Önceki gün, Edremit ve Burhaniye de görev yapan doktorlardan oluşan gruba Kazdağların da bulunan Gargaron antik kenti gezisine rehberlik yaptım..
Nusratlı köyünde harika bir köy kahvaltısı yaptık önce,Kültür ve turizm derneği lokalinde..Yöresel bal,zeytin,peynir,haşlanmış köy yumurtalı ve bol yeşillikli .
Bu bölge de yaşayan insanların bile çok azının bildiği ve gördüğü harika manzaralı bir cennet köşesini gezdik birlikte…
Kazdağları doğal ve tarihi zenginlikleri ile zaten bir kültür ve tabiat mirası ülkemiz için..
Sizlerinde Yolu bir gün İda’ya düşerse zirvesine mutlaka çıkın, derin bir soluk alın orada.
Binlerce yıl geçmişten binlerce yıl geleceğe uzanan tarihtir soluduğunuz İda’da.
Tanrılar tanrısı Zeus, bu tepeden seyretti ünlü Troia savaşını diyor Homeros.
Yüzünüzü Troia kıyılarına çevirin, bin yıllar önce Akha ordusunun yaktığı ateşin sıcaklığını hissedeceksiniz.
Truva nın yıkılışının en büyük şahididir bu zirve…
İda Dağı, o günden bugüne bütün sessizliğiyle bu olayın tek görgü tanığıdır. O da bütün görgü tanıkları gibi soru sorulmadıkça konuşmaz zaten..
Gargaros çiğdemleri erken çıkmaya başlamış bu yıl..Havalar sıcak gidiyor ya,doğa erkenden canlanıyor doğal olarak…
Gargaros çiğdemi denince aklıma geldi..Safrangillerden çok hoş bir çiçek…
Crocus gargaricus herbert (çiğdem)
1841 yılında Herbert tarafından, Kazdağlarının antik isimlerinden biri olan gargaricus ile isimlendirilmiştir. Nisan - Mayıs aylarında koyu sarı, turuncu çiçek açar. 1300 metrenin üzerinde yaşar. Türkiye de batı ve kuzey batı Anadolu da, doğal olarak yetişir.
Yani buranın adıyla dünya litratürüne geçmiş ender zenginliklerimizden…
O kadar bol ,o kadar renk katmışlar ki doğaya, gözümüz gönlümüz açıldı…
Kazdağlarının bol oksijenli havasını ciğerlerimize çektik bol bol…Gençler gibi hissettik kendimizi..On kilometre kadar yürümüşüz yorgunluk hissetmeden Paris in çobanlık yaptığı yerlerden..
Eski Helen dilinde " Kaynaşan Kalabalık" demekmiş Gargara . Kazdağı’nın (İda) yüksek doruklarından birinde, İzmir-Çanakkale yolunun sağ tarafındaki Nusratlı Köyü’nün yakınlarında çok eski zamanlarda kurulmuştur. Burası Eski Gargara’dır. Sonradan kent halkı biraz daha güneye denize daha yakın bir tepeye taşınmış ve Yeni Gargara kenti orada oluşmuştur. Yeni Gargara’nın da kalıntıları Arıklı Köyü yakınındaki Zindan Tepe üzerindedir.Orayı da bir başka gezi programına aldım şimdiden…Güzel bir hafta sonunu iyi bir şekilde değerlendirmenin mutluluğunu yaşadık grup olarak…Tanrılar diyarı Kazdağlarının az bilinen yerlerini keşfettik…