Bir kimseyi sahip olmadığı sıfatlarla övmek, onu kibarca yermek demektir. cemil sena
Razgartlı
Razgartlı

Kahreden Çaresizlik

Yorum

Kahreden Çaresizlik

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1150

Okunma

Kahreden Çaresizlik

Kahreden Çaresizlik



Adam bahçeden içeri girdiğinde eşinin dijital tansiyon ölçerle tansiyonunu ölçtüğünü gördü.
“Nasıl ?”diye sordu. Kadın “Tansiyon 9,5 ama kalp atışları 150 cıvarında” dedi.

Kadın uzun zamandır kalp ritim bozukluğu yaşamakta olup,tedavi görmekteydi. Tedavi gördüğü halde zaman zaman kalp atışları 150 nin üzerine çıkmakta, buda kadını oldukça halsiz bırakmaktaydı. Daha dün uzun zamandır tedavi gördüğü kalp doktoruna kontrol için gitmişti. Doktoru “Kullandığın bu ilacı bu sefer değiştirelim,bir ay sonra tekrar kontrola geldiğinizde duruma göre gerekirse az riskliden daha riskli olan ilaçlarla tedavi yollarını deneyelim.” demişti. Yeni verilen ilacı ilk defa kullanmıştı. “Doktoru arayalım” dedi adam. Uzun uzun telefonla aramalarına rağmen doktora ulaşamyınca “Hadi hastaneye gidelim” dedi. Kadın yavaş yavaş kalktı,üstüne bireşeyler geçirdi ama çektiği ıstırap yüzünden okunuyordu.

Adamda rahatsızdı. Nasıl olduysa ufak bir hareketle belini incitmiş,ne eğilebiliyor nede doğrulabiliyordu.
“Sende rahatsızsın,nasıl gideceğiz” dedi kadın. Adam “hastane yakında yavaş yavaş gideriz” dedi.
Birbirlerine yaslanarak evden çıktılar. Yavaş yavaş yakındaki hastaneye doğru yürümeye başladılar. Yürürken kadın sık sık “Biraz soluklanalım bey” diyor,biraz dinleniyorlardı.

Hastanenin acil kapısının merdivenlerine geldiklerinde adam acaba personelden biri varmı,ondan yardım istiyeyim diyerek etrafına bakındı ama kimse yoktu. Dinlene dinlene zorda olsa merdivenleri çıktılar ama kadında adım atacak hal kalmamıştı. Adam, eşi için hasta sandalyesi bulmak amacıyla tekrar etrafına bakındı,yoktu. Eşine “sen biraz durabilirmisin,ben tekerlekli sandalye bakayım” dedi. Kadın kısık bir sesle “iyi olur,adım atacak halim kalmadı” dedi.
Adam eşini o halde bıraktı içeriye tekerleki sandalye aramıya gitti. Biraz sonra tekerlekli sandalye ile döndü. Adam kendi kendine “Şuraya bir yere bu sandalyeleri koysalar sanki günaha girerler” dedi. Eşini bindirdi,açilden içeri soktu. Ne bekleme koridorunda nede içeride hiçbir hasta yoktu. Adam duvardaki saate baktığında saat 18,30 u gösteriyordu. Görevliler “Nesi var” diye sordular. Adam “Kalp ritim bozukluğu,galiba 150 nin üstünde atıyor” dedi. Hemen perdelerle ayrılmış yataklardan birine oturtulan kadının tansiyonu ölçüldü 10,50 idi. Elle kalp atışları ölçüldü 150 civarı dendi. Hemen “Şu yan yatağa geçebilirmisin” dendi. Kadın oraya geçtiğinde ilgilenennöbetçi genç doktor hanım “EKG sini alalım” dedi. Makinadan çıkan kağıda baktıklarında yüzlerinin buruştuğunu gören adam”Hayırdır bir şeymi var ?” diye sordu ama hiç cevap alamadı. Doktor hanım “Monitöre bağlıyalım,kan tahlili için kan alalım” dedi. Monitöre bağlandığında monitör de kalp atışları 145-155 arası gidip geliyordu. Tansiyonu ise 10,50 du. Hemen serum bağladılar. Kalp atışları 160 ‘a kadar çıktı. Derklen 130-150 etrafında dolanıp durdu.
Dışarıdan gelen nöbetçi doktor bey bir ara yanlarına geldi,gitti. Adam devamlı eşinin kalp atışlarını monitör’den endişeli gözlerle izliyordu. Kalp atışları 95- 100 arasındayken doktor bey odanın öteki ucundan “Monitördeki hastayı monitörden çıkarın evine yollayın” dedi. Adam "Ne oluyor!" diye hemşirelere baktığımda onlarda şaşkın şaşkın adama bakıyorlardı. “Monitördeki hastayı çıkarıp göndermemizimi istiyorsunuz” diye doktor beye sordular. Onlarda inanamamışlardı. Sert bir sesle doktor bey” Evet çıkarın evine yollayın” dedi.
Adam ne söylediyse dinletemedi. Görevliler kadının üstündeki elektrodları çıkardılar “Evinize gidebilirsiniz” dediler.
Gidebilirsinizde nasıl? Kadın zaten halsizlikten bitap düşmüş kımıldayacak halde değildi. Tahlil miçin alınan kanın sonucu dahi istenmedi.
Resmen kovulmuşlardı.
Adam eşine kalkması için yardım etti. Hemşirelerde acıyarak bakıyorlardı.
Kadın kocasının koluna tutundu “Yavaş ol nolursun” dedi. “Tamam “ dedi, Adam. Yavaş yavaş acilden salona çıkarken, odada girerken kullandıkları tekerlekli sandalye boş duruyordu. Adam bir sandalye ye baktı bir eşine baktı. Korkusundan “Şu sandalyeye eşimi bindirip kapı önüne kadar çıkarabilirmiyim?” bile diyemedi.
Acilin önündeki on metrelik yolu soluklana soluklana alırlarken kadın ”Gidemiyeceğim,biraz oturup dinlenelim” dedi.
Acil kayıtın önündeki sandalyelere oturdular. Kadın iyice bitmişti. O sırada yanlarından geçen acildeki hemşireye adam “Bakarmısınız,bu hastayı iyileşti diye çıkardınız bakın buraya kadar zor geldi” deyince Hemşire,“Doktor bey çıkarın dedi !” derken yüzündeki ifadeden üzüntülü olduğu anlaşılıyordu.

Bir müddet dinlendikten sonra kadın”Yavaş yavaş gidelim” dedi. Adamın gözü duvardaki saate ilişti. 19,05 di.
Yavaş yavaş merdivenlerin başına geldiler. Dinlene dinlene merdivenleri indiler.
Bir ara kadın kocasına “Acaba yapılacak başka bir şey yokmu?” diye acılı acılı baktı. Adam eşinin o yardım isteyen acılı durumuna nasıl cevap vereceğini bilemedi. Herşeyi birlikte yaşamışlardı.
İki hasta bir birlerine yaslanarak yakındaki evlerine dinlene dinlene giderlerken adam göz yaşlarını karısına göstermemek için içine akıtıyordu.


Mustafa Arif Razgartlı

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kahreden çaresizlik Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kahreden çaresizlik yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kahreden Çaresizlik yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL