Korkunun üzerine gitmek.

Ya hayattan alacaklarımız ya borçlarımız. Hayır, hiç de kolay değil dengeyi tutturmak hatta mümkün bile değil. Basit bir gelir gider dengesi değil zira. Tamamen hayatın getirisi ve götürüsü.

Anlamlar, anlam taşımayanlar, sezgilerimiz, sezemediklerimiz ve tüm çıplaklığı ile gözlerimizin önüne serilen gerçekler bakmaktan, dile getirmekten korktuğumuz.

Hedefler, beklentiler, gerekçelerimiz ve mecburiyetler insan olmaya dair ama bir türlü gerçekleşmeyen.

Suyun akışı her an yön değiştirebilir hem de beklenmedik şekilde. Önüne çekilen set, imkânsızlıklar ve bizden kaynaklanan her ne ise.

Sarsıntı bir yıkıma yol açmasa bile sayısız çatlak gözlemlenebilir. Kaynağı ve şiddeti bilinmese de bariz olan tek gerçek yıkıma sebebiyet verecek hasardır.

Tek gereken: Yeknesak bir mefhum olmayan güç denen birim; olabildiği kadar, olması gereken ve hayatımızı idame ettirirken içimizden yükselen farkındalık düzeyimizin algıladığı kadar ama mecbur bulunduğumuz: Yaşamak adına, sevmek adına, mutlu olmak adına ve her şeye rağmen…


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Tek gereken... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Tek gereken... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
TEK GEREKEN... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bir tutam hayat
Bir tutam hayat, @birtutamhayat
8.3.2014 16:43:04
Sizin yazılarınız,
derin düşüncelere sevk ediyor insanı.
Basit gözüken hayat ve programlandığımız yaşama şekli,
basitlikten çıkıyor,
çok karmaşık ve zor bir görünüme bürünüyor sizin yazılarınızı okuduktan sonra.
Şüphesiz her biri çok doğru şeyler, anlamlı şeyler, öğrenilmesi, tatbik edilmesi gereken şeyler.
Zaten,
hayatı basitçe yaşarken,
bilinçsiz olarak,
bir çok yazılanı yerine getiriyor,
çok hücumları savuşturuyor,
çok muhtemel saldırılara rağmen de tedbirler alıyoruz.
Ve,
şunu anlıyoruz ki sizin yazılarınızı okuyunca,
insan kendini hayatın zorluklarından, tehlikelerinden korumak için,
bir çok müdafa taktiği geliştirmiş.
İşin ilginç yanı,
kendini kendinden korumak içinde geliştirmiş bu özelliğini.
Bu sayfadaki yazılar,
hayata bakış açısını değiştiriyor insanın.
Sorgulamadığı, sorgulamaya gerek duymadığı çok şeyi sorgulatıyor.
Önemli bir çalışma...
Değerli de.
DemAN
DemAN, @deman
8.3.2014 15:04:43
10 puan verdi
Her şeye rağmen ayakta durmak ve direnmek gerekenlerimizin içindedir.

Güzel, etkileyciydi

Selamlarımla şair dostum
kul düşünce
kul düşünce, @kuldusunce
8.3.2014 00:33:56
10 puan verdi
çok güzel bir paylaşımdı
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL