Dest-i kudretle yapılmış sun-ı mevla’dır gönül,
Secdegah-ı kibriyadır yıkma gönlün kimsenin
ANONİM
Gönül; sonsuzluğa dahi sığmayan yüce Allah’ın bir kutsi hadiste
”Beni ne yerim aldı ne göğüm ama mü’min kulumun gönlüne sığdım.” Diye kutsadığı insanın manevi yüzü.Muhiddin-i Arabi hazretleri bu kutsi hadisi şöyle yorumlar.”Burada mü’minden murad ve kast hakikat ehli ulema tarafından; İnsan-ı Kamil ve mü’min kulların kalbi olarak tesbit edilmiştir.En doğrusunu yüce Allah bilir.
Kalbe sığmaktan murad ise o kalbin Hak cemale ayna olmasıdır.Bu büyük hakikat,sır; Muhiddin-i Arabi’nin eşsiz ifadesiyle;
’Benim kalbim bütün kainatı kapsayan bir yüzük gibidir.İşte ben o yüzüğün kaşıyım’
Şu hadisi şerifte aynı bu manayı anlatır.
“Mü’min mü’minin aynasıdır.”
Birinci müminden,İnsan-ı Kamil; ikincisinden de,Hak Teala’nın zatı kast edilir.Açık manası;
-İnsanı Kamil Hakkın aynasıdır.
Ayrıca bir hadisi şerifte Peygamber efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur;
“İnsanla Kur’an ikizdir.”
Aynı batından doğan iki kardeş manasında kast edilen insan Mürşid-i Kamildir.Lahut’un aynası ceberut,ceberutun aynası melekut,melekutun aynası mülk alemidir.Bunların hepsine ayna Mürşid-i Kamildir.İlahi varlığı kainatı gösteren eşsiz sırlı bir aynadır insanı kamil.Zaten,ayna da herhangi bir suret yoktur.O yalnızca kendisine bakanı göstermekle memurdur.
İnsan-ı Kamil,Allah-u Teala’nın halifesidir.Hakkı gösteren bir aynadır.Ona ruhundan ruh üflemiş,
ف َ إ ِ ذ َ ا س َ و َ ّ ي ْ ت ُ ه ُ و َ ن َ ف َ خ ْ ت ُ ف ِ ي ه ِ م ِ ن ر ُ ّ و ح ِ ي ف َ ق َ ع ُ و ا ل َ ه ُ س َ ا ج ِ د ِ ي ن َ
’VE NEFAHTU FİHİ MİN RUHİ’ ayeti mucibince onu en şerefli tahta oturtmuştur.
Şair;
Kudret eliyle yapılmış,mevla’nın eseridir gönül,Hakkın secdegahıdır yıkma kalbin kimsenin derken İnsan-ı Kamil’in kalbini kast ediyor,Alemlere sığmayan yüce Allah’ın sığdığı,tecelli ettiği, muhteşem bir saraydır gönül.M.Arabi’nin eşsiz ifadesiyle gönül e bütün yerler,gökler,yıldızlar,
gezegenler konsa yinede hiçbir ağırlık olmaz.Ben,yüzüğün kaşıysam,gönül tüm kainatı,varlığı kucaklayan halkasıdır.şeklinde tarif etmiştir.İşte,bilmeden kırdığın kalp,bir İnsan-ı Kamil yüce gönlü olabilir.Burada kast edilen bilmediğin pespaye giyimi yada zahiri görünüşünden dolayı ehemmiyet vermediğin ama hak teala ve tekaddes hazretleri katında veli kullardan olan bir mü’min kul da olabilir.Bu yüzden kimsenin kalbini kırmamak,gönül yıkmamak gerekir.O kalp Hakkın secdegahıdır,sakın kırma.Bela ve musibetlere uğrar belki de Hak katından tart edilmene sebep olur diyerek insanı kamilin ve mü’min kulların kalbini kırmama konusunda bizleri uyarıyor.
Kalp kırmayla gönül yıkmak biribirinden farklıdır.Zalimin mazluma zulmetmesine engel olmak için onun kalp para mesabesindeki kalbini kırabilirsiniz.Ama gönül yıkmak haramdır.Zira müminin gönül evini yıkmak kabeyi yıkmaktan farksızdır.Kabeyi bin kez onarsanız o gönül sahibini memnun etmez gönlünü alamazsanız Rahmanı incitirmiş olursunuz.Kati olarak gönül yıkmaktan kaçınmak gerekir.

Nihat Gülle
Şair söz yazarı
Araştırmacı yazar